28

1.5K 169 148
                                    

Herkes yerini aldıysa...

Başlayalım!

"Anahtarı aramaya ne zaman başlayacaksın? Lanet olsun Jongin! Ellerimi hissetmiyorum diye kaç kez söylemem gerekiyor? Şimdi çikolatalı süt içmenin zamanı mı?"

Sinir krizi geçirmenin, onunla tartışmaktan olabildiğince zevk almanın, delirmenin tam olarak ucunda duruyordum. Saatler öncesinde anahtarın yerini bulmak için yataktan kalkmıştı ama söylediği şey haricinde her şeyi yapmıştı.

Yüzüne maske yapmıştı.

Lazzy'nin tüylerini taramıştı.

Birlikte yatağın ucunda Oyuncak Hikayesi'ni izlemişlerdi.

Ve şimdi beni tamamen unutmuş, hayatından çıkarmış, yatağında kelepçeli bir halde değilmişim gibi çikolatalı sütünü içiyordu.

Bardağı havaya kaldırdı ve işaret parmağıyla gösterdi.  "Tadına bakmak ister misin?"

"Hayır." diye, bağırdım onun umursamaz tavırlarına daha fazla dayanamayarak.  "Yeterince alkol barınan midemde çikolatalı süte yer yok Jongin."

"Istersen pizza söyleyebilirim ya da soslu spagetti yapabilirim. Kendimi harika hissediyorum, her şeyi yapabilirim."

Neden acaba?

Gözlerimi devirdim o ağır adımlarla makyaj masasına doğru ilerlerken. Tüm bu süre içinde onunla hiçbir şey konuşamamıştım çünkü beni hiç dinlememiş ve sorduğum sorulara düzgünce cevap vermemişti.

Aramızdaki ilişkiyi neye benzetiyorsun sorusunun cevabı 'Timon'un solucan yediği zaman çok mutlu olduğunu biliyor musun' değildi kesinlikle. Ya da başka birisiyle sevişsem bu seni üzer mi sorusunun cevabı 'çok az dondurmamız kaldı alışveriş listesine eklemelisin' değildi. Tanrım! Birlikte alışveriş bile yapmıyorduk bu da nereden çıkmıştı? Yoksa benimle birlikte mi alışveriş yapmak istiyordu? Siktir, düzgün vücudunu mahvetmek istiyorsa, tamam, bana uyar.

Kısacası ona ulaşamıyordum. Sanki benimle alay etmeye devam ediyordu hala. Lazzy çikolatalı sütün tadına bakmak için Jongin'e adeta yalvarıyordu kendi dilinde ama favori babası beni takmadığı gibi biricik bebeğini de takmıyordu.

"Bu şekilde uyuyamazsın değil mi Sehunnie?" Tatlı bir şekilde bana bakmayı sürdürdüğünde, küfürlerimi ağzımın içinde tuttum ve öfkeli suratımdan hızlıca kurtuldum. Daha fazla sürünmek istemiyordum. Sadece ona sarılıp normal bir şekilde uyumak istiyordum. Başımı iki yana sallarken yapabildiğim en masum ifadeyi takınmaya çalıştım.

"Beni affetmişken sana sarılıp uyumayı tercih ederim Jonginnie. Bu şekilde durmak çok sinir bozucu."

"Bana sorduğun sorular..." Onaylamayan bir ses çıktı kalın dudaklarının arasından. Hızlıca o soruları tuvalete attım o anda ve sonsuza dek o soruları hatırlamayacağıma dair yemin ettim. "Onlar hakkında ciddi miydin? Yani, sana karşı bir şey hissedip hissetmediğimi gerçekten merak mı ediyorsun?"

"Eğer bu kelepçelerin uzun bir süre daha bileğimde kalmasına neden olacaksa hiçbir şeyi merak etmem. Gerçekten, yemin ederim Jonginnie. Bomboş bir şekilde yaşamaya devam ederim."

  F. M. L. / SEKAI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin