Roseanne klasik bir okul günü geçirirken anlayamadığı bir şey vardı.
Jisoo'nun gittiği gün Jungkook ona onu sevdiğini söylemişti. Dürüst olmak gerekirse genç kız zaten bunu bekliyordu, sadece pat diye söylenilmesini beklememişti o kadar. O an ne söyleyeceğini bilemeyip fasulyenin onu tekmelediğine dair bir yalan uydurmuştu ve Jungkook da buna inanmıştı. Salak, o kadar küçük bir bebek tam oluşmamıştı bile tekme atması imkansızdı. Tabii Jungkook bunu bilmiyordu.
Ona sevdiğini söylemiş olsa bile, Jungkook sabahtan beri sınıftaki kızlarla kenarlara gidip konuşup duruyordu. Roseanne kafayı yiyecekti. Neredeyse okuldaki her kızla dolapların olduğu köşede sırıta sırıta muhabbet etmişti. Neden böyle yapıyordu bu çocuk anlayamıyordu.
Öğle tatilinde Chanyeol ve Jimin'le merdivenlere oturmuştu. Jimin soğuk yere oturmasın diye kardeşin montunu verdiğinden biraz üşüyordu ama sorun değildi. Jungkook sınıf arkadaşları Yoohyeon'la konuşurken Rose çubuk krakerini yiyor, onları seyrediyordu.
"Sanırım kardeşim emekliliğe ayrıldığım kurumun başına geçti.".
Taehyung Roseanne'in yanına kendini bırakırken genç kız bu hayattan daha ne isterdi bilemiyordu! Zaten sinirleri bozulmaya çok müsaitken bir de onu kışkırtacak bir Taehyung aradığı şeydi belki de.
Rose ironik bir tavırla "Ah Taehyung, neden yanımıza oturmuyordun?" dediğinde çocuk elindeki paketten bir çubuk kraker aldı. "Tavşan sabahtan beri köşelerde kızlarla gülüşüp duruyor.". Karşısındaki kızla gülmekle meşgul olan Jungkook'a bakarak söylemişti bunu "Ailemizden birinin mirasımı sürdürmesi güzel. Kıskanıyor musun Rosie?".
Son bir haftadır artık kız işlerinden emekli olduğunu dile getirip duran Taehyung'a ters ters baktı. "Kıskanmıyorum Taehyung." dedi Rose yalan söyleyerek "Sen neden emekli oldun? Yönelimin değiştiğini mi farkettin?".
Taehyung Roseanne'in elindeki paketten bir tane daha çubuk kraker aldığında kafasını iki yana salladı. "Tek eşli hayata geçmeye çalışıyorum, Jungkook da sanırım tam tersini yapıp çok eşli hayata geçmeye çalışıyor.".
Rose çatık kaşlarıyla Taehyung'a bakarken kıskandığını ona belli etmemeye çalışıyordu. Dilinden haftalarca düşmezdi çünkü. "Sen neden tek eşli hayata geçiyorsun?" dedi Jungkook'la ilgilenmiyormuş gibi. Tabii bu süreçte gözleri kızla konuşan çocuktaydı orası ayrı.
Taehyung "Hayatımda yeni heyecanlar arıyorum." dedikten hemen sonra Chanyeol'e döndü "Hey Chanyeol, sen de hayatında yeni heyecanlar arar mısın?".
İki saattir Jimin'le yeni çıkan bir oyun hakkında konuşan Chanyeol'ün kaşları sorunun alakasızlığıyla havaya kalktı. Bir şey söyleyecek gibi ağzını açıp kapattı ve sonra kafasını iki yana sallayarak "Hayır." dedi. Roseanne, aceleci bir şekilde Jimin'le konuşmaya devam eden abisini garipsese de üstünde durmadı. Taehyung ve ikisi aynı sınıftaydı, belki bunun aralarında bir espirisi falan vardı.
Tam o sırada önlerinde dikilen kız konunun dağılmasına neden oldu. Rose kızı tanımıyordu, muhtemelen üst sınıflardandı çünkü. Yine de kızın upuzun siyah saçları ve güzel gözleri fazlasıyla hoş görünmesini sağlıyordu.
"Naber Taehyung?" dedi kız kalçasını hafifçe merdivenlerin korkuluklarına yaslarken. Taehyung omuz silkti, gerçekten de ilgilenmiyormuş gibi gözüküyordu "İyi sen?" dediğinde kızın gülümsemesi büyüdü "İyi. Sana çıkışta bir şeyler içmek ister misin diye soracaktım?".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
out of order || rosekook. ✔️
FanfictionRoseanne Park Chaeyoung on altı yaşında hamile, evsiz ve beş parasızdı.