16

1.5K 172 235
                                    

Planladığım şeylerin her zaman arkama sert bir tekme savurduğu anın içindeydim yine. Luhan kucağımda zorlukla tuttuğum Lazzy'e tatlı bir bakış attıktan sonra cebimden aldığı anahtarla kapıyı açtı. Jongin'in erken geldiğini düşünerek Lazzy'i kucağımda tutmuştum, sanki ben bulmuşum gibi ama bunun elbette kötü sonuçları olmuştu. Düşmanım suratıma ve ellerime acımadan tırnaklarını geçirirken ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Her ne kadar Jongin'in misafirlerden hoşlanmadığını, evin çok dağınık olduğunu ve bu yüzden sonra gelmesini söylesem bile Luhan bulduğu altın değerindeki fırsatı kaçırmamıştı.

Onu kovarcasına söylediğim sözleri duymazlıktan gelerek kapıdan içeri girdiğinde, kaçmaması için kollarımın arasında sıkıca tuttuğum tüy yumağıyla birlikte onun ardından içeri girdim. Umarım Jongin şirkette uyumayı tercih eder bugün.
Zaten kedinin Luhan'ın evinden çıkması benim için eksiydi ve onun bu durumu lehine kullanacağını biliyordum. O yüzden buradaydı büyük artıyı almak için.

"Herhangi bir dağınıklık göremiyorum." dedi, Luhan rahat bir tavırla kendini koltuğa bırakmadan önce. Ah, yüzüne vurmak istiyorum senin. O zaman birkaç dağınıklık görebilirsin belki.

"Buraya gelmeni istemediğim için kibarca yalan söyledim. Bunu anlamayacak kadar aptal olduğunu bilmiyordum." Ona ters bir bakış attıktan sonra kucağımda debelenen tüy yumağına kaydı gözlerim. Onunla konuşma yapmam gerekiyordu. Barışma ve özür dileme adına. "Hiçbir şeye dokunma birazdan gelirim."

Anladım, dercesine elini havaya kaldırdı ve ceketinin cebinden çıkardığı telefonuna tüm ilgisini verdi. Anından kendimi soyutlanmış ama bundan son derece mutlu hisseder olmuştum. Dahice bir plan ile yolundan çıkan her şeyi düzeltebilirdim şimdi. Tüy yumağını Jongin'in yatağına bırakırken bir aydınlanma daha yaşadım. Onun odasındaydım yine, bu ikinci kez gizlice onun odasına girdiğim andı. Heyecanla midem kıpır kıpır olurken Lazzy tanıdık kokuya sevgi dolu hareketler göstermeye başlamıştı. İlk önce Jongin'in düzenli olan yatağının üzerine, daha sonra da onun açık kıyafet dolabındaki yere kadar uzanan eşyalarına sürtündü. Miyavlayıp, ne kadar mutlu olduğunu belli edercesine patilerini hareket ettirirken, aramızdaki savaşı unutmuş gibiydi. Koşar adımlarla ayaklarımın dibinde dolaşıp tekrar Jongin'in yatağına çıktı. Kendini yastıklarla doğru attı ve 'göbeğimi sev köle' dercesine sırt üstü uzandı. Mırlaması gerçekten aramızdaki kötü anları unutmamı sağlamış, sanki kötü şeyler yaşamamışım ya da yaşamayacakmışım gibi sevinmemi sağlamıştı.

"Eve geri döndüğün için çok mutlusun." Kısa bir miyavlama ile bana yanıt verdi ve şaşırtıcı bir şekilde yanağını parmaklarıma sürttü. Barış anlaşmasını imzalıyormuşuz gibi hissettim birden. Yatağa oturup, ona yaklaşırken Lazzy tatlı tatlı kıvranıyor, ilgi istediğini belli ediyordu.  " Seni sokağa attığım için çok üzgünüm, tüy yumağı. İstediğim tek şey Jongin'in o çilekli süt gibi görünen ama fırında unutulmuş yanık pizza tadı veren adamla takılmasına engel olmaktı. En çok değer verdiği şey sendin yani ona ev yanıyor desem geri dönmezdi. Açık konuşmam gerekirse burada olmadığın zamanlarda seni özledim. Yani biraz, çok değil bunu sakın yüzüme vurmaya çalışma. "

Derin bir nefes alıp verdim. Lazzy sanki onu sokağa atmamışım, gördüğüm ilk anda 'senden nefret ediyorum' dememişim, binlerce kez yüzüne kötü kötü bakmamışım, oyuncaklarını çaktırmadan koltuğun altına atmamışım gibi onu sevmeme izin veriyordu. Beni gerçekten özlemişti ya da Luhan benden daha kötü bir ev arkadaşıydı.

"Bundan sonra daha iyi anlaşalım tamam mı? Jongin senin sahibin olabilir ama onun en yakın arkadaşı benim artık." Söylediğim anda sanki gerçekten, gerçekten, lanet olsun gerçekten dediğimi anlamış gibi durdu ve başını çevirip bana baktı. Sanki kuyruğunu tutmuşum ve bırakmam için bana süre vermiş gibi dümdüz bir ifade ile yüzüme bakıyordu. "Ne? Sen bir kedisin! Jongin senin en yakın arkadaşın olamaz."

  F. M. L. / SEKAI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin