Bölüm -34- Gerçekler

4.1K 342 167
                                    

Bölüm Şarkısı - Şebnem Ferah - Deli Kızım Uyan

Keyifli okumalar...

Kayra'nın çağrısı ile bir an da ortalık karışırken o girdiği şok nedeniyle olup biteni sadece izlemekle yetiniyordu. Kolundan tutulup sürüklenircesine odanın dışına çıkarılınca kendisini sarsan adama boş gözlerle baktı.

Yüzüne aldığı sert darbeyele karşısındaki adamın varlığını algılarken korku ve telaşla konuşmaya başladı.

"Kan... Kanaması var Rüzgar amca! Çok kanaması var!"

"Kendine gel oğlum! Kendine gel Kayra! Ben buradayım."

Kayra orta yaşlı adamın kollarundan tutarak göz yaşları içinde yalvarırcasına baktı gözlerine.

"Yalvarırım kurtar onu! Karımı kurtar Rüzgar amca!"

Rüzgar başını olumlu anlamda hızla sallarken kollarını Kayra'nın tutuşundan kurtarak omuzlarını kavrayıp sertçe sıktı.

"Karını şimdi acil doğuma alacağım. Derya'nın tansiyonunun yüksek olması ve rahatsızlığı nedeniyle bebeklerin gelilişimi durduğu için bir kaç güne bebekleri alacaktım zaten. Fakat Derya'nın bir anda yükselen tansiyonu bu süreci hızlandırdı. Sen şimdi sakin ol. Önce Allah'ın izni ile ben elimden gelenin fazlasını yapacağım. İnşallah kurtulacaklar."

Kayra kendisini telkin etmeye çalışan adamın gözlerine çaresizce bakarak başını olumlu anlamda salladı.

Rüzgar'ın yaptığı konuşmadan sonra her şey büyük bir hızla gelişmiş Derya'nın odadan ameliyathaneye indirilişine kadar elini bir saniye bile bırakmamıştı Kayra.

Ameliyathanenin kapısında çaresiz bir başına beklerken kendisine doğru telaşla yaklaşan kalabalığı boş gözlerle izledi.

"Derya nasıl!? Ne zaman aldılar doğuma!?"

Deniz'in sorusu ile Kayra başını hızla iki yana sallayarak konuştu.

"Bilmiyorum anne! Zaman kavramı durdu sanki! Ne zaman aldılar, oraya gireli ne kadar süre geçti inan bilmiyorum!"

Ne yapacağını bilemez şekilde ellerini saçlarına geçirip çekiştirerek kendi kendine konuşurmuş gibi fısıldadı.

"Çok kanaması vardı. Bir den oldu. On dakika içinde bir den oldu. Hava lamya çıktımıştım. Sadece on dakika ayrıldım yanından. Keşke ayrılmasaydım." Ellerini başına öfkeyle vurarak kendini suçlarcasına söylendi." Ben yalnız bıraktım! Ben! Ben! Ben...."

Yunus ve Mehmet hızla Kayra'ya doğru yaklaşarak başına vurduğu ellerini tutarak sertçe çekiştirdi.

"Saçmalama! Sen yanında olsan da olacaktı! Geç kaldığın bir şey yok! Hastanedeydiniz sonuçta." Kayınbabasının sözleri ile bakışlarını ona çevirerek çaresizce fısıldadı.

"Baba bir şey olmasın! Kurtarsınlar Derya'yı. Karımı istiyorum ben! Sen söyle Rüzgar amcaya kurtarsın Derya'yı baba! Onu sizin ellerinize nasıl verdiyse, ikinci kez tekrar versin! Ben karımı istiyorum!"

Yunus damadının sözleri karşısında ne söyleyeceğini onu nasıl teselli edeceğini bilemezken, bu sözlerle aylardır kendi içinde yanan ateşin katmerlendiği hissetti. Çaresizlik elini kolunu bağlarken Kayra'nın dilinden dökülen sözler dilinide bağlar olmuştu artık. Ne söyleyecek söz ne verecek ümit kalmıştı karşısındaki adamı teselli etmek için. Artık kendini bile teselli edemiyordu ki Kayra'ya faydası dokunsun du.

Bakışları Mehmet'le kesişince sertçe yutkunarak fısıldadı.

"Ben biraz hava alsam iyi olur." Mehmet arkadaşını başını sallayarak onaylarken onun biraz uzaklaşması ile bakışlarını oğluna çevirerek yüzünü avuçları arasına alıp gözlerini bir birine sabitledi.

İKİ DELİ BİR SEVDA (DAVA SERİSİ 4)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin