15

1.4K 174 113
                                    

Geçiş bölümü gibi oldu ama diğer bölüm hem hızımıza hem de hınzırlığımıza devam edeceğiz. Unutmadan #teamlazzy is back 💚


Üzgünken ya da sinirliyken çoğu zaman kendi iç sesimi dinlemezdim çünkü beni nereye götüreceğini bilemezdim. Yanlış kararlar ya da mutsuzluklar o anlarda beni bulurdu daha çok çünkü kötü hislerim düşüncelerimi etkiliyordu. Bu yüzden sakinleşene dek hiçbir şey yapmazdım, gerçekten yapmazdım. Bacaklarımın üzerinde olan kutunun içine istemsizce bir kez daha baktığımda küfür etmek için çok doğru bir anda olduğumdan emindim oysaki.

Aslında üzgün olduğumda kendimi ne kadar dinlemiyorsam, kendimden ne kadar çok uzak duruyorsam, şimdi de Jongin'den o kadar uzak durmalıydım. Benim planlarım işe yaramaz, ahlak dışı, vahşice olabilirdi ama görüyorsunuz o elime tutuşturduğu kutuyla beni on ikiden vurmuştu.

Seks oyuncaklarıyla mutlu olabilirsin Sehunnie.

Ah, hayır. Hayır, hayır, hayır, hayır. Bunu düşünmek bile istemiyordum. Zihnimin içi klonlanmış Jonginler ile doluydu. Kendi başına ya da partner bulmuş bir şekilde birbirlerini tatmin ediyorlardı. Tanrım! Grup yapanlar bile vardı.

Üzgün olduğumda kendimi dinlemem ne kadar kötüyse Jongin'i dinlemem ondan daha da kötüydü.

Bu kadarı bile yetmişti bana. Sakinleş Sehun, dedim kendi kendime ama Jongin yanı başımda durmuş tatlı bir gülümseme ile kutuyu okşarken bu çok zordu.

"Ben..." Zorlukla konuştuğumda kaşları merakla havalandı. Dikkatini tamamen bana vermesinden şu anda nefret etmiştim.

"Kendini iyi hissedene dek bunlar sende kalabilir Sehunnie." dedi, hızlıca. Istemiyordum. Onunla bir şeyleri açıkça konuşacağımı söylemiştim ama bunu nasıl yapacağımı bile bilmiyordum.

"Ben bunları alamam, üzgünüm. Beni düşündüğün için çok teşekkür ederim Jonginnie ancak bunları kullanamam." Adını sevimli bir şekilde söylediğimde dudaklarındaki gülümseme kocaman olmuştu ama kutuyu hafifçe ona doğru uzattığımda gülümsemesi soldu.

"Beğenmedin mi? Ya da yeni bir tane mi istersin? İstersen senin için bir tane sipariş verebilirim hemen. " Telefonunu almak için ayaklandığında hızlıca bileğini yakaladım ve onu koltuğa geri çektim. Sorun kutunun içindekileri beğenmemiş olmam değildi. Hepsi çok güzellerdi ve yenisini istemiyordum. Jongin endişeli bir şekilde yanıma oturduğunda kurumuş dudaklarımı dilimin ucuyla ıslattım. Jongin bir bana bir de üzerinde küçük mantar desenleri olan kutusuna bakıyordu.
"Utanıyor musun yoksa? Sehunnie~ Yakın arkadaşlar birbirinden utanmazlar. Değişik bir şey istiyorsan bana söyleyebilirsin, bu kötü bir şey değil."

"Utanmıyorum. Sadece bunları kullanmak istemiyorum çünkü ben.."

Dikkatlice yüzüme baktı. "Sen?"

"Altta olmuyorum." Hızlıca söylediğimde titrek bir nefes kaçtı dudaklarının arasından. Sarhoş olup, eve dönüş yolunda kustuğu için kendini suçlu hissettiğinde attığı bakışı attı bir saniyeliğine. Elimdeki kutuyu bir anda kendi kucağına aldı ve atabildiği en kötü bakışı attı çilekli pimajasının içindeyken.

"Son yarım saat hiç yaşanmadı olarak düşün Sehunnie." Kendisini yine odaya kapatıp rap şarkısı eşliğinde, rezil olduğunu haykırarak ağlayacağını fark ettiğimde önüne geçip onu durdurdum. Ben hariç her yere bakıyordu. Elindeki kutuyu sıkıca göğsüne bastırmış bir halde karşımda duruyordu. Alt dudağını dişlerken, kutunun içindekilerde dolaştırdığı bakışlarına kayıtsız kalamadım daha fazla.

  F. M. L. / SEKAI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin