rh ✘ 1.8 "problem."

2.1K 140 9
                                    

hrs and hrs, muni long.

Gözlerimi burnuma giren yoğun koku sayesinde araladığımda gözlerime giren ışıklar yüzümü buruşturmama neden olmuştu. Dünkü karanlık odanın aksine bu sabah odaya güneşler giriyor ve aydınlık oluyordu.

Derin bir nefes bırakıp kuruyan dudaklarımı dilim ile ıslattıktan sonra başımı kaldırdım. Göğsünde yattığım adamın yüzüne baktığımda kapalı gözlerini görmüştüm. Uyuyordu hâlâ.

Burnu ve yanaklarında görünen küçük çilleri yakından daha mükemmel görünürken, istemsizce tebessüm etmiştim.

Çatık kaşları ve büzdüğü dudaklarıyla aynı bebek gibi görünüyordu. Çok daha sevimliydi, dün geceki sinirli hâli aksine.

Bir kez daha bir nefes bıraktıktan sonra aklıma telefonum geldi, annem çok merak etmiştir diye düşünürken yerimdem hafifçe doğrularak Yoongi'nin göğsünden ayrılmıştım.

Elleri hâlâ belimde sarılırken yatakta oturur pozisyona geçerek hafif kıstığım gözlerimle etrafa bakındım. Çantamı hiçbir yerde görememiştim, muhtemelen aşağıda bir yerlerdeydi.

"Neye bakınıyorsun?"

Duyduğum sesle irkilirken, aniden arkamda kalan bedene döndüm. Yarı açık gözlerle yüzüme bakıyordu ve dudakları hafif aralık duruyordu.

Onun bu haline karşı bir şey diyemezken, boğazımı temizleyerek tekrar dudaklarımı ıslattım. "Çantamı arıyordum."

"Annem ve annen bizi arıyorlarmış."

Sakin bir şekilde konuştuğunda kaşlarım çatılırken yerimde doğrulmuştum hafifçe. Ne demekti bu?

"N-ne? Fark ettiler mi bizi?"

Sesli bir sırıtış bırakıp dudaklarını ıslattıktan sonra gözlerini yüzüme çevirdi. "Etmeleri normal değil mi?"

"Ve sen inkâr etmedin mi? Kiminle konuştun Yoongi?" Bıkkınca konuşup ona bakmayı sürdürdüğümde dudaklarını kıvırarak yattığı yerde doğrulmuş ve yataktan kalkmak üzereyken bana cevap vermişti.

"Artık hiçbir bok yapmayacağım, ne olacaksa olsun. İnan sikimde değil."

Ciddi bir şekilde konuşup ayaklandığında önce çıplak üzerinde göz gezdirdim, ardından banyoya girdiğinde derince oflayarak yataktan kalktım. Cidden, bir anda ne değişti de öğrenmelerini engellemek istememişti? Peki ben aileme ne anlatacaktım?

"Her şey benim başıma kalıyor, bana sormadan kararlar vermeni ne zaman kesersin acaba."

Bilerek yüksek sesle konuşurken odadan çıkarak aşağı inmiş ve salona girerek tekrar çantama bakınmıştım. Arayıp anneme bir şeyler uydurmak istiyordum, her şeyin bir anda açıklanmasını şu an istemiyordum. Eğer açıklanacaksa gerçekten bir ilişki olduğunda açıklansın istiyordum, daha aramızdaki ilişkinin bir adı yoktu ki.

"Nerede bu?"

Kendi kendime mırıldanarak koltukların yastıklarını çekip çantama bakındım. Muhtemelen bir yere saklamıştı, neden benden gizlediğini bilmiyordum bile.

"Jennie, birkaç gün uzaklaşmak için geldik. Siktirtme telefonunu, şu an kimse umrumda değil."

Sesini duyduğumda yerimde dik bir konuma gelerek derin bir nefes bırakmış ve arkamdaki bedenine dönmüştüm. Dün gece giydiği giysilerini çıkartıp beyaz ve gri renklerinin bulundurduğu bol bir pantolon ve onun üzerine de beyaz bir sweatshirt geçirmişti. Onun aksine ben hâlâ dünkü kiyafetlerimleydim, duş almam gerekiyordu sanırım.

right here • yoonnie + taelice ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin