Kırıldığım yerden birleşmek istiyorum-Bölüm 32

812 96 64
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Editler için minik bebeğim @Harmonyici çok teşekkür ederim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Editler için minik bebeğim @Harmonyici çok teşekkür ederim

Başkalarında görmeye dayanamadığım şeyleri kendimin yapıyor olması kadar anlamsız bir hayatın ortasına doğmuştum. Aklım hayır diyorken, kalbimin çoktan yolu yarılamış olması ve bir yerden sonra başaramayacağını bildiği halde umutla koşması kadar saçma bir hayatı omuzlarımda taşıyordum. Zamanla bırakırım, unuturum, silerim dediğim duygularım, gün geçtikçe daha da belirginleşiyordu. Belki bir gün diye umut ederken aralık bıraktığım kalp kapım, aslında doğduğum gün hayat tarafından çarpılarak yüzüme kapatılmıştı.

Tüm bunları beynimin içinde yıllardır kendime fısıldarken ağzımı açıp dışarı haykıramamak kadar çaresiz bir an yoktu benim için. İçim, ruhum, kalbim, tüm organlarım bas bas bağırırken, lanet olası dudaklarımın açılıp iki kelime söyleyememesi beni o kadar yormuştu ki, artık bir kere nefes alınca bile tüm vücudumun titrediğini hissediyordum. Yavaşla, çok hızlısın diye yakınan beynime inat, nefes nefese koşan kalbim, yıllardır uslanmayan, büyümeyen çocukluğumun görmezden geldiği sefil bir organımdı.

"Hasta olmuyorsun diye bu soğukta üzerine bir şey almadan oturman kadar salakça bir şey görmedim Soobin."

Omzuma bırakılan ceketle derin bir nefes alırken, kafamı kaldırmadan ayakkabılarımı izlemeye devam ettim. Benim sessizliğime karşılık sesli bir şekilde içini çekerken, iki elimin arasına bıraktığı dumanı tüten kahve donuk yüzüme küçücük, belli olmayan bir gülümseme iliştirmişti. Varlığı mı daha ağırdı, yoksa var olmadan önce kendiyle birlikte getirdiği burukluk hissi mi yoruyordu diye düşündüren küçük bir gülümsemeydi.

"Soğuk iyidir bal ses. İnsanı kendine getiriyor. Düşünmene, doğru kararlar almana sebep oluyor ama saatlerdir burada oturmama rağmen, ne kendime gelebildim, ne de yapacağım şeylerin bir listesini beynimin köşesine yazabildim."

Omuzlarıma bıraktığı ceketten burnuma dolan yılların tanıdık kokusu, ellerimde duran sıcak kahveden daha çok vücudumu ısıtmış, mayışmama sebep olmuştu. Ne güzeldi birinin varlığının sana iyi gelmesi. Ne kadar değerli ve özeldi o birisinin her zaman yanı başında olması.

Nepenthe / YeonBinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin