BAYH-40

475 42 0
                                    

Yepyeni bir bölümle nihayet geldim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yepyeni bir bölümle nihayet geldim. Uzun zamandır telefonum yoktu ve düzenlemeleri yapamamıştım. Ancak okumaktan keyif alacağınız, bölümün sonunda bu kadar geç kaldığım halde beni affedeceğiniz mükemmel bir bölümle geldim. Umarım siz de benim gibi düşünürsünüz ❤️

Keyifli okumalar 👋🏻

▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤

40. Bölüm : HİSLER GÖBEĞİ

''Açıkçası tahminimden daha fazla ve hızlı topladık. Seksen tane diyaliz makinesi hazır.''

Turhan elinde ki belgeye imza atıp Nihat' a verdi. ''Teslim alınmıştır.'' dedikten sonra ekledi. ''Makineler depoda kalsın. Benim yapmam gereken bir iş var. Akşama doğru uçağım kalkacak zaten. Ona göre yüklemesini yaparız.''

Nihat kafasını olumlu şekilde sallarken, pahalı takım elbisesinin üstüne giydiği kalın koyu gri kabana ellerini koydu. ''Tamamdır Turhan Bey. Akşam görüşmek üzere.''

''İyi günler''

Depodan çıkan Turhan, gerginliğini içinde tutarak sağlam adımlar atmaya başladı. Uçaktan önce, isteğini gerçekleştirmek için Cumhurbaşkanı' nı arayıp izin almıştı. Şimdi ise Türkiye' ye gelmesine neden olan kişiye gidiyordu.

İstanbul soğuğu, birliğin soğuğuna benzemiyordu. Dışarıda resmen kar soğuğu vardı ve oldukça hasta edici bir durumdu Turhan için çünkü adam, yeterli kıyafeti olmadığı için kaldı ki burada ki havayı da tahmin etmediği için sadece kazak ve ceketle gelmişti. Nihat' ın kendisine ayarladığı arabaya atlayıp ilk önce evine gitti ve üstünü değiştirdi. Daha sonra asıl gideceği istikamette bir alışveriş merkezine girip, hazırlıksız gelen sağlık görevlileri için kadın erkek fark etmeksizin farklı bedenlerde poşetlerce kıyafet aldı.

Uzun zamandır şikayet etmeden yanında bulunan insanlara da bir nebze minnettarlığını iletmiş olurdu. Arabanın ön yolcuğu koltuğu da dahil içi paketlerle dolduğunda memnun bir ifadeyle ayrılmıştı alışveriş merkezinden.

Şimdiyse yüzleşme vaktiydi.

Hızlı ancak dikkatli kullanımı sayesinde çabuk biten yollardan geçti. Arabayı durduran yaşlı adam karşısında ki büyük binaya ve kapısına bakarken iç çekti. Pişman olmalıydı, onu sevdiğine ona güvendiğine ve böylesine bir insan olduğu için pişman olmalıydı ama olmuyordu. Olamıyordu. Kadına söylediği son söz hala kulaklarında çınlıyordu.

Keşke hiç doğmasaydın Sezgi

Gerçekten öyle miydi? Hiç doğmasa mıydı? Herkes onu, Türkiye' nin başına bela olan kadın olarak biliyordu ama Turhan için Sezgi kimdi? Ne anlam ifade ediyordu?

Turhan gözlerinin yaşardığını hissederken boğazında sert bir düğüm oluştu. Bu yaşına kadar evlenmemesi, kimseye karşı duygu beslememesinin sebebi karşısında ki özel hapishanede kalan kadın yüzündendi. Sezgi herkes için pişmanlık olabilirdi ama Turhan GÜNDÜZ için o öyle birisi değildi. Türkiye' yi ilgilendiren bütün konuların üstünü çizdiğinde geriye o kadının saflığı ve merhameti kalıyordu.

Bir Asker Yareni HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin