right here • yoonnie + taelice ✔

rh ✘ 0.1 "secret love."

marlboro, prince of falls

❦

Varlıklı ailelerin girebildiği bu yıl sonu partisinde; deli gibi kahkaha atan ebeveynler ve bir hayli sıkılsa da eğleniyor rolleri sergileyen gençler yer alıyordu.

Tanınan Kim ailesinin utanç kaynağı; Kim Taehyung bir kenarda uyuşturucuları indirirken, kız kardeşi Kim Jennie ise güler yüzle gelen davetlileri karşılıyordu. Gelen davetlilerin hepsi güler yüzle karşılanmaktan hoşnut olmuş olacak ki, birçok kişi Kim ailesinin ufak kızlarını beğenmişler ve oğullarına aday görmeye başlamışlardı.

Neredeyse elindeki tüm parayı karşısındaki çocuğa verip karşılığında uyuşturucu alan Taehyung ise bağımsızdı ortamdan. Her ne kadar ailesinin evinde olan bu partide baş rol olsa da, bunu kavramıyor ve tutulması imkansız gibi ailesine verdiği sözü tutmuyordu. Parası vardı, bu yaşında bile öyle çok parası pulu vardı ki, üstün görüyordu kendini herkesten. Kendini iyi hissettiği tek an, uyuşturucu maddesinin zihninde dolaştığı andı.

Min Ailesinin büyük oğlu Min Yoongi ise Taehyung ile aynı konumda olsa da, ondan çokça farklıydı. O işleri yaklaşık bir yıl önce bırakmış, artık ilgilenmiyordu ve arkadaşını da bu haltın içinden çekmek için elinden geleni yapıyordu.

Partideki davetliler arasında en başta yerleri olan Min Ailesi, kendi masalarında birbirileri ile sohbet ederken ailenin ufak kızı Lalisa dikkatli bakışlarla âşık olduğu adamı, Kim Taehyung'u izliyordu.

Kim Taehyung'u, uyuşturucu maddeleri tek tek test ederken izliyordu.

"Ne yapıyorum ben?" Parmaklarını saçlarından geçirerek iç geçirirken burnunu çekti. Doğrulup yanında duran abisine döndüğünde onun kendi hâlinde, elindeki kokteyl ile zaman geçirdiğini fark etti.

Yutkunarak abisinin omzunu dürttü. "Taehyung'a baksana."

Bakışlarıyla onun olduğu yeri işaretlediğinde abisinin iç çekişini duydu. Yoongi, sinirle bardağını sıkarken mırıldandı; "Ne halt ediyor bu aptal?"

Tıslarcasına fısıldadıktan sonra aile masasında ayrılarak arka bahçeye adımladı. Uzun süredir arkadaşını bu lanet şeyi kullanırken görmediği için bıraktığını düşünmüştü. Yanılgısı da şimdi yüzüne çarpıyordu.

"Ne sikim yapıyorsun, aptal herif?"

Sinirle konuşmasına engel olamadan yumruğunu arkadaşının omzuna geçirdiğinde Taehyung, ufak bir kahkaha attıktan sonra omzunu silkeledi. "Kimler gelmiş?"

Yoongi, arkadaşının bu tavırlarına lanetler ederken büyük bir nefes bıraktı. Sinirle ellerinin kasılmasına engel olamıyor, bunu da dışa yansıtmaktan çekinmiyordu.

"Taehyung, bırak şunları." Elinde hâlâ paketleri tutan arkadaşının elinden paketleri kaptığı gibi bunları ona veren Jackson'a geri fırlattı.

"Uzaklaş şuradan, piç herif." Paketleri yüzüne çarpılan genç çocuk, sırıtırken başını salladı alayla.

"Siktir git yoksa inan bana kimliğini polise vermekten asla çekinmem."

Çatık kaşlar ve sert bir şekilde konuşan Yoongi, kesinlikle fazla korkutucu görünüyordu. Fakat kafayı bulmuş Taehyung hayatından ciddiliği siktirip atmış gibi kahkahasını patlattı. Jackson da ona bir süreliğine katılmış, yanlarından ayrılmıştı gizliden.

"Hyung, koruyucu meleğim gibi davranmayı kes. Karnım acıktı benim, bir şeyler atıştırsak mı?"

Konuşmasını bitirdiği gibi düşünürcesine mırıltılar bıraktı. "Sonra da dans edelim."