Eve gelirken Kyungsoo'nun isteği üzerine markete uğramış ve gönderdiği 'eksik listesi' adlı mesajındaki istediği şeyleri almıştım. Yorucu ve bir o kadar uzun geçen günün ardından sonunda eve dönmüş olmanın keyfini yaşarken elimdeki poşetlerle birlikte giriş kapısından içeri girdim. Kyungsoo'nun yemek yaptığı harika kokudan belliydi, ayakkabılarımı çıkarıp mutfağa doğru ilerlerken Lazzy'nin arkamdan koştuğunu fark ettim. Onun için bir şey alıp almadığımı merak ediyor olmalıydı elbette.
"Merhaba prenses." Poşetleri mutfak masasının üzerine bıraktıktan sonra onu kucağıma almak için eğildim. Lazzy sevimli bir şekilde miyavlayıp, başını ayaklarıma sürtmeye başladığı anda bir şeyi fark etmiştim. Jongin her zaman kedisinin karanlıktan korktuğunu söyleyip ışıkları açık bırakırdı. Odasında oturuyor olsa bile salonun ya da mutfağın ışığı daima açık olurdu. İlk önce onun karanlıktan korktuğunu ama suçu Lazzy'nin üstüne attığını düşünmüştüm ancak durum sadece bundan ibaret değildi. Ev arkadaşı olmadan önce de böyle yaptığına emindim. Tek başına yaşadığı evin tamamen karanlık olmasını istemiyordu.
Sanki yalnız değilmiş, ondan başkaları da bu evde yaşıyormuş gibi.
Her odada başkası varmış gibi tüm ışıkları açık bırakıyor olduğunu daha sonra fark etmiştim ve bunun farkına varana dek, karanlıktan korktuğu için onunla alay edip durmuştum gizlice.
Ama şimdi sadece üst katın koridor ışığı açıktı. Lazzy'i kucağıma aldım ve mutfaktan çıktım hızlı adımlarla. Garip bir şeyler vardı bunu anlayamamıştım hala. Kyungsoo ve Jongin neredeydi? Asla bu kadar sessiz kalmazlar, eve geldiğim anda üzerime atlarlardı ama şimdi eve geldiğimi fark eden tek kişi tüy yumağı olmuştu. Bana haber vermeden bir yere mi gitmişlerdi acaba? Saniyeler içinde düşüncelerim kötümser bir hale dönüştü ve salona doğru yürürken, cebimden telefonumu çıkarıp, rehberden Jongin'in adını bulmaya çalıştım.
Bir anda kulağıma cümleler doldu, tuhaf bir müzik dikkatimi dağıttı , karanlık odayı renkli ışıklar aydınlatmaya başladı. Lazzy debelenerek ve çığlık atarcasına miyavlayarak kucağımdan kaçmaya çalıştığında başımı kaldırıp etrafa bakındım.
Bütün gün durmadan çalıştığım için aptal beynim artık kullanım dışı olmalıydı ki çünkü hiçbir şeyi fark edememiştim. Koltukta simsiyah giysileri ve yüzlerinde beyaz maskeleriyle oturan Kyungsoo ve Jongin'i fark ettiğimde tüy yumağı gibi tepki vermemek için direndim. Karanlığın içinde oldukça korkutucu duruyorlardı, bu kostümü nereden bulmuşlardı böyle? İzledikleri şeyi görmek için televizyona baktığımda hayal kırıklığıyla omuzlarımı düşürdüm. Çizgi film izliyorlardı! Garip kıyafetleriyle, sessiz bir şekilde çizgi film izliyorlardı. Tanrım! Sorunları mı vardı bunların?
"Bu haliniz ne?" Kollarımı göğsümün altında birleştirirken sordum. Anında bana çevirdiler kafalarını. Tanrım! Çıkarın şu maskenizi, korkunç rüya görmemi sağlayacaksınız!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
F. M. L. / SEKAI
FanficSehun işini kaybetmemek için davetli olmadığı bir partiye katılarak hayatındaki en cesurca şeyi yapmıştı. O partide işini kaybetmediği gibi yeni proje üzerinde çalışmaya hak kazanmıştı. Garip olarak tanınan, kendi kendine konuşan, kimsenin birlikte...