Bölüm 22 - Şehrazad'ın Masalları

38.7K 1.7K 1.3K
                                    

"Beyaz bir yaz günüydü. İlk o gün görmüştüm onu.
Bu ânı böylesine net hatıra edinmiş olan zihnim, sonrasını hatırlamıyor. Nasıl oldu da tanışmıştık, ben mi onun yanına gitmiştim yoksa o mu benim yanıma gelmişti, bilmiyorum.
Bildiğim, bir yabancıya, bir ötekine yakınlık duymuştum. Esmer tenli, beyaz gülüşlü bir öteki.
En az benim kadar sessizdi. Benden de sessizdi. Kendi sessizliğimi bir kenara koyup, onun bana dokunan sessizliğini kırmaya çalışırdım.
Bir şey hoşuna gittiğinde gülümserdi.
Gülümsediğinde dünyada beyaz bir delik açılırdı.
Ben o yaz o beyaz delikten içeri atladım."

-Birhan Keskin

-

*-

*-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ALPARSLAN

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ALPARSLAN

"Duygu hemen eve dön." dedim sakin kalmaya çalışarak. "Diğerlerini de yanına al, bir dakika içerisinde hepiniz içeri girmiş olun."

"Alparslan bak-"

"Planım var Allahın cezası." diye söylendim. "Yürü çabuk!"

Bu kez sözümü ikiletmedi. Kenan'ın önünden çekilip eve doğru ilerlerken omzumun üstünden abimin dört vasıfsız adamına bir bakış attım. Zannedersem eğitime bütünüyle kapalı değillerdi, zira bu kez sorgulamadan söylediğim şeyi yapmaya koyuldular. Vasıfsız dörtlü kapının önünde bekleşen kadınları ite kaka içeri sokarken bahçe kapısının yanına konumlanmış Serhat'a ufak bir el işareti yaptım.

"Ahıskalı uzatma istersen!" diye bağırdı dışarıdaki adamlardan biri. "Üçe karşı yirmi, biz bu maçı alırız!"

Tam sayıyı verdiğin için teşekkürler, geri zekalı...

"Beyler tekrar söylüyorum, yarrağımı alırsınız!" diye seslendim kapıdakilere. Homurdanma sesleri yükselirken birkaç tanesi silahını yerden kaldırmıştı. Kadınları eve göndermem onları işkillendirmiş olmalıydı. O nedenle Serhat'ın yanımıza geldiğini görünce Kenan'a dönüp direkt konuya girdim.

"Adamların yerlerini ve kaç tanesinin dolu olduğunu tespit ettiniz mi?"

Dolu derken kastettiğim şeyin silahlar olmadığını biliyordu. Adamların hepsinin elinde silah vardı fakat çatışma anında tecrübesiz insanların bir çoğu saklandığı mevziden başını çıkarıp da ateş edemezdi. Kenan'a kaç tanesinin ateş edebileceğini sormuştum.

EderleziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin