30

1.6K 107 18
                                    

Elimdeki birayı bir sağa bir sola sallarken arkamdaki kişiye sürtünerek dans ediyordum. Deli gibi beynimin içinde yankılanan şarkı beni daha da hareketlendiriyordu. Boynumda hissettiğim o nefesin ardından kulağıma doğru bir ses duydum.

"Doğa sanırım onun yanına gideceğim."

"Neyden bahsediyorsun?" diye bağırmış ve kahkaha atmıştım. Tuğçe arkamdan çekilip önümden gidince sonunda hoşlandığı kiliye açılacağını anlamıştım.

Dans ederken onları izliyordum. Sanki arkadaşımı bekliyormuş gibi gözlerini oma dikmişti. Tuğçe oğlanın kulağına bir şeyler fısıldamış ve oğlan gülmüştü.

Daha fazla izlemeyi bırakıp saçlarımı bir sağa bir sola savurarak kendimi tekrar dansa bıraktım. Biramdan yudumlarken deli gibi bağırıyor ve dans ediyordum. Bu çok eğlenceliydi. Bu içtiğim şey beynimi uyuşturuyor ve beni mutlu ediyordu.

Ne kadar süredir dans ediyordum bilmiyorum ama Tuğçe'nin omzuma çarpmasıyla elimdeki bira bardağı yere düşmüştü. Ağlayarak gittiğini görünce kaşlarım çatılmıştı. Hoşlandığı çocuğun yanında başka kızı görünce mevzunun derin olduğunu fark etmiştim.

Deli gibi dans eden insanların arasından geçip dışarıya çıktım. Temiz havanın rüzgarı yüzüme vurunca başım dönmüştü. Karanlık havayı renklendiren o ışıklar gözümü alıyordu.

Taksiye binen arkadaşımı görünce elimi kaldırıp ağzımı açtım. Fakat çoktan binip gitmişti. Ellerimi kıvırcık kahküllerime götürüp gülerek ofladım. İnsanlar bu içtiği şeye nasıl dayanabiliyordu? Etrafa sırıtarak bakıyordum. Etrafımdakia insanları çifter çifter görüyordum.

Taksi durduracaktım ama durduramıyordum. Yürümekte bile zorlanıyordum. Benim arkadaşımın yanıma gitmem gerekiyordu. O üzgündü. Yanında olmam gerekiyordu. Kaldırıma kadar kendime zor atmıştım. Elimi kaldırıp geçen taksilere el sallıyordum. Fakat kimse durmuyordu.

"Hadi ama, neden durmuyorsunuz ki?"

Son kez şansımı deneyip gelen taksiye elimi uzattım. O da durmayınca olduğum yere oturup bağdaş kurdum. Kimin bana baktığını ve ne düşündüğünü umursamıyordum.

"Hey? Deli misin?"

Başımı hafif kaldırıp kimin konuştuğuna baktım. Sadece bir bayan olduğunu görüyordum. Gerisi yoktu. Çünkü ondan iki tane vardı.

"Deli miyim?" dedim gülerek. Kız kolumdan tutup beni kaldırınca mızmızlanarak isyan ettim.

"Ya neden rahatımı bozuyorsun?"

"Konuşmayı mı unuttun kız? Ayy... Ağzın yamulmuş gibi."

Kaşlarımı kaldırarak ikili kadına baktım. Ağzım mı yamulmuştu? Elimi kaldırıp dudaklarıma götürdüm. İkili kadın bana gülmeye başladığında bir anda kahkaha atmıştım.

"Şakacı seni..."

"Sana bir taksi durdurayım da git. Yoksa bu halde seni yerler."

"Ne? Burada insan yiyorlar mı?"

Göz devirerek gelen taksilere elini uzatmıştı.

"Bu klupte ilk defa birinin bu kadar serhoş olduğunu gördüm."

Sonunda bir taksi durduğunda ellerimi çırparak gülmüştüm. Arkadaşımın yanıma gidebilecektim. İkili kadın taksinin kapısını açtığında binip ona öpücükler gönderdim.

"Nereye gidiyoruz hanımefendi?"

"Imm beni arkadaşıma götürebilir misiniz acaba?"

Çift dikiz aynasından bana kaşlarını çatarak baktığında ağzımı kapatmıştım. Belki de gerçekten ağzım yamulmuştu. Adam o yüzden bana tuhaf tuhaf bakıyordu.

"Tam adres verebilir misiniz?"

Zar zor hatırladığım benim olmayan evimin adresini vermiştim. Taksi sürmeye başladığında başımı cama yaslayıp gözlerimi kapattım. Hala diskoda gibi hissediyor ve şarkıya eşlik ediyordum. Bir elimle ritim tutarken bir ayağımın ucunu da hafif hafif yere vuruyordum.

"Siz iyi misiniz?"

"Mükemmelim." demiş ve sonra susmuştum. Kendimi o kadar yorgun hissediyordum ki hemen uyumuştum.

"Hanımefendi?"

"Hı?"

"Geldik."

"Nereye?"

"Evinize."

Gözlerimi yavaşça açıp yüzümü yapıştırdığım camdan dışarıya baktım. Ne çabuk gelmiştik böyle. Adama güle güle yapıp arabadan inmiştim.

"Ücret?"

Zar zor durduğum topukluların üstünde olduğum yerde durup güldüm.

"Doğru ya ücreti vermedim. Bir saniyoe"

Son kelimemde bende bir terslik fark ettiğimde kendime gülüp kapının önündeki adamlara şirince baktım.

"Çantam orada kaldı da."

Adamlardan birisi yanımdan geçerken başını eğip bana cevap verdi.

"Siz çantanızı hiç götürmediniz zaten Doğa hanım."

Elimi kaldırıp kahkaha attım.

"Doğru ya."

"Siz isterseniz eve geçin."

Kapalı gözlerimle başımı sallayıp sağa sola savrularak yürümeye başladım. Ne ara yürümek bu kadar zor olmuştu. Benim olmayan evimin kapısına geldiğimde bir an durup gözlerimi ovuşturdum. Diğer elimle kapıyı tıkladım.

Kapıyı neden tıkladığımı anlamayarak kahkaha atmıştım. Ben tek yaşıyordum ne kadar da safım. Kapının kulpunu çevirip içeriye kendimi attım.

"Senden nefret ediyorum benin olmayan evim."

Sırıtarak ayağımdaki topukluları çıkarmaya çalıştım. Fakat zor topladığım dengemi kaybedip olduğum yere düşmüştüm.

"Ama odam çooook uzak."

Başımı kollarımın üstüne koyup bacaklarımı hafif kendime çektim. Bir günlüğüne yerde uyusam bir şey olmazdı herhalde.

Biri uyumak mı demişti? Şu şom ağzımı bir gün kıracaktım da hadi hayırlısı. Kalçama çarpan kapıyla sızlanarak başımı kaldırdım.

"Doğa hanım! Burada ne işiniz var?"

"Uyuyorum görmüyor musun?"

"Fakat burası dış kapının ağzı. Hadi sizi kaldıralım."

Hafifçe bana eğilip bir kolumu omzuna atmış diğer eliyle belime sarılmıştı. Beni birden ayağa kaldırınca boşta kalan elimin işaret parmağını sallayarak sarıldım.

"Çok güçlüsün."

"Bu kadar serhoş olmaya gerek var mıydı?"

Beni yavaş yavaş yürütürken başımı omzuna koyup gülümsedim.

"İsmin neydi senin?"

"Fırat."

"Aa evet. Şu korkak Kartal'ın sağ kolu. Gerçekten o gideli bir sene oldu mu?"

Sıkıntıyla nefes verip beni merdivenlerden çıkarmaya başladı. Uykuya dalmak ile dalmamak arasında gidip gidip gelirken mırıldandım.

"Seninle de sohbet edilmiyor ha."

"Kartal bey bu halinizi görse çok kızardı Doğa hanım."

"Kartal kim? Ben öyle birini tanımıyorum ki."

Odamın kapısını açıp beni yatağa oturttuğunda başımı yastığa atıp dizlerimi kendime çektim. Gerçekten de bu rahatlık muhteşemdi.

"Umarım yarın bunları hatırladığınızda bize kızmazsınız."

"Hey.. Ben ne zaman size kızdım ki? Böyle bir şeye hakkım yok bir kere."

Adam sırıtırken gözlerimi kapatıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.

ZEMHERİ (Kırık Hayaller Serisi I)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin