NOT: BÖLÜM SAYISI FAZLA DEĞİLDİR, BAZI BÖLÜMLER PART OLARAK BÖLÜNDÜĞÜ İÇİN BÖLÜM SAYISI ÇOK GÖRÜNMEKTEDİR!
Yıllardır sevdiği kadınının sevdasıyla yanan Asaf ve onun sevdasından habersiz kendi halinde yaşayan Deva.
Asaf'ın sevgisi karşısında kalbi ye...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Devaskım🤍
Çağan Şengül, Yanar Dünyalar
Oylarsanız ve satır arası yorum yaparsanız çok sevinirim ballarım!
Keyifli okumalar!
*
"Kızlar hadi kalkın! Saat öğleni geçiyor!"
Hacer teyzenin sesiyle yataktan sıçradım. O nasıl bir bağırmaktı öyle? Bir dakika! O Öğlen mi demişti?
"İşe geç kaldım! Hay ben böyle işin! Niye alarm kurmadıysam!"
Hilal'in bacağını üzerimden atıp yataktan inmeye çalıştım ama sanki gece Hilal'le akşam sevişmişiz gibi çarşaf bize dolanmıştı ve ben çarşaftan kurtulamayarak yere yapışmıştım.
"O ses ne ya? Susun ki uyuyalım," diye mırıldanan Hilal'e yerden elimi uzatıp kıçına vurdum.
"Salak yere yapıştım hala o ses ne diyor!"
Hilal beni hiç takmayarak uyumaya devam edince zor bela ayağa kalkıp onu dürttüm. "Kız kalk! Sanki okula gidecek benim. Saat öğlen olmuş."
Hilal birden kafasını bana çevirince sıçradım. Halime gülüp, "Salak mısın kızım? Saate baktın mı? Annem kesin kalkalım diye salladı." Diye konuşunca halının üzerinde gördüğüm telefonumu aldım.
Saat 7.00.
Tipimden anlamış olmalı ki güldü. "Hadi gel yat. Hiçbir yere geç kalmadık."
Göz devirdim. "Yavrum işe gideceğim ben. Sende okula gideceksin."
Hiç halim yoktu ama mecbur gidecektim. Saat sabahın beşiydi sanırım biz uyuduğumuzda. Hilal o uykulu haline rağmen beni konuşturunca ne olduysa anlatmıştım. Tabi birkaç yeri atlayarak. Ancak uyumuştuk. Yani hepi topu iki saat.
Buraya geldiğimde birkaç bir şey yemiştim ama hala başım döndüğü için yatağa oturdum. "Hiç halim yok ama gitmek zorundayım ya."
"Valla benim okulum yok," deyince Hilal'e döndüm. Gözünü bile açmamıştı. Ağzını yastığa yasladığı için sesi boğuk geliyordu. "Önemli derslerim yok. Diğerleri de takmıyor zaten."
İmrendim gerçekten. Okul demişken sınava fazla bir şey kalmamıştı ve hala eksiğim vardı. Bana ders çalıştıran Eda abla olunca ve o da şu an beni düşman bellediği için kendi başımın çaresine bakacaktım.
Birden sinirlendim. "Onunla ders çalışacağıma okula gitmeyeyim daha iyi."
"Kiminle konuşuyorsun Deva?" Hilal'in sorusuna cevap vermeden ayağa kalkıp siyah tişörtümü ve pantolonumu giydim. Hilal'de tekrar uyumuştu zaten. Top patlasa uyanmazdı.
