rh ✘ 1.2 "angry taehyung."

2.5K 153 25
                                    

bea miller, like that.

Eve gelmemiz üzerinden çok geçmeden hazırlanmaya koyulup, üstümdeki şortum ve bluzumla hazır bir şekilde evden ayrılmaya yeltenirken Jennie ile telefonda konuşuyordum bu sırada. Abimle olan konusunu konuşmuştuk beraber. Ben de bilmesi gerekenleri açıklamıştım ona fakat benim de, onun da evden çıkması gerektiğinden sonlandırdık görüşmeyi.

Telefonu çantama yerleştirip dudaklarımdaki ruju da tazelerim diye çantama atacağım sırada telefonumdan yeni bir arama yükseldi. Çantama attığım telefonu çıkarıp baktığımda Taehyung'un aradığını gördüm.

Açmadan önce gergince etrafa baktığımda kapım açık duruyordu, uzanarak kapımı kapattım ve telefonu açarak kulağıma götürdüm. Evde tek olsam da, risk almamak gerekirdi.

"Ne oldu?"

"Görüşelim."

Kesin bir dilde söylediğinde şaşkınca dudaklarım aralandığında hafif bir sesle boğazımı temizledim.

"Dışarı çıkıyorum, biraz işim var."

"Sana görüşelim dedim, işini boş ver."

Bir cevap vermeme kalmadan telefon kapandığında şaşkındım, sinirli geliyordu sesi. Son zamanlarda ciddi davranıyordu, gerektiğinden fazla.

Telefonuma olduğu yerin konumunu attığında göz devirmiş, derin bir nefes bırakarak odadan çıkmıştım.

Evde kimse yoktu, abim beni bıraktıktan sonra çıkmıştı ve annem ile babam da şirketteydiler.

Kapının önünde beni bekleyen şöföre taksi çağırmasını, kendim gideceğimi söyledikten sonra bahçenin girişinde duraksamış ve beklemiştim bir süre.

Birkaç dakikanın ardından taksi önümde durduğunda arka kapısını açtım ve koltuğa geçtim. Adresi söylediğimde araba çalışmıştı, yakın bir yerlerdeydi.

Yol boyunca gözlerimi camdan çekmezken, telefonda arkadaşlarımla olan gruba girerek biraz geç kalacağıma dair mesaj attım.

Araba durduğunda ücreti ödeyerek geldiğim yere baktım. Burası Seokjin'in eviydi. Şaşkınlıktan kaşlarımın çatılmasına engel olamadım. Beni buraya getirme sebebi neydi merak ediyordum.

"Lalisa, gelebilirsin. Çıkıyordum zaten, yalnız olacaksınız."

Seokjin, evden çıkarak bana seslendiğimde çekinsem de onaylayarak adım atmıştım içeri doğru.

"Bu size son iyiliğim."

Yanımdan geçerken konuştuğunda yüzüm düştü. Resmen abim dediğim çocuğun önünde sürtük durumuna düşmüştüm belli ki.

Bir şey demeden açık kapıdan içeri girdiğimde bir süre göz gezdirdim etrafta. Sonunda salonda oturan bedeni gördüğümde ardımda kalan kapıyı kapatarak yanına adımladım.

Beni gördüğünde yüzünde bir tepki oluşmamaya devam ettiği sırada kaşlarım çatıldı. Derin nir nefes bırakıp elimdeki çantayı ses çıkaracak şekilde koltuğa attığımda sonunda dikkatini çekebilmiş, çatılan kaşlarına bakınmıştım.

"Niye buradayım?"

Hafifçe oturduğu yerde dikleştiğinde boğazını temizleyerek gözlerini üzerimde gezdirdi.

Üzerimdeki beyaz şort, mavi ve beyaz renklerinden oluşan kısa bluzuma çatık kaşlarla baktıktan sonra gözlerini yüzümde sabitlemişti.

"Lalisa, seninle ciddi bir şekilde konuşalım."

right here • yoonnie + taelice ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin