Kar kış, kıyamet. Her yer soğuk. Kar fırtınası devam ederken az ileride küçük bir ışık kaynağı dikkatimi çekti. Yavaşça ona doğru adım atmaya başladım. Ben ona yaklaştıkça ben küçülüyordum o ise büyüyordu. Her yer soğuk ve karlıyken onun olduğu yer yeşillik ve küçük çiçeklerle doluydu. Ben ona hayranlıkla bakarken sıcacık bir gülümseme bahşetti bana. Elini uzattı. "Gel." Beynim benim komut vermemi beklemeden elimi yavaşça onun avcuna bıraktırdı. Kırılgan bir eser gibi nazikçe beni kendisine çekti ve kollarını belime doladı. Bahar geldi. Hava ısındı. Fırtına dindi. "Bahar, bir insanla gelebilir insana..."