Perşembe günü okula gittiğinde tüm kardeşleri Rose'yi delirtmek için anlaşmış gibiydi.
Aslında günü güzel başlamıştı. Zaten neden durduk yere bir günü kötü başlardı insanın anlayamıyordu. İlk derste girdikleri quizden iyi bir not almış, Jaehyun'un dün yaşadığı palyaço tramvalı hikayeye gülmüştü.
Sonra ikinci tenefüs geldi ve Rose öylesine bahçeye çıkmak istedi. Biraz hava almak ona iyi gelir diye düşünüyordu, hava da güzeldi.
Peşinde takılan Jungkook ona Jaehyun'a neden gülüp durduğunu sorarken kıskanılmayı komik buluyor, şakayla karışık cevaplar verip çocuğu delirtiyordu.
Sonra bir şey gördü ve gözlerine inananamadı.
İhanet...
En beklemediği yerden gelmiş, kalbine bir hançer misali saplanmıştı.
Park Jimin, en beklemeyeceği insan... Rose'nin bir numaralı düşmanını öpmekle meşguldü.
Okulun arka tarafına geldiğinde gördüğü manzarayı hiç beklemiyordu. Jimin okulun arkasındaki duvara yasladığı Mina'yla öpüşüyordu.
Roseanne dudaklarından bir çığlık dökülmesine neden oldu. Belki de ağır bir tepki göstermişti bilmiyordu ama siniri tepesindeydi ve buna inanamıyordu.
Jungkook şaşkınca kaldığında Mina ve Jimin korkuyla irkildi. Abisinin gözleri Rose'nin ateş saçan gözleriyle birleştiğinde irileşti. Suçlu olduğunu biliyordu.
"Ne yapıyorsunuz siz?" dediğinde kocasını kızkardeşiyle yatakta basmış gibi hissediyordu. Jungkook o tarafa doğru giden Roseanne'i tutmaya çalışsa da başaramadı. Kız onu tutan elden kolunu sallayarak kurtulmuş, sinsi sinsi sırıtan Mina'ya bir tane vurmak için yeltenmişti.
Evet, aşırı fazla bir tepki gösteriyordu ama hormonları onu deli birine dönüştürmüştü.
Attığı çığlık yüzünden olsa gerek insanlar etrafa toplandığında Rose bağırıyordu.
"Tanrım Jimin bana bunu nasıl yaparsın?" diye bağırıyor, yakasından tuttuğu Mina'yı sallıyordu.
Mina Rose'ye karşılık verip vururken Jungkook ve Jimin kızları ayırmaya çalışıyordu. Rose'nin gözü dönmüş gibiydi, abisini de ayrı bir zamanda dövmeyi planlıyordu.
Rose'nin aldığı darbeler Mina'nın aptal uzun tırnakları yüzündendi. Onu kurtaran bir şey oldu.
Ryujin kavganın ortasına dalarken hiç düşünmemişti. Mina'yı yakasından tutup silkeledi ve yüzüne bir tane vurdu. "Ne vuruyorsun? Kız hamile seni gerizekalı.".
Rose şaşkınca kısacık Ryujin'in nasıl bu kadar güçlü olabildiğini izlerken birisi "Bayan Chan geliyor." diye seslenmişti. Bunun üzerine Ryujin hemen tüydü. Mina ve Rose'nin de cezası oldu.
Genç kız haksız olduğunu biliyordu. Yani sinirlenmesinde bir şey yoktu ama kıza vurması çok saçmaydı. Yine de pişmanlık hissetmiyordu.
Her şey bittikten sonra Ryujin, Jungkook ve neden burada olduğuna gram anlam veremediği Taehyung'la birlikte arka bahçede oturuyordu.
"Tanrım Jungkook Rose'yi hiç sevmediğimi bilmiyor musun? Bunu bana nasıl yaparsın?". Taehyung aynı Roseanne'in Jimin'e yaptığı gibi bağrınıp gülüyordu. Kabul, komikti yaptığı ama Rose'nin gülesi yoktu. Jungkook ve Ryujin de gülmemek için dudaklarını birbirlerine bastırıyorlardı.
"Bir de Mina'yla tek başıma cezaya kalacağım." dedi Rose sinirli bir şekilde "O küçümen Jimin'i öldüreceğim.".
Rose abilerinin kiminle ne yaptığını kesinlikle umursamıyordu, sadece Mina dışında kimseyi bulamamış mıydı yani?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
out of order || rosekook. ✔️
FanfictionRoseanne Park Chaeyoung on altı yaşında hamile, evsiz ve beş parasızdı.