rh ✘ 1.7 "need u."

2.1K 149 14
                                    

i need u, bts.

Yaşlı gözlerimi silerek kendimi odama attığımda sırtımı kapıya yaslayarak bir süre öylece duraksamış ve göz yaşlarımı serbest bırakmıştım.

Az önce yaşadıklarım asla iyi şeyler değildi. Resmen abim ve arkadaşımı satmıştım. Bunu hangi kafayla yapmıştım Tanrı aşkına!

Abimi geçtim, Jennie abisine benim söylediğimi öğrendiğinde bana çokça kırılırdı.

Tüm bu iki hafta içerisinde öyle şeyler olmuştu ki; Seokjin Taehyung ve beni basmıştı. Jennie artık her şeyi biliyordu, ben onların her şeylerini biliyordum. İki gün sonra da Taehyung'un doğum günü partisi vardı.

Daha neler yaşanacaktı bilemiyordum ama Taehyung boş durmayacaktı. Abim ve Jennie'yi ondan korumam gerekiyordu.

Aklıma Jennie'nin yolladığı mesaj geldiğinde elimi çantama götürerek içindeki telefonumu arandım. Yaşlı gözlerim ve karanlık oda nedeniyle aramam zor olurken, kaşlarım çatılmıştı. Çantamda tek telefonum ve birkaç para olması gerekiyordu.

Telefonum nereye kaybolmuştu cidden?

Taehyung'un arabasında unutma gibi bir aptallığı yapmış olabilir miydim?

Evet, tabii ki.

"Lalisa, Yoongi telefonlarını açmıyor!"

Düşüncelerimden sıyrılma nedenim olan annem, seslenerek odama girmeye çalıştığında yaslandığım kapıdan ayrılarak içeri girmesine izin verdim.

Çatık kaşlarıyla içeri girdiğinde önce üzerimde göz gezdirdi, ardından karanlık odamın ışıklarını açarak yanıma adımladı.

"Bu saatte mi geldin eve? Nerelerdeydin?"

Cevabımı beklerken elindeki telefonu yatağıma attığında derin bir nefes bırakarak üzerimdeki ceketi çıkardım. Şimdi de anneme hesap mı verecektim?

"Dışarıdaydım anne. Ayrıca abimin telefonlarını açmaması beni hiç alakadar etmiyor."

Ceketin ardından annemden çekinmeden kısa bluzumu çıkardığımda içine giydiğim siyah saten sütyenle kalmıştım.

"Onun eve geç geldiğini biliyoruz. Ama tüm gün eve uğramadı ve telefonu tüm gün kapalıydı. Sabah seninle çıkmıştı işte, şirkete gitmişti. Babanın haberi yok, o Yoongi'nin yokluğunu fark etmeden ara ve abini buraya getir."

Sona doğru emir verici bir tonda konuştuğunda göz devirmeden edememiştim. Yorgun bedenimi hafif bir inilti bırakarak tekli koltuğa bıraktığımda annem hâlâ gözlerini üzerimden çekmemişti.

"Ayrıca gidip duş al ve üzerine bir şeyler giyin. Baban evde olur birazdan."

"Telefonumu Jennie'nin arabasında unuttum anne, abime ulaşamam. Duş alacağım eğer gidersen."

Yarı açık gözlerimle yorgunca konuştuğumda bana doğru yaklaşan adım seslerini umursamamıştım bile. Ta ki annemin bileğimden tutup beni doğrultmasıyla.

"Yalan söyleme Lalisa! Jennie'nin arabası geçici süreliğine alınmış. Ayrıca Han Soo Jennie'ye ulaşamıyormuş. Aynı anda abin ve Jennie'nin ortadan kaybolması tesadüf mü? Üstelik bu ilk bile değil, onca kez oldu."

Çatık kaşlarıyla gözlerime bakarak konuştuğunda bir şey diyememiştim. Niye bu gizli ilişkileri bana patlamıştı ki? Ayrıca bir anda ne oldu da herkes onları fark etmişlerdi. Cidden, nereye kaybolmuşlardı?

right here • yoonnie + taelice ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin