right here • yoonnie + taelice ✔

rh ✘ 1.3 "past."

do it for me, rosenfeld.

•

Önümde duran koca bardağa uzanarak en sevdiğim içecekten bir yudum alırken, aynı zamanda masada birlikte oturduğum kızları dinliyordum. Lise arkadaşıydık ve bugün buluşmaya karar vermiştik. Derin bir sohbet içerisindeydik hepimiz, gülüyor ve eğleniyordum. Hatta uzun zamandır böyle güldüğümü hatırlamıyordum.

"Ah, bir de şey vardı. Jongin'in Jennie'ye doğum günü hediyesi."

Mina gülerek söylediğinde diğer kızlar da ona katılmıştı. Jongin ismi ve aklıma dolan anılar yüzümün buruşmasına neden olurken, sadece göz devirmekle yetindim.

"Açmayın şu konuyu artık."

"Ama doğum günü hediyesi olarak sana en sevdiğin markanın lansmanına gidebilmen için gidip kart bulmuştu. Tanrım, çok romantik. Herkes kıskanmıştı."

Onlar gülmeye devam ettikleri sırada konu ilgimi çekmediğinden içeceğimden bir yudum daha aldım ve arkama yaslandım. Kızlar abartmayı çok severlerdi.

"Gerçekten siz ne diye ayrıldınız?"

Mina'nın sorusuna karşı duraksayarak sessiz kaldım. Tüm anılar aklıma bir bir doluşmuştu. Yoongi ile ilk defa birlikte olmuş, ilk defa birbirimize dokunmuştuk. Abi-kardeş ilişkisi haricinde.

2020 Ağustos 2.

Ailecek hepimiz toplanmış, yaz tatili için Londra'ya gelmiştik. Herkes buradaydı neredeyse. Tüm sevdiklerim buradaydı ve ben çok mutluydum. Ailelerimiz, akşam yemeği için restorana gittiklerinden bizler de parti için hazırlanmaya kalkmıştık. Abim ve Yoongi'nin tanıdıklarının düzenlediği bir havuz partisi vardı. Bizi de davet ettiklerinden heyecanla hazırlanmaya koyuldum.

Hava fazlasıyla güzel olduğu için dar beyaz elbisemi giyindim. Benimle birlikte Lalisa ve Jisoo da beyaz giyinirken, Chaeyoung her zamanki gibi pudra rengini tercih etmişti.

Şimdi de abim ile arabaya binmiş, arka koltuklarda oturan Jisoo ve Chaeyoung ile birlikte partinin olduğu villaya gidiyorduk.

Bir süre geçtiğinde önünde durduğumuz villanın lükslüğü şaşırtmamıştı bizi.

Abim arabayı park edip yanımıza geldiğindemçok geçmeden Yoongi'nin arabasının da bahçeye giriş yaptığını gördüm.

Heyecanla dudaklarımı ısırırken, arabadan inecek bedeni bekliyordum.

Üzerindeki siyah pantolon, siyah kısa kollu gömlek ve saçındaki siyahlı bandanayla enfes görünüyordu.

Her zaman Yoongi'nin görünüşüne bayılırdım. Her zaman hoşuma giderdi. Benim tipimdi o.

Ona olan hayranlığım çok belliydi, ama hiçbir zaman da ona yakın olmamıştım. Abi ve kardeş ilişkisinden başka.

"Kızlar!"

Lalisa yanımıza geldiğinde hepimiz kısaca sarılmıştık. Yolculuğumuz ayrı geçmişti ve ilk kez burada görüşüyorduk.

"Çok güzel görünüyorsunuz."

Lalisa hepimizi süzerek iltifat ettiğinde sadece gülümsedim ve yüzüme gelen kahverengi tutamları kulağımın arkasına yerleştirirken abimin yanında bana bakan Yoongi ile göz göze geldim. Tamamen odaklıydı, elini pantolonun cebine sokmuş ve tamamen bana odaklanmıştı.