BAYH-25

758 69 5
                                    

Merhaba! Yine bir bölümle karşınızdayım. Bölümlerin okunması iyi gidiyor. Ancak kimsenin düşüncesini belli etmemesi üzücü. Sizin yorumlarını gördüğümde mutlu olduğumu söylemiş miydim?

Evet tabiki ki söylemiştin

Geveze iç sesimle atışmaya ara veriyor ve size keyifli okumalar diliyorum!

▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤

25. Bölüm : TATLI İLTİFAT

İnsanlar hayatını, aldıkları başarılar sayesinde ya da gittikleri yönler sayesinde düzene sokardı. İleride ne yapması gerektiğini, attığı adımlar belirler. İlk önce seçilen yol belirlenir, daha sonra ise onu açtığı kapılardan gidilir ve hayat bu şekilde zincirleme devam eder.

Nitekim bu olayın en güzel örneği Erva GÜNDEM' di.

İnsanlara yardım etmeyi sevdiği için doktor olmuştu. Bildiklerini en güzel şekilde aktarmak için alanının en iyisi olmuştu. Daha sonra ise doktor olmasının amacını düşünürken sevgilisi aynı amaçla karşısına çıkmıştı. Zincirlemeydi ya hayat, Erva da zincirlemesini buna göre yapmıştı.

Ama ilk defa şükür ile pişmanlık arasında mekik dokuyordu genç kadın.

Saltuk, gittiği görevin üzerinden üç gün geçmesine rağmen dönmemişti. Bölükten ayrılan askerler vardiyalı olarak geri dönüyorlardı ama yine de birliğin içinde hiç olmadığı kadar az asker vardı. Sabah yemekleri yapmak için başka bir çaylak görev almıştı çünkü Timur da Saltuk' un yanında göreve gitmişti.

Koskoca birlik tamamen sağlık çalışanlarına kaldı denilebilirdi.

Orhan Arrat, üzerindeki beyaz şorta ve giydiği beyaz doktor önlüğüne rağmen kirlenmesini umursamadan oturan kadına adımladı.  Düşünceli bir şekilde hayattan soyutlanmış, öylece karşıya bakıyordu. Yavaş adımlarla kadını ürkütmeden boğazını temizledi. Varlığını fark etmesini ve kendisine dönmesini istedi. Nitekim başarılı da oldu.

Neredeyse yanına varan adam ile bakışlarını boş araziden çekti Erva. Kendisine doğru ellerinde kupa ile gelen adam ile buruk bir şekilde gülümsedi.

''Tabi ki insan için düşünmek iyidir, zihin açar ama filozoflar da dememiş ki ruhunuzu verin'' İçi kahve dolu askeri kupayı Erva' ya uzattı Orhan. Kadını düşüncelerden arındırmak ve moralini düzeltmesi için komik şeyler söylemeyi seçmişti.

Erva da buna kayıtsız kalmadı ve az önceki ruh halinden kurtulmak adına gülümsedi. ''Filozoflar bilmiyorlar ki ruhunu teslim eden insanlar, daha çok zihin gücünü gelişmeye odaklıdır'' Bu ikisinin de gülümsemesine sebep olmuştu.

Orhan da Erva' nın yanına geçerek oturdu ve sohbet etmeye başladılar. Akşama doğru yemek zamanının gelmesi ile herkes işlerini bırakıp yavaş yavaş yemekhaneye yürüyordu. 

Erva da deney yaptıkları çadırdan çıkmadan önce ellerine geçirdiği muayene eldivenini çıkarıp çöp kutusuna atmıştı. Ağzında ki maske de çöp kutusunu boylarken çadırdan çıktı.

İlk önce ellerini ve yüzünü yıkadı daha sonra yemekhaneye gidip bir şeyler yedi. Canı yemek istemiyordu. Aklı hala Saltuk' taydı ancak güçten düşmemek için de bir şeyler yemesi gerekiyordu.

Daha fazla yemeyeceğine kanaat getirince yavaşça çatalı tabldota geri koydu. Oturduğu masada her seferinde Saltuk ile yemek yedikleri yerdi ve o olmayınca yemek yiyesi gelmiyordu kadının. Gözleri karşıda sakin duran ve ağır ağır yemek yiyen  Sude' de gezindi.

Bir Asker Yareni HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin