on beş

5.8K 367 202
                                    

Bölüm şarkısı: Onur Can Özcan - Yaramızda Kalsın

İyi okumalar.

Ezâ Zarif

Gözyaşlarımı sildim ve yastığıma sıkı sıkı sarıldım. Canım yanıyordu. Yavuz'un bana böyle davrandığını gördükçe canımdan can gidiyordu. O kötü gün aklıma geldikçe aklım yerinden çıkacakmış gibi hissediyordum. Yavuz, yavaş yavaş bir şeyleri hatırlamaya başlamıştı. Bu da demek oluyordu ki, benim Yavuz'a her şeyi anlatacağım gün yaklaşmaya başlamıştı. Bu sorumluluğun altında eziliyordum. Her Yavuz'a baktığımda, 'anne' diye haykırışları aklıma geliyordu. Gözlerine her baktığımda sinirden ve yorgunluktan kızaran gözleri aklıma geliyordu. Yarasına baktıkça annesi aklıma geliyordu. Delirecek gibi hissediyordum ve tek çareyi elini tutmakta buluyordum.

Elini tutunca her şeyi unutuyordum. Kokusu bana her şeyi unutturuyordu, elleri güvende hissettiriyordu, kalp atışlarını dinlemek yüreğimi huzurla dolduruyordu.

Yavuz'u deliler gibi seviyordum ve onun canının yanması demek, benim kahrolmam demekti. Yaralı bakışlarını her görüşümde ağlamak geliyordu içimden. Yaralı yaralı bakıyordu gözlerime. Ne de güzel kalbi vardı aslında. Bana karşı bir şeyler hissetmemesine rağmen elini tutmama izin veriyordu. Kocaman bir yüreği vardı. Yaralı bir kalbi vardı.

Çok ağır travmalar atlatmıştı çocukluğundan beri. Cam gibiydi Yavuz. Kırdıkça keskinleşiyordu. Kırdıkça kesiyordu. Birisi onu kırsa, karşısındakini acımasızca yaralıyordu. Bu nedenle kimse onu kırmıyor, yanına yaklaşamıyordu. Yalnızdı. Yapayalnızdı. İçindeki çocuğu öldürmüşlerdi küçük yaşta. Çocukluğunu yaşayamamıştı. Kendi başının çaresine hep kendi bakmıştı.

Bu sefer öyle olmayacaktı. Ben vardım. Beni sevip sevmemesi umrumda değildi. Kırılmam da umrumda değildi. Yavuz'du umrumda olan. Yalnızlık çekmesini istemiyordum. O zaten doğumundan beri yalnızdı.

Bana şarkı söylediği zaman aklıma gelince gülümsedim. En sevdiğim şarkıdan alıntı yapmıştı.

Kâzım Koyuncu - İşte Gidiyorum

İkimizin şarkısıydı bu. Bunun ondan haberi yoktu fakat bu şarkı en çok bize uyuyordu. Giden oydu, kalan bendim.

Dayanamadım ve mesaj yazdım. Bu kadar ayrı kalmak yeterdi. Daha fazlasına dayanamazdım.

Ezâ: nasılsın, Yavuz'um?

Gülüşlerimin Sebebi: hamdolsun.

Ezâ: ben de iyiyim, teşekkür ederim sorduğun için.

Gülüşlerimin Sebebi: meşgulüm.

Ezâ: yat uyu ne olur. bak saat kaç olmuş. sabah sinirli uyanıyorsun sonra. sinirlenince de bileğini ovalıyorsun. cam çerçeve kırıyorsun. yazık değil mi sana?

Ezâ: hadi lütfen. üzme beni.

Ezâ: NOOOLLLLUUUUURRRRRRRR

Gülüşlerimin Sebebi: yatarım birazdan.

Ezâ: birazdan değil şimdi.

ölüler içinde hayat.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin