Bölüm 9

10.1K 381 26
                                    

Lütfen küçük yıldıza basmayı unutmayın.💫

Görebildiğim her yoruma cevap vermeye çalışıyorum ve yorumlarınızı görmek çok hoş.Yorumlarınızı belirtmekten lütfen çekinmeyin.💭

Wattpad üzerinden hesabımı takip edebilirsiniz💜

Iyi okumalar!🌼
_________________

Karşı ikili koltukta oturan Yıldırım Kardeşler tekli koltuklara yerleşen Emre ve Nazlı üçlü koltukta beni aralarına alan Mete ve abim.

Salonda ölüm sessizliği hakimdi. Nazlı,Emre ve Demir tedirgin bir şekilde abime bakıyor, Mete yayılmış telefonunda arkadaşlarıyla mesajlaşıyor, Yiğit dakikalardır halıyı inceliyordu. Abimin gözleri mutfaktaki masayı,televizyondaki filmi, sehpanın üzerindeki fincanları buldu.

Oturduğumuz koltuğun kenarındaki dağınık battaniyeyi görmesiyle çenesi kasıldı.

"Yalan söylüyordun."

Yiğit'in bakışları abime kaydı.

"O gece parkta Asya'nın omzuna bir abi gibi kolunu atıp sevgilim demedin. Beni de kandırdın. Aslında kıskanmıştın. Günler önce Asya'yı iş çıkışı alamayacagim için seninle yemek yemeye gideceğimizde işin yoktu Asya'nın yanına gidecektin. Bu gün de evde sözde temizlik yoktu. Benim. Benim kardeşimle. Benim kardeşimle buluşma ayarlamıştın. Aslında Asya'nın Yeliz'i de sen oluyordun. Çok başarılı adımlar attınız. Size zaten güvendiğim için gözlerim yeterince kördü. Şu an bunlara tanık olmasam. Bunlara tanık olmasam Asya'ya bakışlarını ona dokunuşlarını kardeşin gibi gördüğün için olduğunu düşünüp salak gibi gezmeye devam ederdim. Ben kötü bir adam değilim. Siz birbirinizi sevdiğinizi söyleyip karşıma gelseniz yanınızda olurdum zaten. Değdi mi? Bizi kandırmanıza?"

Salonda gözleri dolaştı. Ağzından ufak bir kahkaha kaçtı.

"Şu bakışlara bakın! Bilmeyen sadece benmişim!"

"Abi abartma."

Gözler Mete'ye döndü.

"Burada artistlik yaslayıp durma yok değdi mi yok kandırıldım falan filan. Sanki ben bilmiyorum senin Nazlı Abla'yla gece gece buluşmalara gittiğini. Sen çok mu sütten çıkma ak kaşıksın? Yeme beni burada."

Yanağıma bir öpücük kondurdu.

"3 numaralı sevgilimle buluşmam lazım ben kaçtım."

Mete'nin salonu terk etmesiyle bakışlar abime döndü.

"Ben söyleyecektim fırsat olmadı tempodan."

"Aynı şey bizim içinde geçerli ama sen dinlemeden yesilçama girdin."
Diyen Yiğit'le gözlerim şokla aralandı.

"Bu kız o 11 yaşındaki çocuk değil artık. Bende 17 yaşındaki o ergen değilim. 30 yaşıma geldim ben ne hissettiğimi ne istediğimi bilecek yaştayım. Asya artık büyüdü. Bırak kendi hayatını kursun. Kendi seçimlerini yapsın. Ben doğru seçeneğim demiyorum sana. Ben doğru olsamda yanlış olsamda bu iyisiyle kötüsüyle Asya'nın seçimi olacak. Sende saygı duyacaksın."

Abim sinirle ayağa kalktı.

"Ne diyorsun lan sen!"

Yiğit de hırsla ayağa kalktı.

"Ne duyduysan o!"

"Asya gidiyoruz."
Bileğinden tutup çekiştiren abimle Yiğit araya girdi.

Bu kadar büyümek zorunda mıydı.

Saçmalıyorlardı. Bizler yetişkin insanlardık. Olay gereksiz yere büyütülüyordu konuşarak anlaşabilirdik.

Yiğit'in beni arkasına çekmesiyle abim sinirden titremeye başladı.

Sevinç MahallesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin