Bir Asker Yareni Hikayesi

BAYH-28

Adım adım 65K oluyoruz ha? Hepinize teşekkür ederim. Küçük bir aile ama sıcacık insanlar ile benim için kocaman bir aile ❤️

Keyifli okumalar 👋🏻

▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤▪¤

28. Bölüm : HAİNLERİN TESPİTİ

Zeynel ÇEVİK askeri aracından, rütbelerini giydiği üniforması ile oldukça gösterişli inerken, bütün askerler hazır ola geçmişti. Herkese tel tek baktıktan sonra o da askerlerine selam vermiş ve rahat emrini vermişti.

İlk önce kurallar gereği rütbe olarak önde olan Saltuk' un omzunu dostane sıkarak daha sonra yanında duran torununun omzunu sıkarak ikisine baktı. "Nasılsınız evlatlar?"

"Sağolun Komutanım!"

Hafifçe başını sallayan yaşlı adam Saltuk' a baktı. "Tim' i topla, sağlık çalışanlarının toplantı çadırına gel. Sizinle konuşmam gerekenler var" Saltuk kaşlarını çatsa da "Emredersiniz Komutanım!" demişti.

Zeynel ile birlikte yanında iki askeri ile çadıra doğru giderken arkasından bakmıştı. İki gündür zaten ortalık tuhaftı, bir de buna sağlık personelleri eklenmişti. Sevdiği kadın iki gündür kendisinden kaçıyordu. Bir şeyler olduğu belliydi ama üstelemedi. Çünkü Saltuk' da kasabada olan olaylar yüzünden Erva' dan kaçıyordu. Kadın ona sormuştu bu konuyla ilgili bir kaç bir şey ama siyah bereli komutan ağzını açmamıştı yine.

Saltuk, önde kendi askerleri arkada acemilerin bulunduğu kalabalığa döndü. "Tim! Öne çık!" Asker yürüyüşü ile sıra sıra dizilen adamların arasından Eser, Timur, Derman çıkarken Baturhan sadece bir adım ileri atmıştı. Zaten kendisi öneydi. Diğerleri de Baturhan' ın yanında dizilmiş ve onun gibi asker selamı veriyorlardı genç komutana.

"Diğerleri görev yerlerine göre dönsün. Acemiler eğitim alanına!" Bağırışı üzerine herkes "Emredersiniz Komutanım!" diyerek ayrılırken onlar da Zeynel ÇEVİK' in arkasından çadıra doğru yürümeye başladı.

Bu sabah kahvaltı sonrası büyük boy, beyaz sağlık çadırını sağlık personelleri yapmıştı. Hastalarının bulunduğu yerden biraz ileride tek başına yapılmıştı. Zeynel ÇEVİK geldiği zaman burada toplanma yapılacak, konular çözülecek ve kararlar alınacaktı. Bu sefer Zeynel gelmişti çünkü söylemedi gerekenler vardı.

Siyah bereli komutanın da askerleri ile girmesi sonucu Zeynel ÇEVİK onlara baktı ve boş koltukları işaret etti. "Oturun çocuklar"

"Emredersiniz Komutanım!"

Saltuk ve ekibi de kendine ayrılan plastik, beyaz sandalyelerde yerini aldığında herkes buradaydı. Ortada dört büyük katlanabilir beyaz masada farklı hastanelerin bütün doktorları ve en iyi hemşireleri, siyah bereli komutan ve ekibi, Turhan Hoca, Genel Kurmay Başkanı oturuyordu. Ayakta ise diğer sağlık çalışanları vardı. Bazıları oturmak istese de bazıları ayakta durmayı tercih ederek Turhan Hoca' nın arkasında kalmıştı. Çadırın girişinde ama içinde ise Zeynel' in askerleri hazır olda duruyordu.

"Turhan Bey, ilk önce siz anlatın. Sonra ben başlayayım" Zeynel' in sözleri ile Turhan GÜNDÜZ son zamanlarda Türkiye' de olan şeyleri anlatmaya başladı. Bu konuyu Erva ve yanında oturan Orhan bildiği için dalgın bir şekilde masanın üstünde herkese verilen dosyaya bakıyorlardı. Türkiye de çıkan haberler, üç dört gündür olan sosyal medya konuşmaları ve asıl haberin Almanya' ya kadar dayanması sonucu magazincilerin manşetleri belgelenmişti. Odada ki herkesin elinde de bu dosyalar vardı.

Orhan sessizce Erva' nın kulağına eğildi. "Selda ile konuştun mu? Nasılmış durumlar"

Erva hafifçe başını sallarken o da fısıltıya Orhan' ın kulağına eğildi. "Konuştum. Hastahaneye kısıtlama getirmeye çalıştıklarını, Nihat Bey' in de Cumhurbaşkanı ile Sağlık Bakanlığı' nın kurul üyeleriyle görüşeceğini söyledi. Çoğu habere yasak getirmiş Cumhurbaşkanı. Şu anlık o konuda iyiyiz" Orhan başını sallayarak geri çekildi.