Bölüm 10

9.6K 349 19
                                    

1830 kelime!!!

Lütfen küçük yıldıza basmayı unutmayın.💫

Görebildiğim her yoruma cevap vermeye çalışıyorum ve yorumlarınızı görmek çok hoş.Yorumlarınızı belirtmekten lütfen çekinmeyin.💭

Iyi okumalar!🌼

Medya Pars Korkut

□□□□□□□□□□□□

"Çalışmalarınız için teşekkürler arkadaşlar dinlenmeye çekilebilirsiniz."

Başhekimin kurduğu cümleyle dağıldık. Virüsün dağılımı hız kazansada ben artık karantina bölgesinde olmadığım için o boğucu tulumdan kurtulmuş at kuyruğu yaptığım saçlarım, hastane uniformam, maskem, siperliğim ve eldivenlerimle geziyordum.

"Kimse yok mu ulan!"

Gelen bağırtı sesiyle acilin kapısına döndüm. Kanlar içinde bir adam kucağında başka bir adamı taşıyordu. Acilin girişi neredeyse takım elbiseli iri adamlarla dolmuştu. Ben bir interndüm. Hemşireye döndüm.

"Lütfen Akın Bey'i çağır!"

Adama doğru koştum. Adamı hızla sedyeye alıp kısaca göz gezdirdim. Adamın beyaz gömleği tamamen kan olmuştu. Neresi ya da nereleri yaralıydı? Allah ne verdiyse gömleğin başından tutup tüm gücümle iki yana çektim. Yırtılan gömlekle kanın bir kaynağını buldum.

"3 numaralı ameliyathane hazırlanıyor durum ne Asya?"

"Çıplak gözle kesin bir şey söyleyemem ama sanırım kanamalardan biri Cavum abdominalisden (karın boşluğu) geliyor."

Duraksadım beni korkutan bu değildi. Beni korkutan akciğer bölgesindeki kurşun yarasıydı.

Akın sinirle bağırdı.

"Solunum arresti!"

Göz göze geldik. Sedyenin üstüne atlayıp siperliğimi beraberinde maskemi fırlatıp adamın dudaklarına yapıştım.

Ilk öpücük saçmalığı mı?

Silkerler.

Korona mı?

Onu da silkerler.

Adam ölüyordu!

Suni solunum ve kalp masajı eşliğinde ameliyathaneye ilerledik. Ameliyathanenin kapısında hazırlanmış bir şekilde duran doktorları görünce sedyeden atlayıp kenara çekildim. O kadar da değil yani. Üstümdeki kana baktım.

"Asya!"

Akın ve başhekim beş altı adım uzaklıktan bana bakıyordu.

"Hocam?"

"Hemen teste gitmeni istiyorum. "

Başımla onaylayıp koridorun sonundaki odaya girip bir maske aldım. Ameliyathaneye giriş için olan iki kapıyı da geçip dışarı adımımı attım.

"Bana bak ulan içerideki adama bir şey olursa sülaleni kuruturum senin!"

Gülümsedim ve ona döndüm.

"Bizler elimizden geleni yapıyoruz. Eğer ameliyat olumlu bir şekilde bitmezse bu bizim hatamız değil kaderin bir oyunu olacaktır."

Sinirle bir nefes verdi.

"Yakarım seni doktor."

"Denesene."

Abim polis ulan benim!

Sinirle ona bakarken bir anda geri çekildim.

N'apıyordum ben?

Test için benden örnek alan hemşireye teşekkür edip hastanenin bahçesine herkesten uzak bir köşeye çekildim.

Sevinç MahallesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin