Bölüm-53:Yeniden, yeniden başlamak

584 38 0
                                    

Güneş doğmuştu tekrardan. Bana ait olan güneş doğmuş içimi aydınlatmıştı bugün dibine kadar eğlenecektik ve biz dünden sonra birbirimize salak salak bakıp sürekli gülüyorduk. Saatlerce konuşmuştuk dün. Yağız'ı dinlerken, daha öncelerde kendimi dinlemekten onu hiç duymadığımı fark etmiştim. Bu kendimi fazlasıyla kötü hissettirmişti. Tamam çok hata yapmıştı bunu ikimizde farkındaydık ama o bir erkekle birlikte olmaya alışmaya çalışıyordu aynı zaman da her derdini anlattığı bir erkekti bu.

En yakın arkadaşını kaybettiğini ve bu sevgili olayını yapamazsa tamamen kaybedeceğini düşünüyordu. Daha önce hayatına giren hiçbir kız umurunda bile değildi ama şimdi herşey çok farklıydı. Ben ise hayatım boyunca onu beklemiştim onu dinlemeden anlamam zordu.

Uras'ı kıskanması Mert ile Görkem'e takık olması ise tamamen geçmişte yaşadıklarımızdan gelen şeylerdi. Hala onlarla arası iyi değildi ama kıskançlık yapmayacaktı. Biz sevgili olunca en yakın arkadaşımızı kaybettik ve bocaladık tüm sorun buydu ve bunu da atlatacaktık tabi ki. Sevgili kavramı Yağız için sadece seksten ibaret oluşu bizim ilişkimiz için korkutuyordu onu. Dün bunları saatlerce konuşmuştuk. Eski Batım ve Yağız olarak yapmıştık konuşmayı ama aslında eski veya yeni diye bir şeyin olmadığını hala en yakın olduğumuzu da benimsemişti.

Sabahtan beri dediğim gibi gözleri ışıl ışıldı bana bakarken benim mavilerinde farkı yoktu sanırım çünkü evde herkesin bu halimiz dikkatini çekmişti. Görkem seks yaptığımızı savunuyordu ama biz ondan daha önemli bir adım atmıştık. O meseleye ise daha gelememiştik Yağız'ı bekliyordum ben o da öpüşmenin ilerisine gitmiyordu. Sanırım bu ilişkinin diğer ilişkilerinden farklı olduğunu kendine kanıtlamaya çalışıyordu.

Bugünün asıl konusu Uras'ın partisiydi dün olacaktı fakat bir kaç yakın arkadaşı pazar günü gelebileceğini söylemişti. Yani biz de yarın erkenden yola çıkacaktık. Şimdi ise alışveriş yapıyorduk zengin olan Mert karşılıyordu tabi ki Uras ve Yiğit ise sabahtan çıkmıştı evden ve bugün özel birşeyler yapacaklardı akşam bizim hazırladığımız partiye geleceklerdi.

"Mert bana bunu alır mısın?" sevimli köpek bakışları ile reyondaki muzlu süt kolisini gösteriyordum. Alışveriş arabası alsında benim isteklerimle dolmuştu. O yüzden iki araba almıştık ve benim önümdekine istediğimi dolduruyordum.

"Batım al bebeğim ama 24'lü litrelik sütü ne yapacaksın?" diye sordu Mert dudak büzerek ona baktım bu süt her zaman bulunmuyordu bir litrelik paketlerde muzlu süt bulmuştum şurada.

"Tamam al eve götürürsün olmadı." dedi bıkkınca ve önüne dönüp ilerlemeye başladı. Salak bir heyecanla arabaya yerleştirdim sütleri onlar benim hayatımın anlamıydı. Koca şişeye pipetle içmeyi hayal etmek bile güzledi.

"Sevgilim cips reyonuna gidelim artık." dedi Görkem arabanın içine oturmuştu ve bunu sorgulayan bakışlar umurumuzda bile değildi. Amacımız aburcubur ve alkol almaktı ama biz iki alışveriş arabasında birinde Görkem birinde benim sütlerim pudinglerim ve dondurulmuş pizzalarım vardı.

"Bi araba daha gerekiyor sanırım." dedi Mert homurdanarak. Yağız yanımda sessiz sessiz yürüyordu. Biraz gergin gibiydi onun nedeni de az önce onun dudağından öpmuş olmam olabilirdi. Görkem Mert'i orada burada öpüyordu ve ben de sevgilim var ben niye yapmıyordum diye yapmıştım. Karşılık vermişti hemen ama salak birden nerede olduğumuzu unuttuğu için karşılık vermiş. Beni azarladıktan sonra bana bir daha dokunma demişti. Şimdi ise robot gibiydi bu bana baya komik geliyordu.

"Cips!!" reyon önüne geldiğimizde Görkem çığlık atıp arabadan atladı giden arabada ve yere düştü.

"Sevgilim biraz dikkatli mi olsan?" diye gülerek Mert yerden kalkması için elini uzattı. Görkem ise dudaklarını büzerek öpücük bekledi. Mert kafasını iki yana sallayıp eğildi ve dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp Görkem'i kaldırdı.

"Yağız..." dedim sessizce ve gözlerimi ona çevirdim. Yüzünde ne diyeceğimi bekleyen bir ifade vardı. Dudaklarımı yalayıp onun dudaklarına bakmaya başladım. O güzel pembe dudakları beni öp diye haykırıyordu sanki.

"Hayır Batım." diye eliyle dudağını kapadı. Bu haline hayret edip gözlerimi kocaman açtım. Cidden bunu yapmış mıydı ama şimdi daha çok öpesim geliyordu.

"Biz tuvalete gidiyoruz." dedim ve Yağız'ı kolundan çekiştirmeye başladım diğerleri daha konuşmadan uzaklaşmıştık bile.

"Benim tuvaletim yok." diye mızmızlandı. Sanki anlamamıştı saf ayağına yatıyordu piç. Kaşlarımı çatarak ona döndüm.

"Benim var hemde çok acil. Yoksa burada halledebiliriz."

"Tamam gidelim." dedi homurdanarak. Bu halleri sadece onu daha fazla istememe neden olduğunu farkında bile değildi.

Tuvalete geldiğimizde bir amca ellerini yıkıyordu. Onun çıkmasını beklerken Yağız'ı kolundan tutuyordum. Amca çıkar çıkmaz bir kabine ittim onu ve kapıyı kilitledim.

"Şimdi öpebilir miyim seni?" dedim aramızda olan iki adımıda kapatım dudaklarına nefesimi üfleyerek sormuştum.Yutkunarak kafa salladığında sırıtarak dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Ilk önce minik minik öpücükler bıraktım bunu yapmayı çok seviyordum. Bir elim saçlarındayken diğeri belindeydi. Yağız daha fazla dayanamayarak kapıya doğru yasaldı beni ve alt dudağımı dudakları arasına aldı ben de üst dudağını emmeye başladım. Her zaman ki gibi tadı mükemmeldi ve ben bu tadın bağımlısı olmuştum.

Dudaklarının arasına dilimi yolladım ve onun da karşılık vermesiyle dillerimiz bir uyum içinde hareket ediyordu. Daha fazlasını istiyordum ve kendimi ona bastırdım. Onu istiyordum her yerimde hissetmek istiyordum. Dudakları arasından bir inleme geldi ve bende kendimi tutamayarak inledim küçük temaslar bile bizi ne hale getiriyordu. O da istiyordu sertleşmeye başladığını bile hissediyordum. Belindeki elimi yavaş yavaş kemerine doğru ilerlettim.

"Batım..." boğuk çıkan sesiyle kendince uyarıyordu beni bilmiyordu ki bu sesiyle ağızından benim adımı duymak daha ileriye gitmem için yol açıyordu bana. Kemerini tek elimle çözdüm ve elimi içeri yolladım boxeri üzerinde elimi gezdirmeye başladığımda dudaklarıma doğru tekrar inledi.

"Siktir Batım dur" dedi zorlanarak dudaklarından tamamen ayrılıp gözlerine baktım göz bebekleri irileşmiş istekle bakıyordu ve biraz dağılmıştı bu görüntünün sebebi olmak o kadar güzeldi ki.

"Emin misin?" dedim sessizce ve elimin altındaki sertliği sıktım ağızından küfürle karışık bir inleme daha çıktı. İnlemesi o kadar güzledi ki kulaklarım bu sesi daha fazla duymak için yalvarıyordu. Dudaklarımı boynuna indirip emmeye başladım kokusu sarhoş edebilecek kadar güzeldi.

"Batım çıkın artık!" Görkem'in sesini duymamızla Yağız anında uzaklaştı benden ve kocaman açmış gözleriyle bana bakıyordu. Içimden Görkem'e küfürler ediyordum memnuniyetsiz bir ifadeyle.

"Sen çık ben gelirim birazdan." dedi Yağız.

"Ben halledebilirim." diye sırıtarak alt tarafını işaret ettim.

"Siktir Batım alış veriş merkezinde beni getirdiğin hale bak." dedi sinirle. Az önce istekle dudaklarıma doğru inleyen de babamdı zaten. Gülerek tuvaletten çıktım.

----------
🦋💙

Her Zaman BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin