En uzun bölüm bu oldu sanırım 🐥
Gösterdiğiniz ilgiye çooook teşekkür ederim ❤️
Biraz yavaş gidiyoruz (ben hep yavaşım +40 bölümlerden belli oluyor) o yüzden sıkılan varsa lütfen belirtsin ona göre hızlanırım.Defileler yüzünden kimi zaman bunaltıcı, Luhan'ın yanımda olduğu her an tamamen sıkıcı, Jongin'in tur rehberliğinde eğlenceli beş gün geride kalmıştı.
Jongin'in bana yardımcı olmasıyla burada olduğum her anın tadını çıkarmaya çalışıp bir yandan Baekhyun'a mesaj ve video atarken iş gezisinde olduğumu unutmuştum. Sanki odanın içinde dolaşan ve saçlarını yüzündeki maskeye yapışmasın diye tokayla tutturmuş olan Jongin ile küçük bir tatile çıkmıştım. İlk kez iş gezisinde sarhoş olup kendimi dağıtmamış, rezil etmemiş, bir şeyleri takside unutmamıştım. Dünkü toplantım mükemmel geçmişti ve Junmyeon bunun için beni tebrik etmişti. Kendime şaşırıyordum çünkü baştan sona hiç kendim gibi davranmadığım halde bir şekilde işleri düzenli bir şekilde hallediyordum. Çok sesli olmayan bir şekilde dinlediğimiz Blackbear şarkısına eşlik eden Jongin, komodinin üzerinde duran ojelerden birini alıp yanıma attı kendini.
"Çok sessizsin bugün. Makyaj lansmanı çok mu yordu seni?" Bakışları beni bulduğunda, parmağımla maske sürdüğü burnumun üzerini kaşıma düşüncesini boş verdim.
"Sanırım, biraz öyle oldu. Benim aksime sen hala enerji dolusun Jonginnie. Alışveriş yaptığın için mi böylesin acaba?"
Kıkırdadığımda omuz silkti bana. Ev arkadaşımın küçük bir milyoner olduğunu bugün net bir şekilde anlamıştım. Alışveriş yaparken hiçbir şeyin etiketine bakmıyordu çünkü. Lüks markalardan alışveriş yaptığını göz önünde bulundurduğumda bu aşırı havalı gelmişti gözüme. Onun hakkında öğrendiğim yeni bir bilgi ailesinin aşırı zengin olduğuydu. Bunu mırıldanarak söylemişti ve tahmin ettiğim gibi yalnız kalmamak için ev arkadaşı arıyormuş kendine, kira yüzünden değil. Kira yerine, giderlere ortak olacağımı söylediğinde anlamalıydım bunu ama aptal olduğum için anlayamamıştım. Aslında Jongin ile ev hakkında birçok şeyi konuşmamıştık doğru düzgün bir şekilde. Kyungsoo ayın belirgi günlerinde eve temizlikçi geldiğini söylemişti sadece. Kirli çamaşırlarımı ve mutfak ihtiyaçlarımı ise istediğim zaman halledebileceğimi söyleyerek Jongin ile ortak yapacağım etkinlikleri en aza indirmişti kendince.
Aslında buna alışkın değildim. Mesela Kyungsoo FBI baskını düzenleyerek odama girer, kirli sepetimi boşaltır ve kendi çamaşırlarıyla birlikte benimkileri de enfes üçlüklerle makineye atardı. Mutfak ihtiyaçlarını kesinlikle birlikte alırdık çünkü bana güvenmezdi. Brokoli al dediğinde 'o ne' dediğim için on dakika azar işitmiştim bir keresinde. Üşengeç olduğum için dondurulmuş gıdalara yönelirdim hep ama o, benim tam aksime yemek yapmayı severdi. Kyungsoo hazır gıdalardan nefret edenlerden birisiydi. Bu yüzden üzerini tamamen doldurduğum market arabasını kasaya ulaştırmadan yarısına indiriyordu.
"Sarı mı yoksa turuncu mu?" Seçmem için elinde tuttuğu ojeleri bana gösterirken ilgimi ona verdim tekrardan.
"Laciverti seçiyorum. Onları çok sevmedim." Parmağımla komodinin üzerindeki diğer ojeyi gösterdiğimde elinde tuttuğu ojeleri hızlıca yatağın içine attı. Bir hamlede diğer ojeyi aldı ve sağ elini bana uzattı.
"Elini uzat Sehunnie."
"Ne? Hayır, hayır, hayır. Bana süremezsin. O bir kere olur."
Yanımdaki yastığı çekip aramızda bir sınır gibi tuttuğumda Jongin dudaklarını büzüştürdü. Üzgün görünerek beni alt edemezdi bu kez. Tamam, beş gün önce bana oje sürdüğünde bu hoşuma gitmişti ama bunun nedenleri ojenin pastel renkte olması, o an uyuyor olmam ve önceki gün Jongin'in kötü bir gün geçirmiş olmasıydı. Şimdi bunu kabul etmem için ortada hiçbir neden yoktu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
F. M. L. / SEKAI
Fiksi PenggemarSehun işini kaybetmemek için davetli olmadığı bir partiye katılarak hayatındaki en cesurca şeyi yapmıştı. O partide işini kaybetmediği gibi yeni proje üzerinde çalışmaya hak kazanmıştı. Garip olarak tanınan, kendi kendine konuşan, kimsenin birlikte...