Nefessiz kalmak değil de hayatın bana verdiği o acının içinde boğulmaktı benimkisi. Yıllar önce bir ikizim olduğunu fakat doğumda öldüğünü öğrenmiştim. Şimdi ise karşımda capcanlı duruyordu. Tek bildiği ise beni öldürmekti.
Peki ama neden?... Beni gördüğünde sarılması gerekmez miydi? Ağlamamı durduramıyordum. Dizlerimi kendime çekip başımı dizlerime koydum. Bağura çağıra ağlamak istiyordum. Canım o kadar acıyordu ki, canım bile bana acıyordu.
Kartal bey hayatıma girdikten sonda bütün düzenim hayatım mahvolmuştu. Başımı kaldırıp göz yaşlarımı sildim. Güçlü durmaya çalıştıkça yıkılmam haksızlıktı.
Ayağa kalkıp göz yaşlarımı son kez sildim. Odadan çıkıp aşağıya inmiştim. Kartal bey beni görünce oturduğu yerden kalkıp gözlerimin içine bakmıştı. O da hayatıma girdiği için pişmandı. Hayatım boyunca ilk defa iliklerime kadar sevilmediğimi hissetmiştim.
Ağlamamı durduramıyordum. Kendimi o kadar sevgisiz ve yalnız hissediyordum ki göz yaşlarımı koluma silerken kaşlarım çaresizce eğilmişti. Koşarak Kartal beyin boynuna sarıldım. Bunu bekliyormuş gibi belimden sıkıca sarılıp başını boynuma gömmüştü.
Konuşmak istiyor, özür dilemek istiyordum fakat boğazımdaki o düğüm konuşmama engel oluyor canımı acıtıyordu. Bende onun gibi başımı boynuna gömüp gözlerimi kapatmıştım.
"Kalbim acıyor Kartal bey."
"Şşşş.... O güzel kalbin acımasın. Ben yanındayım."
"Ö-Özür dilerim."
Belimi daha sıkı kavrayıp başını boynuma biraz daha gömmüştü.
"Ben özür dilerim. Hayatına girdiğim için. Seni bu hale getirdiğim için."
"Çıkmayın hayatımdan. Beni bırakmayın."
"Asla. Sen istemesen de artık her zaman yanında olacağım."
Ayrılmak istemesem de ellerimi boynundan çözüp gözlerine baktım. Kızarmış neredeyse kan çökmüş olan gözleriyle bana bakıyordu.
"N-Neden ölmemi istiyor?" demiştim titreyen dudaklarımla. Kollarımdan tutup beni bir kez daha kendine çekip sarılmıştı. Başımı göğsüne koyup dudaklarımı ısırarak ağlamaya devam etmiştim.
"Kimse seni öldürmeyecek. Buna asla izin vermem. Sen benim yanımdayken saçının teline zarar gelmesine izin vermem."
"S-Sadece öğrenmek istiyorum. Lütfen." demiştim. Nefes alış verişi hızlanmıştı.
"Peşimizdeki o adamlar kız arkadaşını ve..." demiş ve susmuştu. Başımı kaldırıp gözlerine baktım.
"N-Ne? B-Benim yüzümden ailesi ve kız arkadaşını mı kaçırmış?"
Başını sallayıp başka tarafa baktığında içimdeki acı daha da artmış. Üstüne korku da eklenmişti. Benim ailem olmayı reddetmiş insalar onun ailesi olmuştu. Düzenli bir hayatları varken benim yüzümden alt üst olmuşlardı.
"Ben düzelteceğim. Her şeyi yoluna koyacağım."
Başımı olumsuz anlamda sallayarak etrafa bakmıştım.
"Siz değil... Ben düzelteceğim. Benim yüzümden olduysa ben halledeceğim."
"Senin yüzünden değil. Benim yüzümden."
"Şu an günah tartışması yapmayacağım Kartal bey. Benim onları kurtarmam gerekiyor."
Koşar adımlarla kapıya gitmiştim. Fakst önüme geçip beni durdurmuştu. Ellerini yanaklarıma koyup yüzünü bana yaklaştırmıştı.
"Kurtarmak için çabaladığın insanlar senin ölmeni istiyor Doğa. Kendine gel. Seni istemeyen insanlar için canını hiçe saymana izin vermeyeceğim."
"Onlar beni sevmese de ben onları kurtaracağım. Benim yüzümden kimsenin ölmesine izin vermeyeceğim."
"Kimse ölmeyecek. Acıyla hareket ediyorsun."
"Acıyla ya da değil! Kimsenin beni sevmesini istemiyorum! Ya da beni de ailelerinin içine dahil etmesini istemiyorum! Eğer onların başına bir iş gelirse ben bu vicdan azabıyla nasıl yaşarım söyleyin bana?"
"Doğa yeter! Seni ikna etme sabrım buraya kadardı. Sana hiç bir yere gitmiyorsun dedim!"
"Buna siz karar veremezsiniz!"
"Veririm lan! Sen benim evimdeysen veririm! Bu evden dışarıya bir adım bile atamazsın duydun mu beni!"
O kadar gür bağırmıştı ki korkuyla gözlerimi kapatmıştım. Onun evinde yaşamaya kendş zorluyordu beni. Hayatımı ben değil başkaları yönetiyordu. Ve bu beni artık yormaya başlamıştı.
"Beni evinizde zorla tutan sizsiniz. Buna izin veren de benim. Şimdi gidiyorum. Hiç bir zaman ailem olmayan ailemi kurtaracağım. Gerekirse-"
"Gerekirse kendini mi feda edeceksin Doğa hanım? Korkak aptal şimdi cesaretlendi mi?"
Başımı olumsuz anlamda sallayarak güldüm.
"Korkak aptal yoruldu."
Öfkeden karşımda deliriyordu. Ellerini saçlarından geçirip üstüme doğru yürümeye başladı.
"Madem bu kadar aptalsın! O zaman git! Ölmeyi bayılmak sanan prenses ne kadar acı verdiğini öğrensin. Tutmuyorum seni. Git hadi!"
Gitmek için bir adım attığımda belimden yakalayıp beni geri çekmiş yüzümü tekrar avuçlarının içine almıştı. Konuşmak için dudaklarımı araladığımda başını aniden yüzüme yaklaştırıp dudaklarımı dudaklarının arasına almıştı. Çabalamamama izin vermeyerek bir elini de belime bağlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ (Kırık Hayaller Serisi I)
Dla nastolatkówAşk kelimesiyle güzel, yaşattıklarıyla dayanılmaz bir işgencedir. Kitap şarkısı; PERA- ZEMHERİ •~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~• KİTAP KURGUSUYLA TAMAMEN BANA AİTTİR. EN UFAK BİR BENZETME, KOPYALAMA, KONU ÇALMA GİBİ ŞEYLERLE KARŞILAŞIRSAM YASAL İŞLEML...