Sabahın ilk ışıklarını sevdiğiniz aşık olduğunuz insanın kolları arasında karşılıyorsunuz işte bu dünyanın en mükemmel hissi. Benim için öyle en azından ve sonsuza dek bıkmayacağıma da emindim. Yataktan beraber kalmak okula beraber hazırlanmak ve evde onu izlemekten yemek yiyemediğin bir masadan salak bir gülümseme ile kalkmak işte cennetten bir sabahtı bu sabah benim için.
Şimdi ise öğle arasında yine o kalabalık masada oturmuş solumda ki adama salak salak gülümsüyordum.
Yağız birden bana döndü ve gülerek saçlarımı karıştırdı. Ne yaptığını anlayamadan masadan gülme sesleri gelmeye başladı.
"Sana soru soruyorlar" dedi Yağız ve kafası ile Yiğit ile Görkem'i işaret etti. O ana kadar hiç kimsenin konuşmadığını ve dünya üzerinde sadece Yağız ve benim olduğuma emindim.
"Ne sordular ki?" dedim alık alık. Fazla doz Yağız'dan uçuyordum şu an yoksa bu kafanın başka bir açıklaması olamazdı.
Yağız iyice dibime girdi ve sessizce "Onlara sormaya ne dersin?" diye sordu. Burnuma şimdi daha yoğun gelen kokusu on saniye kadar bilincimi kapasada kafa sallayıp çocuklara döndüm.
"Ne sordunuz siz?" dedim o salak hallerimden sıyrılarak.
"Bu aşk seni iyice aptallaştırdı Batım." dedi Ahsen gülerek sinirli sinirli ona bakmaya çalıştım başarılı olamamıştım ki herkes güldü bu lafına.
"Hadi sorun ne soruyorsanız Batım'a" dedi Yağız ortamda ki gülüşleri bastırarak. Ona bir bakış attığımda göz kırptı.
"Tamam şimdi Uras'ın doğum gününde ne yapalım?" dedi Görkem ve Yiğit direk lafa atladı.
"Ben evinde kutlama yapalım dedim ama o kadar çok arkadaşı var ki pubı kapatalım diyor Görkem bu yüzden anlaşamdık." dedi somurtarak.
Uras'ın haftaya doğum günüydü ve Yiğit'i tanıyorsam az kişiyle özel bir şeyler isterdi ama zengin pub da şarkı söyleyen popüler Uras'ın çevresi çok genişti ve onun için yapılan bir kutlama az kişiyle olmazdı.
"Bence pub falan kapatmayalım bu çok bizlik yani Yiğit'lik bir olay değil. Tamam çevresi geniş falan ama yani doğum günü için tüm herkesi davet etmemize gerek yok onlar isterse kendileri öyle kutlar." dedim ve Yiğit'in gözlerinde az önceki umutsuzluktan eser kalmamıştı.
"Hala aynı Batım arkadaşlar yanlış alarmmış." dedi Batu araya girerek. Niye benim arkadaşlarımın işleri güçleri benimle uğraşmak anlam veremiyordum ona göz devirip Görkem'e döndüm.
"Aslında Uras fazlasıyla değişti. Yani geçen seneki gibi bir kutlama ister mi artık ben de emin değilim." dedi Görkem. Kim derdi ki Yiğit'e aşık olan birinin iyi yönde bir değişim göstereceğini. Yani birbirlerine iyi geliyorlar beraber ders çalışıyorlar eskisi gibi dışarı çıkmıyorlar. Yiğit'le hala sürekli gidiyorlar eğleniyorlar ama sanki şimdiden düzenli ciddi bir ilişki kurmuş gibiler.
"Görkem sen bir kaç kez anlatmıştın Mert'lerin Kilyos'ta yazlıkları var gidiyoruz arada diye orada bir kutlama yapsak nasıl olur?" dedim aklıma gelen fikirle. Ne Uras'ın evi kadar küçük bir kutlama ne de pub kapatacak kadar büyük bir kutlama olurdu.
"Ben Mert'e sorayım o zaman, bence süper olur." diyerek masadan telefonu alıp gitti.
"Teşekkürler ben vazgeçiremiyordum." dedi Yiğit.
"Senin ne için evde istediğini biliyorum ve haklısın Yiğit. Önemli değil yani bunun için de insan kardeşine teşekkür etmez." dedim gülümseyerek. Nedense şu an Yiğit fazla duygusal gelmişti.
"Onlar biraz farklı yani tanıyorsun Batım bazen zor oluyor." dedi yorgun çıkan sesiyle. Belliki bu konuda zorlanıyordu. Bizlerden biraz farklı dünyası olduğu kesindi zaten.
"Biliyorum ama aşk olunca gerisi kolay. Sıkma canını bunun için." dedim gülümseyerek.
"Tamam şimdi Batım bana lazım." diyerekek elimden tutup kaldıran Yağız ile neye uğradığımı şaşırdım.
"Aşkı kabardı elleyecek." dedi Batu gülerek ve bende güldüm bu lafına.
"Evet." dedi Yağız hiç bozuntuya vermeden ve ben gözlerimi kocaman açıp ona baktım. Yüzünde ki sırıtış ve güneşlerin parlaması yine aşık etti beni kendine.
"İzninizle hanımlar ve beyler." dedi masaya dönerek ve beni sürüklemeye başladı. Seviyordum bu çocuğu ya valla.
Her zaman boş olan müzik odasına geldiğimiz de kapıyı kapatıp kapı ile kendi arasında sıkıştırdı beni. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Onunla bu kadar yakın olmak kalbime iyi değildi yaşlı falan olsam kalp krizinden gitmiştim şu an. Kafasını biraz eğip kulağıma yaklaştı.
"Seni öpebilir miyim?" bunu söylerken dudakları kulağıma değmişti her dokunuşu kendimi kaybetmeme neden oluyordu. Sadece kafa sallayabildim o an.
Gülümseyerek dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Anında aldığı karşılık ile sertleşen öpüşmenin fitilini alevlemiştik. Bu tanıdık tadı hissetmek o kadar tapılasıydı ki benim için şehvet ve arzu ile karşılık veriyordum hareketlerine. Içimde bitmek bilmeyen özlem vardı yılların umutsuz bekleyişi beni bu dudaklara daha muhtaç daha aç hale getirmişti.
Kendini bana bastırması ile dudaklarımızdan aynı anda bir inleme çıktı bedenim onu istiyordu her dokunuşu volkan etkisiydi benim için. Ellerim onun ensesine ulaşırken onun bir elini saçlarımda bir elini kalçamda hissediyordum.
"Batım" dudakları arasından inleme şeklinde adımı duymak içimdeki ateşi harlıyordu. Sesinde ki her tını dokunuşu ve dudaklarını tadı...
Dudaklarını dudaklarımdan çekmesiyle boşluğa düştüm nefes nefese kalmam umurumda bile değildi şu an bu dudaklarda boğularak ölebilirdim. Dağılmış halde geri çekilen Yağız'a baktığımda benden farksız olduğunu fark etmem yüzümde geniş bir tebessümün yerleşmesine neden oldu.
"Sana sevgilim demek istiyorum Batım." dedi gözlerimin içine bakarak.
"Sevgilim diyerek öpmek istiyorum dokunmak istiyorum sana." söyledikleri ile tekrar dudaklarımızı birleştirdim ve kısa bir öpücükten sonra ayrıldım.
"Diyebilirsin sevgilim." dedim gözlerinin içine bakarak. O sarı gözleri yine cenneti sundu bana.
"Seni seviyorum sevgilim." dedi sarıldı.
"Seni seviyorum sevgilim" diye tekrarladı kulağıma fısıldayarak.
"Ben de seni seviyorum sevgilim." dedim onun gibi sessizce.
Şu an rüya gibi geliyordu sanki birazdan alarm çalacaktı ve ben o iğrenç günlere geri dönecektim. Fakat bu dokunuşlar rüya olamayacak kadar mükemmeldi ve benim hayal gücüm bu kadar gelismediğine emindim.
Sonunda diye bana sövdüğünüzü
duyar gibiyim ehehe
Sizi seviyorum 🌈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Zaman BXB
Kısa Hikaye[TAMAMLANDI] Yarı texting "Yağız valla anlamıyorum ben bunlardan." dedim bıkkınca ama beyimizin tribi geçmemiş omuz silkip ilerlemişti. Batımsu olmam gerekiyordu.Peşinden hızlıca gittim yüzüme en sevimli surat ifademi yerleştirdim. "Yağız'cım haya...
