Uğur kapının önünde durmuş bizi izlerken annem yorgun yorgun bana bakıyordu. Dayanamayıp gözlerimi kaçırdığımda buruk gülümsemesini duydum.
"Beni affetme."
Yanan gözlerimi tekrar ona yönelttiğimde acıyla gülümsüyordu. Ellerimi saçlarıma geçirip Uğur'a baktım. Başını eğmiş bizi dinliyordu.
"İstiyorum... Ama yemin ederim ka-kafamdakilerle savaşamıyorum. Y-Yapamıyorum."
"Yapma da. Seni öylece bıraktım ben oğlum. Beni asla affetme."
Konuşmasının arasında öksürmeye başladığında boğazımda bir düğüm oluştu. Göz yaşlarım dolup taşmıştı. Yanına yavaşça yaklaşıp karşısına çöktüm. Kıpkırmızı olmuş gözleriyle beni takip ediyordu.
Elini yavaşça tutup yutkundum.
"B-Ben seni affetmek istiyorum ama..."
"Yapma... Ağlama oğlum. O göz yaşların ateş gibi yüreğime düşüyor."
Başımı elinin üstüne koyup pes edercesine ağlamaya başladım. Ben ona ailem demek istiyordum. Annem demek istiyordum. Küçük çocuk gibi yanına uzanıp kokusuyla uyumak istiyordum.
"Yapamıyorum. Anne gitme..."
Uğur dayanamayıp odadan çıkıp gitti. Annem diğer eliyle saçlarımı okşamaya başladığında bu yaşıma kadar hissetmediğim o huzuru içimde hissetmiştim. Başımı kaldırıp yüzüne bakamıyordum.
"Ağlama birtanem... Ben bunu hak ettim."
"Gitme..."
"Hadi kalk ağlama. Sonra insanlae görürse koskoca Kartal Artuğ ağlıyor derler."
Ağlamasının arasında gülerek konuşmuştu. Tıpkı küçük çocukları teselli etmeye çalışan anneler gibi. Başımı yavaşça kaldırıp bulanık gözlerimle o yorgun yüzüne baktım.
"Daha yeni kavuştum sana. Kokunu yeni duydum. Sevgini yeni hissettim. Hemen gidemezsin...."
"Ben bir yere gitmiyorum. Bak karşındayım. Hadi toparla kendini. Benim için kendini bu kadar dağıtma."
"Sen bunu haketmiyorsun. S-Sen ölmeyi hak etmiyorsun."
"Kartal? Annecim lütfen ağlama. Ben iyiyim. Daha ölmedim. Hem bak ben olmasam da annen gibi bir kız arkadaşın var. Her şeyinle seninle. Bak biz aile olduk. Kardeşin, ben, kız arkadaşın."
Göz yaşlarımı elimin tersiyle silip burukça gülimsedim.
"Aileyiz değil mi?"
Başını sallayıp gülümsediğinde ellerimi yanaklarına götürüp göz yaşlarını sildim. Ona dokunduğum her saniye bütün acılarımdan arınıyordum.
"Abi!"
Uğur'un telaşla içeri girmesiyle bakışlarım ona döndü. Yüzündeki korkuyu gördüğümde bir şeyler olduğunu anladım. Yavaşça annemi bırakıp ayağa kalktığımda titreyen elleriyle koridordan Doğa'nın odasını gösterdi.
"D-Doğa yok."
İliklerime kadar hissettiğim korkuyla kaşlarımı çattım.
"Nasıl?"
"B-Bilmiyorum. Annemle yanlız kalım diye onu odaya almamıştım. Ş-Şimdi adamların geldi. Doğa'nın dışarı çıktığınu ve bir saattir ortada olmadığını söyledi."
"Kartal bey!"
Aşağıdan Gül'ün çığlıklarını duyduğumda nefesimi tuttum. Uğur başını çevirmiş merdivenlere bakarken hızlıca koridordan çıkıp nefes nefese kalmış Gül'e baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ (Kırık Hayaller Serisi I)
Teen FictionAşk kelimesiyle güzel, yaşattıklarıyla dayanılmaz bir işgencedir. Kitap şarkısı; PERA- ZEMHERİ •~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~• KİTAP KURGUSUYLA TAMAMEN BANA AİTTİR. EN UFAK BİR BENZETME, KOPYALAMA, KONU ÇALMA GİBİ ŞEYLERLE KARŞILAŞIRSAM YASAL İŞLEML...