right here • yoonnie + taelice ✔

rh ✘ 0.8 "fight."

fall in line, demi lovato.

•

Haftanın son okul günü için erkenden hazırlanıp odamdan çıktığımda annem ve babam kahvaltı masasındaydı. Yüzümdeki gülümseme ile yanlarına yaklaştığımda aynı şekilde karşılık almıştım. Bugün mutlu hissediyordum, dün yaşanan o kıskançlık olayı beni iyi hissettirmişti.

"Günaydın tatlım."

Babam ve anneme 'Günaydın.' diye karşılık verdikten sonra masadaki yerime geçtim. Yanımdaki sandalyenin boşluğu kaşlarımı çatmama neden olurken anneme doğru döndüm.

"Abim nerede?"

"Erken çıktı bugün, bize de bir şey demedi."

Cevabımı aldığımda başımla kısaca onayladıktan sonra yemeğime odaklandım.

Annem ve babam iş hakkında konuşurken tek odağım yemekteydi ve dünkü kıskançlık olayı aklımdan çıkmıyordu.

Her düşündüğümde istemsizce sırıtıyordum.

"Lalisa, bu yıl ki defilede yer almak ister misin? Eğer istersen Jennie, Jisoo ve Chaeyoung ile de konuşacağız. Geçen seneki fazla iyiydi, herkes sizi konuşmuştu hatta."

İsmimi duymamla başımı tabaktan kaldırıp annemi dinledim. Dedikleri doğruydu, geçen sene tüm ilgi bizim üzerimize çekilmişti. Ayrıca dördümüzün de böyle bir yeteneği vardı ve kaçırmak aptallık olurdu.

"Çok sevinirim anne! Sen kızlarla da konuş. Bir ara şirkete uğrarız."

Annem gülümseyerek beni onayladığında içeceğimden bir yudum almış ve ayaklanmıştım. "Çıkıyorum ben, size afiyet olsun."

Çantamı omzuma astığımda annem ve babama havadan öpücük bırakarak evden çıkmış ve beni bekleyen şöför arabasına adımlamıştım.

Araba anında çalışırken kablosuz kulaklıklarımı kulaklarıma geçirmiş ve müzik listemi açmıştım. Yolda müzik dinlemek bana aşırı keyif veriyordu. Ve bugün ayrı bir keyifliydim.

Araba okulun bahçesine kadar girip bir süre sonra durduğunda "Teşekkürler." diye mırıldanarak arabadan indim. Kulaklıklarım hala kulaklarımdayken direkt okula ilerliyordum. Dersin başlamasına birkaç dakika vardı sadece.

Merdivenlerden ağır bir şekilde çıkarken, yanımda hissettiğim beden sayesinde duraksamış ve kısık gözlerimle sağ tarafıma bakmıştım.

Jinyoung gülümseyerek yüzüme bakıyordu.

Gergince gülümsedim ve kulağımdaki kulaklığı çıkarttım.

"Naber Lili?"

"İyi, ya sen?" Kısaca cevap verdiğimde sadece başını sallayarak ellerinden birisini belime sardı. Bu hareketi karşısında şaşkınca gözlerim aralandığında önüme döndüm.

"İyiyim ben de. Bu gece balo var biliyorsun, seni orada biri ile tanıştırmak isterim. Kendisi kuzenim, seni gördü bir ara. Tanışmak istiyor ben de yardım edeyim dedim. O da baloda olacak, hem konuşur tanışırsınız. Ne dersin?"

Şaşkınlığımı sürdürürken gözlerimi kaçırdım. Kendisinin bana yavşadığını düşünüyordum, o ise kuzenini bana ayarlamaya çalışıyormuş sadece. Bu halime kahkaha atmak istiyordum.

"Olabilir aslında. Baloda olacağım."

"Ah, sevindim! Ona haber vereyim, senin için çok özenecektir. Şey, partinin sahibi kendisi zaten."