31

1.4K 158 124
                                    

"Onun yanına bu suratla gidemezsin Sehun!" Yanaklarımın üzerinde hissettiğim parmaklarla birlikte burnumu çektim bir kez daha. Yixing gözyaşlarımı silerken görmek istediği cesur Sehun'un kaçıp saklanmış olduğunu ona söylemek istedim. Jongin'i yerde baygın halde gördüğüm andan beri kendimde değildim, zihnimin içindeki sesi bir türlü susturamıyordum.

Onu koruyabileceğimi söylemiştim ama başına gelen şey bunun tam tersiydi. Onunla daha fazla ilgilenmem gerekiyordu ancak yapmamıştım.

"Sehun..." Başımı hafifçe sarstığında düşüncelerimin arasına giren sesle birlikte odağım değişmişti. Gözlerim önümde duran Yixing'e kaydı yavaşça. Saatlerdir burada benimle birlikteydi, Yifan ise evde tüy yumağı ile birlikteydi. Polislere ifade için olayı kısaca anlatmıştım ancak büyük eksiklikler vardı.

Jongin'e kim zarar vermişti?

Eve biraz daha geç gitmiş olsaydım fırındaki yemek yanmaktan daha büyük bir felakete dönüşecekti kesinlikle.

"Beni duyabiliyorsun öyle değil mi?"

Sorusuna başımı sallayarak yanıt verdim. Ağlamak ve Jongin'in uyanmasını beklerken onun odasının önünde volta atmak dışında hiçbir şey yapamamıştım. Sanırım onu korkutmuştu bu davranışlarım çünkü bakışları endişe doluydu. Kyungsoo, Baekhyun ve Junmyeon aradığında telefona yanıt vermemiştim. Hatta Junmyeon buraya geldiğinde onunla konuşmamıştım bile. Sadece Jongin'in iyi olduğunu öğrenmek istiyordum, onun iyi olduğunu kendi gözlerimle görmek istiyordum.

Birkaç dakika önce Jongin kendine gelmiş ve beni görmek istediğini söylemiş doktoruna. Normal insanların neredeyim ben, başıma ne geldi gibi sorularının aksine Jongin ilk önce beni sormuş doktoru öyle söylemişti. O andan itibaren ağlıyordum Yixing ise gözyaşlarımı silmek için parmaklarını kullanıyordu çekinmeden. Doktoru onun durumunun iyi olduğunu, başına aldığı darbe nedeniyle bu gece gözetim altında kalacağını söylediğinde Yixing sevinçten boynuma atlamış, bana sıkıca sarılmıştı.

Tek güzel haber buydu.

Ona bir şey olmamış, küçük bir yarayla bu kötü olayı atlatmıştı.

"Onun yanında ağlamamalısın Sehun. Durumunun kötü olduğunu düşünebilir. Sadece polislerin işini kolaylaştırmak için ona kimin saldırdığını öğrenmeye çalış olur mu?"

Eve zorla girildiğine dair hiçbir iz olmadığını söylemişti polis memuru Bay Lee. Buna ek olarak Lazzy'nin yanında, şu an evde, olan Yifan mutfak haricinde her şeyin normal olduğunu söylemişti telefonda. Jongin'in giyinme dolabındaki pahalı kıyafetlere ya da dolabın arka tarafında bulunan kasaya dokunulmamış sadece ona zarar verilmişti.

"Bunu kimin yaptığını biliyorsun zaten."

Dişlerimin arasında söylediğimde beni yatıştırmak istercesine yanaklarımı okşamaya başladı. "Lütfen sakin ol Sehun. Şu an herkes için yapabileceğin tek şey bu biliyorsun değil mi? Onu korkutman, aklından geçen kişinin ismini seslice söylemesi için zorlaman hiçbir işe yaramaz. Travma yaşadığına eminim, bu yüzden sakinleşmelisin ve onun yanında bu şekilde davranmamalısın. Lazzy'nin iyi olduğunu, Yifan ile oyun oynayıp, çizgi film izlediğini söyle. İyi olan şeylerden bahset tamam mı? "

" Ya ağlamak istersem? " Tekrar gözlerim doldu başımı kapıya doğru çevirdiğim anda. Onu yerde baygın bir şekilde yatarken gördüğümde çok korkmuştum, ne yapacağımı bilememiştim. Lazzy benden daha cesurdu, Jongin'i uyandırmaya çalışıyordu ama ben hiçbir şey yapamamıştım birkaç dakika boyunca. O hayatımdan çıkıp gittiğinde ne yaparım diye düşünmediğimi, uzun süre bunun hakkında kendi kendime konuşmadığımı fark etmiştim o anda. Jongin'in hayatımdan bu şekilde çıkıp gideceğini asla düşünemezdim. Tanrım! Kim böyle bir sonu düşünürdü ki? Bir gece yarısı tartışırız ve eşyalarımı alıp evi terk ederim ya da o birisine aşık olur ve dokunmaktan zevk aldığı popoma tekmeyi yapıştırır diye düşünürdüm eğer düşünmek zorunda kalsaydım.
"Onun yanında ağlamak istersem ne yapmam gerekiyor Xing?"

  F. M. L. / SEKAI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin