6.BÖLÜM "İHALE"

75.7K 4.9K 3.2K
                                    

Merhaba, yıldızlarım.✨

Ekranın sol alt köşesinde bulunan yıldızı aydınlatarak okumaya geçerseniz çok sevineceğim.❥

Buraya ben de sizin için bir yıldız bırakıyorum.⭐ Siz de yıldız ve kalplerinizi bırakabilirsiniz.

Keyifli okumalar...

*****

*****

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

6. BÖLÜM "İHALE"

Ellerim titremeye başlarken utançla gözlerimi kaçırdım. Araf'ın gözlerinin üzerimde olduğunu fark ettikçe utançtan ölmek istiyordum. Çünkü şu anda sadece gözleri değil kendisi de üzerimdeydi. Nefesimi tuttum ve gözlerimi ona çevirdim. Sanki hâlinden ve yerinden memnunmuş gibi ne tek bir kelime ediyordu ne de kalkıyordu.

Ne yani illa üzerimden kalk falan demem mi gerekiyor? Yanlışlıkla olduğunun da utandığımında farkındasın işte kendin kalksana be adam!

Gözlerini bir saniye bile gözlerimden çekmezken ne yapacağımı bilemedim. Tuttuğum nefesimi bırakırken inip kalkan göğsüm onun göğsüne değdi ve bu kadar yakın olduğumuz için bir kez daha utandım. Böyle olmayacağını anlayınca yutkundum ve boğazımda oluşan yumrudan kurtuldum. Daha sonra ise derin bir nefes alıp kendimi toparlayarak konuştum.

"Acaba..." deyip sustum. Araf'ın kaşları çatıldı ama gözleri hâlâ gözlerime odaklanmıştı. O bana bu şekilde bakarken gel de sakin ol, olamam ki.

"Üzerimden diyorum kalksanız mı?" dedim tek bir nefeste ve sustum. Onun kalkmasını beklerken aynı pozisyonda durmaya ve bakmaya devam etti. Tam da bu yüzden kalp atışım hızlanıp tüm dengem sarsılırken tekrar konuşmak istedim ama kendimde bu gücü bulamadım.

Kalbimin sesini duymasa bari diye düşünürken evin kapısına birkaç defa vuruldu. Kapı sesini duyar duymaz şaşkınlığı da utanmayı da bırakıp tüm gücümle onu üzerimden ittim. Aniden yaptığım şeye hazırlıksız yakalandığı için koltuğa düşerken ben onun kollarının altından kurtulup ayağa kalktım ve telaşla konuştum.

"Birisi geldi, kapı çalıyor," deyip etrafa baktım. O sırada Araf da ayağa kalktı ama yine konuşmadı. Ne oldu bu adama dilini falan mı yuttu acaba?

"Kapı çalıyor, ne yapacağız?" diye telaşla sorunca kaşlarını çattı.

"Ne mi yapacağız? Çok basit, kapıyı açacağız." Alayla konuşup kapıya doğru yürürken konuştum.

"Saklanayım mı?" Araf'ın şaşkın gözleri beni buldu.

"Ne?" Tepkisi gülmek istememe neden olsa da kendimi tuttum ve sorumu yineledim.

STAJYERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin