thirty | wedding day

148 19 19
                                    

Aynadan üzerimdeki gelinliğe baktım bir süre, ellerimi üsrümdeki dantelli gelinlikte gezdirirken güldüm kendi kendime. 'Aynı senaryo' dedi iç sesim, 'Yine evleniyorsun hayatının aşkı ile,' sonra kendi kendime güldüm, duvağımı düzeltip anneme döndüm.

Elinde peçete, gözleri yaşlı olan annem bana bakarken kaşlarımı çattım hafifçe ''Anne,'' diye mırıldandım, ''Ağlıyorsun,'' annem güldü, gözlerini silip elini havada salladı ''Duygulandım işte, kızım evleniyor yani.'' benim de gözlerim dolarken annem güldü ''Sen ağlama,'' dedi, iki adımda yanıma geldi. ''Bugün en mutlu günün senin, hayatının aşkı ile evleniyorsun.'' 

''Biliyorum, o yüzden ağlıyorum. Mutluluktan yani,'' annem güldü, kollarını bu sefer bana dolayıp duvağımı bozmadan beni kucaklamaya çalıştı. ''Calum çok heyecanlı,'' dedi gülerken, ona eşlik ederek ben de gülmeye başladım. Annemi yanaklarından öptüm ''Çok gerçek dışı geliyor,'' annem kaşlarını kaldırdı, konuşmayı sürdürdüm ''Yani, asla hayatımın aşkını bulamayacak gibi hissediyordum. Birisine aşık olma fikri bana çok uzak geliyordu.''

''Aşk evliliğinden doğmadın çünkü ve bunun farkındaydın.'' dedi annem beni tamamlayarak, kafa salladım. Annem için hep üzülmüştüm aslında. Sevmediği bir adamla evliydi, keza babam da sevmediği bir kadınla hayatını birleştirmişti. Mantık evliliği yapmıştı ikisi de. Halbuki çok gençlerdi ve sevdikleriyle evlenmeleri için bekleyebilirlerdi. Çok fazla tartışmalarının sebebi birbirlerine tahammül edememekti. Ama ikisinin de birbirinden başka çaresi olmadığı için -ve ben olduğum için- beraber yaşamayı sürdürmüşlerdi. 

Annem bana oldukça değer verirdi. Benim babamdan ayrı büyümemi istemezdi asla, aynı şekilde babam da. Ancak böyle büyümek bana her zaman daha çok acı vermişti. Yani kavga dolu, sevgisiz bir evde büyümek. İşte bu yüzden, aşık olamayacağımı düşünürdüm hep. 

Annemin yanaklarını öpüp ona bir kez daha sarıldım ''Teşekkür ederim,'' dedim, ''Her şey için. Sana tapıyorum anne.'' annem saçlarıma öpücük kondurdu, ardından ikimiz de açılan kapının sesi ile kafamızı kapıya çevirdik. ''Böldük mü?'' dedi Heather, gülümseyerek içeriye adımladı. Annem kollarını benden ayırdı ''Hayır güzelim, ben de Frank'e bakayım.'' Valerie gülümsedi anneme, annem onları öpüp kapıdan çıktı.

Valerie minik bir çığlık attı, el çırparak yanıma geldi ''Çok güzel olmuşsun!'' dedi, Heather da bağırarak el çırptı. Bense gülerek onlara eşlik ettim ve zıpladım ''Ay gerçekten mi? Yakışmış değil mi?'' Heather kızla kafa salladı, ''Çok güzel Fi, bayıldım.'' Valerie elimden tuttu, beni etrafımda bir tur döndürdü ''Wow,'' dedi hayranlıkla bana bakarak ''Çok güzelsin!''

Ben sandalyeme oturdum, onlar da önümdeki puflara yanyana yerleşip gözlerini bana çevirdiler. ''Sana bir hediyemiz var, nikah hediyesi.'' kaşlarımı kaldırdım, şimdiden gözlerimin dolduğunu hissedebiliyordum. ''Hey,'' dedim gülümseyerek ''Neymiş o hediye?'' 

''Sana bir yıldız aldık,'' dedi Valerie neşeyle, Heather güldü ve çantasından bir kağıt çıkarttı. Kaşlarımı havaya kaldırdım ''Siz ciddisiniz,'' dedim gülerek, Heather kafa salladı ''Evet!'' kağıdı bana uzattı ''Bu sertifikası ama kopya olanı. Asılını evine gönderdik, Calum'un evine yani.'' 

Elimdeki kağıdı okurken dolan gözlerime engel olamadım, göz yaşlarım yanaklarımdan süzülürken ikisinden de onaylamayan mırıltılar çıktı ''Siz,'' dedim, gözlerimi onlara çevirdim ''Size sahip olduğum için inanılmaz şanslıyım. Çok teşekkür ederim.'' dedim, Valerie gülümsedi ''Artık beraber kalmayacağız evet, ama sen gökyüzüne her baktığında orda bizi göreceksin. Heather, Valerie ve Fiona yıldızını.'' kollarımı sıkıca ikisine doladım, onlar da bana sarıldılar. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 05, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

dear fiona, count me in | hoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin