Merhaba bu bölüm Jisoo ağırlıklı ve biraz da geçmişten bahsediyor. Yani bir önceki bölümle pek bir bağlantısı yok. Yarın ya da öbür gün bir bölüm daha atacağım bu yüzden. Yorum yaparsanız sevinirim, iyi okumalarrr
8 sene önce
Kim Jisoo sabah kardeşlerine kahvaltı hazırlamak için diğerlerinden biraz erken kalkardı.
Annesi bir kulüpte garsonluk yaptığından herkesten geç uyanır, babası ise ayyaşın teki olduğu için sızmış olurdu. Bu yüzden Jisoo sabah kalkar, büyük bir omlet yapardı herkes doysun diye. Sofra hazır olduktan sonra ise yukarı çıkar teker teker kardeşlerini uyandırırdı.
On altı yaşındaki Jisoo'nun iki tanesi on, bir tanesi dokuz, iki tanesi de yedi yaşında olmak üzere toplam beş tane kardeşi vardı. Ev nüfusunun çoğunluğunun erkek olmasının da katkısı vardı ki çoğu zaman koca bir curcuna içinde olurlardı. Jisoo yine de ailesini çok seviyordu.
Hazırladığı omleti ortadaki büyük servis tabağına yerleştirdiğinde koşar adımlarla yukarı çıktı. İlk başta en küçük kardeşi Ryujin'le paylaştığı odasına girip dolabına astığı okul formasını düzgünce üstüne geçirdi. Düz siyah saçlarını gevşekçe ördü ve siyah ince çoraplarını giydi. Gömleğinin belini eteğinin içine sıkıştırmakla uğraşırken pembe pijamalarıyla uyuyan Ryujin'i hafifçe dürttü "Uyan hadi.".
Ryujin uykusunu böldüğünde o açılana kadar odadan çıktı ve ilerideki iki kapıya sertçe vurdu. Jungkook ve Yeonjun'un odasına girerken ağır bir uykusu olan Jungkook'u iyice dürttü. Jungkook uyandığında "Günaydın." dedi gülümseyerek. Annesi onu küçükken kesinlikle kibar olmayan bir şekilde uyandırırdı bu yüzden o nazik olmaya özen gösteriyordu. Jungkook hafifçe araladığı şiş gözlerinden ablasına "Günaydın." dediğinde "Kalk bakalım." diye ekledi "Yeonjun'un giyinmesine yardım et.".
Jungkook kafasını salladıktan sonra hepsinin dişlerini fırçalayıp giyinmesi yirmi dakikayı buluyordu. Yirmi dakika geçtiğinde hepsi kahvaltı etmek için oturmuş, yemeğini yiyordu.
Jisoo Yeonjun ve Ryujin'e montunu giydirdikten sonra aşağıya indi. Alt komşuları Chaerin, kızı Yeji'yi okula götürdüğü için kardeşlerini de bırakırdı. Aşağıya indiğinde saçlarını iki kuyruk yapmış Yeji'ye gülümsedi. Yeji kapıda annesini beklerken "Günaydın Taehyung." dedi kocaman gülümseyerek. Taehyung Yeji'yi çok da önemsemediğinde Yeonjun aynı kızınki gibi bir gülümseme takınarak "Günaydın Yeji." diye cevap verdi.
Jisoo çocukları Chaerin'e bırakırken hızlı adımlarla dışarıya doğru ilerledi Jisoo. Erkek arkadaşı Seokjin'in onu beklediğini biliyordu. Yanılmadı, Seokjin yeni aldığı motorununun önüne yaslanmış kız arkadaşını bekliyordu.
Jisoo Seokjin'in ona uzattığı kaskı alırken yanağına bir öpücük kondurdu. "Günaydın.". İlk başta korksa da şu an korkmadığı motora bindiğinde erkek arkadaşının beline sarıldı. Jisoo Seokjin'i gerçekten çok seviyordu. İnsanlar onları basit bir lise aşkı olarak görse de Jisoo böyle kalmasını istemiyordu.
Zaten çok yakınlarında olmayan okula geldiklerinde Seokjin motorunu bisikletlerin yanına park ettiğinde ikisi de indi. Birbirlerinin ellerini tutacakken Matematik öğretmeni Bayan Park yüzünden ayrıldılar. Yaşlı kadına selam vermek için eğildiklerinde Bayan Park ikisini de severdi çünkü Jisoo da, Seokjin de bu lisedeki en parlak geleceği olacağı düşünülen öğrencilerdendi.
"Bugün ne yapacaksın?" diye sordu Seokjin Bayan Park gittiğinde kızın elini tutarken. Jisoo "Bilmem," dedi "Bir işim yok.".
İkisi ayrı sınıfta olduğundan kendi yollarına ilerlemek üzereydiler. Seokjin kızdan bir yaş büyüktü zaten. "Okuldan sonra bir şeyler yapalım mı?" diye sordu erkek arkadaşı. Jisoo kafasını olumlu anlamda salladı "Olur ama ilk önce eve uğramam gerekiyor.".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
out of order || rosekook. ✔️
FanfictionRoseanne Park Chaeyoung on altı yaşında hamile, evsiz ve beş parasızdı.