right here • yoonnie + taelice ✔

rh ✘ 1.1 "jelaous."

crazy in love, beyonce.

•

Şaşkınlık içerisinde telefondaki mesajı bilmem kaçıncı okuyuşumdan sonra gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım.

Ne bok yiyecektik şimdi?

Hızla telefonumu alarak Jennie'nin yanına adımladım, annesiyle konuşuyordu. Yanında durduğumda elimi koluna götürerek nazikçe okşamış, "Telefonuna mesajlar geliyor, önemli sanırım." diyerek gülümsemiştim.

Başını sallayarak telefonların olduğu yöne gittiğinde hızla elimdeki telefonu açarak kişiler kısmından Taehyung'u bulmuş ve arayarak kulağıma götürmüştüm.

Çok fazla tedirginleşmiştim. Korkuyordum da, abim bizim ilişkimizi ve aynı şekilde Taehyung da abimle kardeşinin olan ilişkisini öğrenirse ortalık fena karışacaktı.

Birkaç çalmadan sonra telefon yüzüme kapandığında kaşlarım çatılmıştı. Tanrım, neler oluyordu cidden?

"Lalisa."

Arkamdan gelen sesle oraya döndüğüme Jennie'nin korkuyla bakan yüzüne karşı bakıyordum.

"Abim ve Yoongi, alt kattalar."

"Ne?"

"Bak, abimle aranızda olan ilişkiyi biliyorum. Şimdilik bu durumdan kurtulalım, Yoongi benim için aşağıda. Ve abim bunu öğrenirse çok kötü şeyler olabilir, yardım edelim birbirimize."

Korkuyla yüzüme bakmaya devam ederken şaşırsam da boş vererek başımı sallamış ve onu onaylamıştım. "Haklısın, gidip abimin benim için geldiğini söyleyeceğim, sen de öyle dersin."

Başını sallayarak o da beni onayladığında birlikte asansöre ilerlemiş, alt kata inmiştik. Şirketten çıktığımızda üzerimizdeki elbiseler sayesinde herkesin dikkatleri bizi bulurken kesinlikle annemlerden fazla azar işiteceğimizi düşünmüştüm.

Defilede gösterilecek elbiselerle tüm şirkette dolaşmıştık ve neredeyse herkes görmüştü.

Dışarı çıktığımızda hızla şirketin arkasına adımladık. Yine bakışlar bizdeyken, şirketin arka kısmındaki duvarlara yaslı iki beden görünmüştü sonunda.

Taehyung başını arkasındaki duvara yaslayarak gözlerini kapatmış beklerken, abim de yanında aynı şekilde duvara yaslı duruyor, sigarasını içiyordu kısık gözleriyle.

Jennie sıkıca elimi sarıyor, onlara bakıyordu. Daha fazla durmadan Jennie'nin elinden çekiştirerek karşılarına ilerledik.

Bizi fark ettiklerinde kaşları çatılan Taehyung, başını indirmiş ve bize bakmıştı dikkatli bir şekilde. Gözleri üzerimde kalırken dudaklarının kıvrılması dikkatimi çekmişti. Memnun olmuştu.

Gözlerimi kaçırarak abime baktığımda o da sigarasını uzun parmaklarının arasına almış ve kısık gözleriyle Jennie'yi süzüyordu. Bu bakışlardan onların ilişkisini anlayamayan Taehyung'a karşı içimden alay ederken, abimin bakışları beni bulduğunda çatık kaşları mümkünmüşçesine daha da çatılmış ve elindeki sona geldiği sigarayı yere atarak ayağı ile ezmişti.

"Bu ne hâl?"

Abim konuştuğunda Taehyung erkeksi kıkırtısını bırakarak "Annemin tasarımlarını çöpe atmış olduğunuzu farkındasınızdır umarım?" dedi alayla.

Dudaklarımı ıslatarak başımı mahçupça eğdiğimde Jennie "Benim için mi geldin sen?" diyerek konuyu değiştirmişti.

Jennie'nin güzel gülümsemesi yüzündeyken, onun aksine Taehyung'un alaycı gülüşü dikkat çekiciydi.