Selam canımın içleri ✨
Bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldızı parlatırsanız çok sevineceğim.💫
Buraya ben de sizin için kalp ve yıldız bırakıyorum.⭐♡ Sizinkileri de bekliyorum.❥
Keyifli okumalar.🍒
*****
40. BÖLÜM "İŞ HAYATI"
Duyduğum tek şey topuklu ayakkabılarımın çıkardığı tok ses olurken etraf o kadar sessizdi ki bunu bile yapmaktan çekindim, daha sessiz adımlar atmaya çalışıp Buse'ye döndüm. "Burası hep bu kadar sessiz mi?" Fısıldayarak sordum, telefonundaki bakışları beni buldu.
"Genelde böyle, yani böyle olmaya özen gösteriyorlar. Herkes biraz katı burada, doğrusu asıl patron bile böyle değil ama herkes alışmış, ben de birkaç gün icinde ayak uydurdum. Sen de alışırsın," diye açıkladı, içimden umarım gerçekten de buna alışabilirim diye geçirdim.
"Hadi ben kaçtım, şimdi kızmasınlar geldiğin hâlde durmuş orada konuşuyorsun diye. Sen de önce Tülay'ın yanına git, o sana ne yapacağını, nereye gideceğini söyler." Başımı salladım, Buse müsait olursa yanıma mutlaka geleceğini söyleyip alelacele giderken gözlerimi ilerideki masada oturan, birkaç gün önce görüşme için geldiğimde tanıştığım, Tülay'a çevirdim, yanına gittim.
Yanına ulaştığımda dikati bilgisayarında olduğu için beni fark etmedi. Ta ki "Merhaba," diyene kadar. Başını kaldırıp beni gördü "Merhaba," diye karşılık verdi, konuşmak için dudaklarımı araladığımda da ne için geldiğimi anlamış olacak ki bana müsaade etmeyip kendisi konuştu.
"Belirttiğim belgeleri Yavuz Bey'e verdiniz mi?" Sordu, anında yanıtladım.
"Evet."
"Güzel, Egemen Bey odasında ve müsait. Yanına girebilirsiniz," dedi ve işine döndü, gözlerimi ilerideki odanın kapısına çevirdim ve iç geçirdim. O yanımdayken Araf'la karşılaşmamızdan sonra ilk kez yüz yüze gelecektik. Sanırım biraz bana ters davranmasından korkuyorum.
Her şeyden ve herkesten bu kadar korkuyor olduğumdan kendime kızıp o odaya gittim, önünde durdum, derin bir nefes aldım, cesaretimi topladım ve kapıya birkaç defa vurdum. "Gel." Egemen'in sesini duyar duymaz da odaya girdim.
Gözleri üzerimdeyken heyecanlı olduğumu belli etmemeye çalışarak kapıyı kapattım, masasına doğru yürüdüm. Yanına gittim, karşısında durdum. "Günaydın," dedi bir anda, konuşmaya girenin ilk olacağını düşünmemiştim.
"Günaydın Egemen Bey," dedim, bir şey demezken devam ettim. "İş için gerekli olan tüm belgeleri Yavuz Bey'e teslim ettim. Tülay Hanım da ilk önce sizin yanınıza gelmemi istedi, bu yüzden buradayım." Başını salladı, önündeki kağıda baktı, öylece durup bir şeyler söylemesini bekledim ama gözlerini dosyadan çekmedi. Acaba bu git demek mi? Tamam da nereye gideyim? Bir iş versin bana değil mi? Ya da ne bileyim sen şu mimarla çalışacaksın deyip beni onun yanına göndersin. Çıkıp dışarıda ortada gezeyim mi? Aklımdan bunlar geçerken Egemen'in bakışları yeniden beni buldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
STAJYER
Romance"Senden yapmanı istediğim küçük ve basit bir şey daha var Stajyer." Sakin kalmak için derin bir nefes aldım. "Benden daha ne isteyebilirsiniz ki? Tüm gün yapmadığım şey kalmadı. Sizce de artık bu kadarı fazla olmuyor mu?" Sonunda bir tepki vermiş ol...