Bölüm şarkısı: Txt- F2020
2 yıl sonra
"Kardeşim, anlıyorum, iki sevgili boyunuz uzun aman odanın tavanına değecek uzunlukta yılbaşı ağacı almak da abartı değil mi? Şimdi başlasak bir hafta sonra anca süslemeyi bitiririz."
Herkes önündeki kocaman yılbaşı ağacına bakarken, sesli bir şekilde iç çekmiştim. Yılbaşını gerçekten çok seviyordum. Babam gitmeden önce her zaman Yeonjun'un ailesi ile birlikte girerdik. Babam gittikten sonra çocuksu sevgimi kenara atmış, artık çocuk değilim, kutlamak istemiyorum havalarında takılmaya başlamıştım. Söylediklerimin aksine mutlulukla atan kalbim, saat 12de Yeonjun'un balkonundan havai fişekleri izleyerek girerdik yeni yıla.
Şimdiyse Yeonjun artık kendi evimiz olduğu için kocaman ağaç almamız gerek diyerek 2 yılın sonunda aldığı gerçek anlamda kocaman ağaca bakıyordum. Sadece Yeonjun ve ben olsaydım bu ağacı tek bir gün içinde süslememiz mümkün değildi.
"Byungchan, geldiğinden beri susmadın kardeşim. Yardım etmeyeceksen defol kenarda dur, ayağımıza dolanma."
"Soobin bu niye gergin? Gece koltukta mı uyudu?"
Byungchan, sessizce sorduğunu düşünürken, sesi tüm odada yankılanmıştı. Tabii duyan Yeonjun, elindeki süslerden birisini kafasına atarak "Ağzına dikiş atarım?" diyerek kaşlarını çatmıştı.
Kafamı sallayarak mutfağa doğru yürüdüm. İki yıl içinde o kadar çok şey olmuştu ki. Neresinden başlayıp anlatacağımı bilmiyordum. Öncelikle Beomgyu, Kai ve Taehyun üniversiteye kabul olmuştu. Kai ile aynı üniversiteye kabul olan Beomgyu, Taehyun'un üniversitesindeki popülaritesi yüzünden dersi biter bitmez soluğu Taehyun'un üniversitesinin önünde alıyordu. Taehyun'un yanında gördüğü her kişiye bu benim sevgilim, lütfen uzak durunuz derken, Taehyun sahte kızgınlıkla yüzüne baksa da aslında hoşlandığını herkes biliyordu. Üniversiteye kabul olduktan sonra Beomgyu iyice Taehyun'a düşkün olmuş, kaybetme korkusu her gün biraz daha büyümeye başlamıştı. Hiçbir zaman kaybetmeyeceğini bilmesine rağmen.
Kai ise aynıydı. Hâlâ telefonuna bağlı, hyunglarının biricik bebeği. Tek farkı vardı. Kai aşık olmuştu. Üniversitenin ilk günü neredeyse saç baş kavga edeceği kıza. Bize gelip eğer kız olmasaydı çok pis dalacaktım demesinden iki ay sonra ben aşık oldum demişti bize. Ama küçük kardeşimiz iki yıldır aşkını itiraf edemiyordu. Kızın da onu sevdiğini biliyordu ama korku işte. Sen onu görmezden gelsen de o kendini göze sokmaktan çekinmiyordu. Kaybetmek istemiyordu. Çok güzel arkadaşlıkları vardı ve itiraf ederse kaybolacağını düşünüyordu. Tıpkı Beomgyu gibi. Ama Beomgyu keşke en başından Taehyun'u sevseydim demekten bir an bile vazgeçmiyordu.
Yeonjun üniversitesini bitirmiş, annesinin yanında staj olarak işe başlamıştı. Üniversiteden bir tek Jisung ile arkadaş olarak kalmış, geride kalan herkesi tamamen silmişti. Ben ise hala okuyordum. Yaşadıklarımdan sonra üniversitemi dondurmak zorunda kalmıştım ama sonunda son senemdi. Ben de birkaç ay sonra mezun olup diplomamı elime alacaktım.
Elimdeki boş tabaklarla mutfağa girerken pencere önünde duran Jisung ile birkaç saniye duraksamış, "Jisung?" diye mırıldanmıştım. İlk önce sesimi duymadığı için tekrar seslenmek zorunda kalmıştım. Bu sefer duymuş ama çok derinlere daldığı için sesim irkilmesine sebep olmuştu.
"İyi misin? Niye tek başınasın?"
Gülümsemeye çalışarak kafasını iki yana sallamış, sessice sandalyeyi çekerek oturmuştu. "İyiyim hyung. Öylesine düşünüyordum sadece."
Yalan söylediği o kadar belliydi ki bir an niye yalan söylüyorsun diye soracağımdan korkmuştum. Elimdeki boş tabakları lavaboya bırakıp sandalyelerden birini çekerek karşısına oturmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nepenthe / YeonBin
FanfictionBazen insan görmemesi gereken bir şeyi gördüğü için, bazense görmesi gerekirken her şeye kör olduğu için kaybediyordur... Taegyu #1 23.11.20 Hanse #1 Yeonjun #1 ...