30

1.4K 160 163
                                    

Not bırakmasam içimde kalırdı. Öncelikle yorumlarınız için çok teşekkür ederim yazmaya devam etmemi sağlıyorsunuz gerçekten, iyi ki varsınız ❤️💗

İkinci olarak, migrenöz vertigo yüzünden kullandığım ilacın dozu yükseldi. Bu yüzden günlük hayatımda zombi gibiyim. Konuşmakta, yazmakta, bir şeylere odaklanmakta çok zorluk yaşıyorum. İlaca başladığım dönemde de alışana dek böyle bir zaman yaşamıştım ama böylesine şiddetli değildi. Bir bölümü (ortalama 3K) yazana kadar bölüm için düşündüğüm şeyi unutuyorum ve bu yüzden bölümü geciktiriyorum. Ayrıca uzun cümleler kurmakta zorlandığım için çok fazla kısa cümle kurup, çoğunlukla aynı kelimeleri kullandığım için çoğu zaman beğenmeyip bölümü baştan yazdığım bile oluyor. Minik bir arkadaş grubu olduğumuz ve artık kısa aralıklarla hikayeyi güncellemediğim için durumumu açıklamak istedim.

İyi okumalaar 🐣

~~

"Ajanstan ayrılmayı hiç düşündün mü?"

Biraz öncekilerin aksine Jongin bu kez ciddi bir soru sorduğunda yemeğimle oynamayı bırakıp tamamen ona odaklandım. Parmaklarının arasında tuttuğu bardağı hafifçe havada salladı ve daha sonra masanın üzerine bıraktı. Önceki sorular basitti en sevdiğim yemeğin ne olduğunu ya da en sevdiğim şarkının ne olduğunu içeren sorulardan oluşuyordu ama bu soru beni şaşırtmış ve biraz zorlamıştı. Bugüne dek beni ajansa bağlayan en büyük etkenin Baekhyun olduğunu zannediyordum. Hastalansam ya da diğerlerinin aksine tüm gün masa başında oturduğum için şikayet etsem bile her zaman orada olmuştum. Ajanstan ayrılıp Kyungsoo gibi kendime yeni bir yol çizmeyi asla düşünmemiştim çünkü kendimi onun kadar yetenekli görmüyordum. Hadi ama kim sunumları karıştıran, davetlere sarhoş olup olay çıkaran ve iş düzenini benimsemeyen birini kabul eder ki?

"Açıkçası bunu daha önce hiç düşünmedim. Bir şekilde orada mutluyum, Junmyeon beni kovana dek masamın başında olmayı planlarımın arasına sıkıştırmış olabilirim." Gergin olduğumu belli etmemek için gülümsediğimde Jongin elini bana doğru uzattı masanın üzerinden. "Peki ya sen ajanstan ayrılmayı hiç düşündün mü?"

"Çok fazla." dedi, hızlıca.

"Hala düşünüyor musun?"  Kelimeler dudaklarımın arasından korkarak çıkmıştı. Onun evet demesini istemiyordum, bunu şimdi duymayı hiç istemiyordum. Parmak uçları hafifçe parmaklarıma sürttüğünde dikkatim bir anlığına dağıldı. Avucumun içine doğru kayan parmaklarının yumuşak ve sıcak olduğunu hissettiğimde kalbimin ritmi değişmiş, ağzımın içi kurumaya başlamıştı. İşaret parmağı avucumun içindeki uzun çizginin üzerinde dolaşmaya başladığında dudaklarının arasından olumsuz bir ses çıktı.

"Artık düşünmüyorum Sehunnie. Bir şeyler düzelmeseydi, kendimi iyi hissetmeye başlamasaydım yapacağım ilk şey ajanstan ayrılmak olacaktı. Ancak şimdi iyiyim ve senin gibi eşsiz bir arkadaşa sahibim."

"Beni utandırıyorsun." diyebildim, ağzımın içinde geveleyerek. Gülümsedi parmak uçları usulca avucumun içindeki çizgilerin üzerinde dolaşmaya devam ederken. Yemek sırasında zihnimdeki edepsiz düşünceleri bir köşede kontrol altında tutmayı başarabilmiştim tabii Jongin ekstra bir şey yapmadığı için bu daha da kolay olmuştu. Ama yine de onun yaptığı şeye inanamıyordum. Açık açık benimle oynarken nasıl bu kadar sakin duruyordu karşımda inanamıyorum. Sanki o videoyu çeken ve telefonuma gönderen kendisi değil gibiydi. Masum duruşu kendimden, kendi düşüncelerimden, odama girdiğim anda karşılaşmak istediğim her şeyden utanmamı ve nefret etmemi sağlıyordu. Beyaz eteğini ve yapay penisini odamda unutması hoşuma giderdi açıkçası. Onları almak için tekrar odama gelebilirdi ve ---

  F. M. L. / SEKAI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin