Roseanne ve Ryujin'in oda arkadaşlığı ilk günden biraz sorunlu başlamıştı. Ryujin'in dar uzun odasına gelen yeni yatak gayet rahattı ve Rose gerçekten iyi bir uyku çekebileceğini düşünmüştü ama minik bir sorun vardı ki, genç kız uykusunda konuştuğundan Ryujin habire onu uyandırıyordu.
Ailesindeki tek kız çocuk olduğu için tek başına yatmaya hak kazanan Rose, daha önce hiç bu problemi yaşamamıştı. Uykusunda konuştuğunu biliyordu -ki Ryujin adeta bağırarak konuştuğunu söylemişti- ama bunun bir insanı uyutmayacak kadar büyük bir problem olmadığını düşünmüştü hep.
"Sen hamile olduğuna emin misin? Kırk kilo falansın". Yeji ve Ryujin, dışarı çıkarken yalnız başına salonda oturan Rose'yi de çağırmışlardı. Koltuğa yayılıp tembellik yapmaktan çok keyif alsa da iki haftadır bunu yaptığından seve seve kabul etti. Şimdi geçen gün maçı izlemeye geldikleri yerde Ryujin ve Yeji bira içerken onlara meyveli sodasıyla eşlik ediyordu.
Ona yöneltilen soruyla kafasını olumlu anlamda salladı. Keşke emin olmasaydı, bunu Rose de çok isterdi. "Beş tane falan test yaptım, ultrasonda da gördüm yani maalesef evet. Eminim.". Rose hala bebeğine alışamamıştı ve onun olmama fikri o kadar da kötü gelmiyordu.
Ryujin iki saattir giymek zorunda olduğu için söylendiği krem rengi eteği çekiştirirken "Ben eminim," dedi "Her sabah kusuyor.". Bir de bu vardı, Rose kilo alacaksa her sabahki istifra seansları sayesinde veriyordu da. "Ne çirkin bir etek bu...".
Ryujin birasını dudaklarından çekerken iki saattir yaptığı gibi eteğine söylenmişti. Rose annesi küçükken ona okul formasını giydirdiğinde böyle hissederdi. Nefret ediyordu. "O zaman niye etek giydin?".
Yeji mantıklı bir soruyu Ryujin'e yönelttiğinde Rose evde büyük bir kavgaya neden olduğundan dolayı bunun cevabını biliyordu. "Çünkü bu hafta çamaşır yıkama sırası Taehyung'taydı. Tabii ki hiçbirini yıkamadı.". Yeji hafifçe kıkırdadı. Oturdukları barda birkaç kişi dışında kimse yoktu. Rose şu an diğer iki kızın içtiği biraya o kadar çok özenmişti ki neredeyse ağlayacaktı.
"Ryujin bak kim geldi.". Yeji, heyecanlı bir tavırla yanındaki arkadaşını dürttüğünde Rose merakla kapıya döndü. İçeri giren çocuğu tanıyordu, ortaokulda aynı sınıftaydılar.
Ryujin yerinde kıpırdandığında Rose keyiflendi. Mark Lee, şu an ortaokuldakinin aksine Rose'nin yan sınıfındaydı. Onunla hiçbir zaman çok yakın olmamıştı ama Mark altıncı sınıfta Kanada'dan gelen yeni öğrenci olarak sınıf mevcutlarına katıldığından beri onun iyi biri olduğunu düşünürdü. "Mark'tan mı hoşlanıyorsun?" genç kıza doğru eğilip fısıldamıştı.
Yeji suratındaki sırıtmayla ikisini izlerken Mark tezgaha doğru geliyordu. Ryujin hızlıca fısıldamaya başladı "Aynı dans kursundayız ve bence çok tatlı.". Dünyanın en sert insanı gibi duran Ryujin'in diğer hemcins yaşıtları gibi tepki gösterdiğini ilk kez görüyordu Rose. O da Jungook ile ilk tanıştığında aynen böyleydi.
Mark bara yaslandığında üç kız da tavrını düzeltmişti. Onunla hiç ilgilenmiyormuş gibi yapmaya başladıklarında ilk Mark konuştu "Etek yakışmış Ryujin.". Mark'ın sululuktan ziyade tatlı çıkan sesiyle ettiği iltifat Rose'yi gülümsetti, ikisi tatlı bir çift olabilirdi. Tabii Ryujin normal bir insan olsaydı.
"Siktir git.".
Rose'nin genç kızın sinirli tavrına ve verdiği cevaba karşı ağzı şaşkınlıkla aralandı. Gerçekten, biraz önce çok tatlı olduğunu söylerken şimdi niye böyle yapmıştı ki? Yeji, bıkkınca arkadaşına bakıyordu. Mark bunun bir şaka olduğunu düşünmüş olmalı ki güldü ve sipariş ettiği birayı alıp arkadaki masalardan birine giderken "Görüşürüz." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
out of order || rosekook. ✔️
FanfictionRoseanne Park Chaeyoung on altı yaşında hamile, evsiz ve beş parasızdı.