"Senden yapmanı istediğim küçük ve basit bir şey daha var Stajyer." Sakin kalmak için derin bir nefes aldım.
"Benden daha ne isteyebilirsiniz ki? Tüm gün yapmadığım şey kalmadı. Sizce de artık bu kadarı fazla olmuyor mu?" Sonunda bir tepki vermiş ol...
Bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldızı parlatırsanız çok sevineceğim.💫
Buraya ben de sizin için kalp ve yıldız bırakıyorum.⭐♡ Sizinkileri de bekliyorum.❥
Keyifli okumalar.🍒
*****
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
19. BÖLÜM "STAJYER VE PATRON"
Ne yapacağımı bilmez bir şekilde Araf'ın karşısında durmaya devam ederken aramızdaki sessizlik giderek büyüdü ve bu sessizlik rahatsız edici olmaya başladığında daha fazla dayanamadım, bunu bozdum.
"Sizin burada ne işiniz var?" Büyük bir şaşkınlıkla sordum, evin içine doğru baktı, gözleri beni buldu.
"Özkan'ı çağırır mısın?" Sanki evde kimse olmadığını bilmiyormuş gibi evin içine doğru bakıp Araf'a döndüm.
"Burada değil ki, evde benden başka kimse yok." Araf'ın kaşları çatıldı.
"Neden saklayayım ki ben onu? Buradaydı, sonra ben odama geçtim, uyudum. Siz kapıyı çalınca uyandım, kimse yoktu evde." Gözlerini kıstı, şüpheyle yüzüme bakarken konuştum.
"İsterseniz buyurun içeriye girin, siz bakın. Burada değil." Yeniden göz ucuyla evin içine doğru bakıp bana döndü.
"Gerek yok, buraya gelirse, uğrarsa bile haberim olsun!"
"Bir sorun mu var Araf Bey? Niye böyle arıyorsunuz onu?" Derin bir nefes aldı.
"O ne yaptığını biliyor! Bu yüzden de köşe bucak kaçıyor benden! En son burada olduğunu öğrendim, öğrendiğimi anlamış olacak ki buradan da kaçtı," deyince gülmek istedim ama kendimi tuttum. Özkan'ın niye sabah erkenden gelip akşama kadar burada kaldığını anlamıştım. Meğerse abisinden kaçıyormuş.
"Merak etmeyin geldiği zaman size haber veririm bir şekilde," deyip yeniden evi gösterdim.
"İsterseniz gelin, biraz dinlenin, sakinleşin, öyle devam ederseniz." Başını hayır anlamında sağa sola salladı.
"Yok, işlerim var benim. İyi geceler sana," deyip merdivenlere yöneldi. Arkasından durmuş bakarken, bir anda durdu.
