Bölüm 9 - Araf

50.1K 2.5K 3.9K
                                    

"Böylece, konuşurken aşıklar zaman geçti
Gece eridi, eridi ve sabahı getirmedi.
Düştüler;
Çünkü gökten lütuf inmez
Kendi yüreklerinin çarpıntısından
Başkasını duymayana."

Edgar Allan Poe / Araf

Bölüm şarkısı: Yolda - Yol (linkteki versiyonunu dinleyin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm şarkısı: Yolda - Yol
(linkteki versiyonunu dinleyin.)

-*-

Elimizde poşetlerle arabaya bindiğimizde ikisinin de yüzünde güller açıyordu. Şehir merkezine inip alışveriş yapmıştık önce. Bir sürü şey aldığımız halde bir saat bile sürmemişti. Ki bana kalırsa bunda en büyük etken benim abim gibi bir öküz olmayışımdı.

"EYYİİFF AL AL TAKABİLEL NİSİN?"

Elif Defne'nin elini uzattığını görünce kahkaha attı. "Halhal ele takılmaz Defdef, ayak bileğine takmamız lazım. Söyle bakalım hangi ayağına takayım?"

Defne şaşkın bakışlarla sol ayağını işaret edince arkaya uzanıp halhalı bebeğin bileğine taktı. Aynısından onda da vardı, Defne'nin hayran kaldığı kalp şeklindeki kırmızı güneş gözlükleri de eklenince birbirlerinin kopyası gibi olmuşlardı. Ne aldıklarını sormamıştım ama bikinilerinin de aynı renk olduğuna adım gibi emindim.

"Alp Abi yolda bir eczaneye uğramayı unutmayalım."

Yola koyulurken gülerek başımı salladım kıza. Bana kalırsa dikişlerim artık tehlike arz etmiyordu fakat Elif yine de eczaneye uğrayıp su geçirmez bir şeylerle üzerini kapatmamız gerektiğini söylemişti. Ana caddeye çıkıp navigasyonun söylediği yere giderken "Bu arada her şey için tekrar teşekkür ederim." dediğini duydum. "Seninle alışveriş yapmak çok güzelmiş. Babam olsa alacağımız her şeye karışırdı. Gerçi onunla asla bikini alamazdık ama..."

Bunları söylerken suratını asmıştı. Eh, Şevket Bey'in bu yobazlığına pek şaşırmamıştım. Çiftlikteki kızların ve özellikle de Elif'in kıyafetleri pek genç kızların seveceği türden şeyler değildi. Dördü de kaliteli ama hem çok sade ve hem de bol şeyler giyiyordu. İçlerinde bir tek Ayşe aykırı takılıyordu fakat o da kültür şoku yaşadığındandı muhtemelen. Kızların içinde bir tek o üniversiteyi başka şehirde okumuştu, Elif onun haziranda mezun olup döndüğünden beri etrafa öfke saçtığını söylemişti.

"Desene Şevket Amca da abim gibi..." diyerek burun kıvırdım. "Abim de yengeme bikini giydirmez, en fazla etekli mayo şeklinde bir mottosu var."

Elif ufak bir kahkaha attı. "Hayır, babam öyle değil. Kendisi bikini ve mayo konusunda ne alacağımıza karışmaz çünkü almamıza izin vermez."

"Denize neyle giriyorsunuz ki?"

"Girmiyoruz." dedi sırıtarak. "Dedem öldükten sonra hiç denize gidemedik."

"Oha." dedim dürüstçe. "Denize kıyısı olan bir şehirde yaşayıp da senelerdir denize gitmemek nedir ya?"

"Aynısını ablamlar da söyleyip duruyor. O yüzden babam çiftliğe büyük bir havuz yaptırmaya karar verdi. Etrafını da çevirecekmiş, orada sabah akşam girermişiz suya. Gerçi ben o havuzu görmeden çiftlikte gitmiş olurum ama..."

EderleziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin