Bölüm 13 - Ederlezi

58.8K 2.3K 5.5K
                                    

21.05.2023 tarihli yazar notu: Sevgili okuyucular,

Benim yazdığım kitaplarda 13. bölümler kargaşanın zirveye ulaştığı, olayların kördüğüm haline geldiği bölümlerdir ve kurgunun ilk büyük dönüm noktası genellikle bu bölümlerin sonunda gerçekleşir. O nedenle bölümü sonuna kadar okumanızı tavsiye ederim. 👀

Sevgilerimle. ❤️

-*-

*Bu bölümü sevgili Kerane sakinlerine ithaf ediyorum. Elif, Aysen, Nur, Selo, Diloş ve Efşo... İyi ki varsınız lan.*

✧ ══════ • ♡ • ══════ ✧

"Hayat dediğimiz sadece kimyadan ibaret

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hayat dediğimiz sadece kimyadan ibaret. Periyodik tabloyu ezberlesek yeter. Evrendeki en bol iki elementin, hidrojen ve helyumun, aynı zamanda en hafif iki element olması her şeyi açıklıyor zaten. Böyle hafif bir evrende anlam ne arasın?

Anlam ağırdır... Dibe çöker. Falcılar bu nedenle kahvenin telvesine bakarlar."

-Barış Bıçakçı,
Sinek Isırıklarının Müellifi

-*-

Yerin altının üstünden kalabalık olduğu coğrafyalarda acının tek bir lisânı vardır; o da kandır.

Bundandır ki, kanı birbirine karışmış halklar, farklı acıları ortak bir ağıda sığdırırlar. Tıpkı evlatlarının ölümünü izlemek zorunda kalmış iki çaresiz anne gibi... Birinin can çekişen oğlunu son uykusuna yatırırken söylediği ağıttır Durme Durme; ötekiyse gözyaşına sığdırır kızını Bir Görüş Kabini'nde.

Aluşta'dan esen yelde, sevenleri tutup deryaya karan fırtınada, Srebrenitsa'da dökülüp, Karabağ'da hiç dinmeyen kanda, Gavur Dağlarından Çukurova'ya süzülen, Aras'ın sularında üşüyen gülgüllüce kızıllıkta, Balkanlarda, Kafkaslarda, bazen Akdeniz açıklarında, bazen Ege'nin dibinde yatan Dumlupınar'da...

Bereketli Hilal'de binlerce medeniyetin beşiğini sallamış bir sâlâ, ninni diye okunur hepsine mezar olan Anadolu'da. Madımak'ta alevlerin arasından yükselen mızıka nağmeleri, Bosna'ya dek taşınır mavi kelebeklerin kanadında.

Ve o masmavi kanatların, ölüm çiçeklerine olan aşkından doğan bir şarkıdır Ederlezi; vatanına hasret kalan bir göçmen kızıyla, vatansız bir haymatlosun hikayesi gibi...

-*-

Eskiden ayrılığın bedelini en çok kalanlar öder sanırdım. Gittikten sonraysa yanıldığımı anladım. Ayrılığın bedelini ne kalanlar, ne de gidenler ödüyordu.

EderleziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin