Depremden etkilenen birisi olarak kendimi toparlamam uzun sürdü. Şimdi daha iyiyim yazarak kafamı dağıtmaya çalışıyorum, sosyal medyadan fazlasıyla uzak duruyorum hala.Umarım kısa bir süre içinde yaralarımızı sararız 🙏 Sadece bu olayın nedeni olan insanların hak ettikleri cezayı almalarını istiyorum. Hiçbir şekilde af ve indirim olmadan...
İş çıkışında beynim yok gibi hissediyordum uzun bir aradan sonra. Jongin ile proje hakkında konuşurken ve kararlarımızı netleştirirken durmadan yediği abur cuburları anlamadığım bir şekilde yemeye başlamıştım ve şimdi midem bulanıyordu. Bir an için ona benzeyeceğimi düşündüm işte o an koşarak tuvalete girmiş ve kusmaya çalışmıştım.
Başarısız geçen dakikaların ardından tekrar masama dönmüş ve bilgisayarımı, çantamı, bugün hiç kullanmak zorunda olmadığım kedi kovucu spreyi (Jongin'in üzerinde kullanırım diye almıştım) alıp alt kata indim. İş çıkışında genelde herkesin yorgun ama bir o kadar da aktifleşmek istediği saat olurdu. Jongdae zıplayarak kalabalık bir grubun içine dahil olduğunda elinde dosyalarla önümden geçen Chanyeol bütün ilgimi dağıtmıştı .
Chanyeol'un arkasından koşturan Baekhyun beni fark etmemişti bile.
Ne? Burada olduğumu görmemişti bile.
Galiba Baekhyun bana Chanyeol hakkında bir şeyler anlatırken eksik anlatmıştı. O dev, biricik aşkıma kötü değil oldukça kötü, acımasız ve insan dışı davranıyordu. Elindeki dosyaları hızlıca Baekhyun'un göğsüne bastırıp başını iki yana salladığında küçük perimin üzgün yüzünü gördüm. Daha hastalıktan yeni kurtulmuştu onu ne diye üzüyordu?
Diğerlerine katılmak yerine bir köşede Baekhyun'u azarlayan o iğrenç herifin yanına doğru koşar adımlarla yürümeye başladım. Evet, evet, evet. Kendimi şu an prensesine doğru koşan, onu ejderhanın elinden kurtarmaya çalışan beyaz atlı prens gibi hissediyordum. Baekhyun neredeyse ağlayacaktı, göğsüne bastırdığı dosyalar kaymasın diye onları sıkıca tutmaya çalışıyordu. Chanyeol ise.. Ah, şu herif.. Ne zaman sana yumruk atacağım acaba ben?
"Hey!" Gergin ortama hızlıca giriş yaptığımda Baekhyun minnettar bir şekilde gülümsedi. O aptal ise daha çok somurtmuştu. Seni gördüğüm için aynı duyguları hissediyorum merak etme gidip bir köşede kusmak istiyorum. "Herkes çıkıyor Baekhyun gelmiyor musun?"
"O gelmiyor!" Chanyeol sert bir sesle onun yerine cevap verdiğinde sinirden bütün tüylerim diken diken olmuştu.
"Neden?" dedim, başımı ona doğru çevirirken. Göz kontağını sağladığım anda en sert bakışımı attım ona. "Sen sabahlıyorsun diye o da mı sabahlayacak?"
"Sehun..." Baekhyun'un masalsı sesi kulaklarıma ulaştığında yere çöküp elimi avucunun içine uzatıp havlayasım gelmişti. Aniden sakinleştiğimi hissettim, o his bedenimi tamamen kucakladığında Baekhyun omzuma dokunuyordu.
"Evet?"
"Hastayken yaptığım ufak bir dalgınlık büyük bir krize neden olmak üzere ve her şey için çok geç olmadan bunu düzeltmeliyim."
O da üzgün görünüyordu, Chanyeol'un yanında olmak istemediği her halinden belliydi. Kim otoriter bir aptalın yanında olmak isterdi ki? Hafifçe geriye çekilip omzumdaki elini yakaladım havada. Gülümsemesi genişlerken mutluluktan karnımdaki kelebekler tüm organlarımın arasında dolaşmaya başlamıştı.
"Yani bu akşam seni eve bırakamayacağım öyle mi?"
Hımladı. "Jongin ile ev arkadaşı olduğunu duydum."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
F. M. L. / SEKAI
FanfictionSehun işini kaybetmemek için davetli olmadığı bir partiye katılarak hayatındaki en cesurca şeyi yapmıştı. O partide işini kaybetmediği gibi yeni proje üzerinde çalışmaya hak kazanmıştı. Garip olarak tanınan, kendi kendine konuşan, kimsenin birlikte...