Bölüm-17- Telefon

4K 356 250
                                    

Bölüm Şarkısı - Bülent Ersoy - Tarkan : Bir Bir Allah Biliyor

Keyifli okumalar💞💞💞

Karşısında ağlamaktan gözleri şişmiş kızı uzun süre şaşkınca izledi adam. Kızın yanına gelemeden önce onun Tütliyr'den gelen savaş muhabiri olduğunu öğrenmişti Mahmud dan. Tuhaf birisi olduğu kesindi ama Ahmed'in sözylediği gibi cevval birine hiçte benzemiyordu. Daha çok pazarda annesini kaybetmiş ne yapacağını bilemeyen küçük bir kız çocuğunun korkusu vardı üzerinde. Kendisininkiyle aynı mavi gözlerinde acı,keder,pişmanlık vardı. Birde gizlemeye çalıştığı ne yapacağını bilemediği duygular. Bir saat kadar önce balkonda babasıyla yaptığı konuşma aklına gelince huzursuz hissetti kendisini. Üztüne vazife olmadan kızın konuşmasını yorumlamış onum ruh halinin farkında olmadan üstüne gitmişti biraz. Boşanmak istemesine bakılırsa kocası ile arasında sorunlar olmalıydı. Üstelik babasının barıştırma isteğini kesin nir dille red etmesini düşünecek olursa demekki adam affedilmeyecek bir hata yapmıştı. Belki de aldatmıştı! Aldatmasa bile büuük bir sorunları olduğu belliydi. Yoksa bir kadın her şeyi gerisinde bırakıp mesleği olsa bile savaş bölgesine niye gelsindi ki? Aklını kaçırmıl olmadığı sürece! Eee karşısındaki kız da pekte normal bir tipe benzemiyordu.Hem Ahmed kızın kocası hakkında fena bir tipmiş tarzında bir ifade de kullanmıştı. Kıza şiddetmi uygulamıştı acaba? Düşüncelerinin gittiği noktadan rahatsız hissetti kendini. Tanımadığı bir kadının hayatını işittikleri ile yorumluyordu. Kız neler yaşamış olursa olsun,hiç tanımadığı bir kadın ve adam hakkında böyle düşüncelere kapılması doğru değildi. Belki adamın da karısı ile alakalı sorunları vardı ve evlilikte sorunlar hiç bir zaman tek taraf yüzünden gün yüzüne çıkmazdı. Kimsenin işine karışmayı ve kendi işine karışılmasını sevmezdi ama içinden bir ses bu yaralı kadına yardım etmesini fısıldıyordu. En azından ona bir arkadaş,bir abi olup yanlızlığını paylaşabilir,zaten sıkıntılı olan bu ortamda onun sıkıntılarına birazda olsa ortak olup daha iyi hissetmesine yardımcı olabilirdi. Gözlerini tekrar kızın yüzünde gezdirdi ve bakışları kızın kızarmış burnuna takılınca bıyık altından gülümsedi. Bu kızın küçük bir çocuktan farkı yoktu. Aldığı peçeteyi kıza uzatarak gülümsedi.

"Sakinledin mi biraz?" Derya karşısındaki adamın uzattığı peçeteyi hırsla çekip aldı elinden ve burnunu kabaca silerek adama ters ters baktı.

"Karşımda karşı cinsten birileri olduğu sürece rahatlamam mğmkün değil! Kalkar mısın masamsan lütfen!" Jamal'ın kaşları kızın cevabı ile havalanırken kollarını göğsünde birleştirip oturduğu sandalyeye rahatça kurularak kızın gözlerine baktı.

"Çok asabisin sağlığına zarar!"Derya isteğine karşı gelip hala karşısında oturan ve kendisi ile rahatça konuşan adama sinirlerinip kaşlarını çattarak çemkirdi.

"Sizene! Benim sağlığımdan? Lütfen kalkın masamdan!Gidin kendinize eğlenecek başka birilerini bulun!" Jamal'ın dudakları kızın sözleri ile yana doğru kıvrılırken Derya hırsla devam etri sözlerine." Yeterince sorunum var zaten bir de sizin gibi askıntı bir tiple uğraşamam!"

"Birincisi sağlığın bozulursa burada ilk kapısını çalacağın kişi benim! Çünkü doktorum küçük hanım! Ve bu kafayla gidersen ya vurulup ya streten hasta olup kapımı çalman çok yakın!İkincisi eğlence falan aramıyorum zira eğlence isteseydim böyle bir bölgeyi değil daha iyi yerleri tercih ederdim!" Derya şişen gözlerini kısıp adamın niyetini anlamak için şüpheyle bakarken fark ettiği ayrıntılarla dahada şaşırıyordu. Jamal tek kaşını kaldırarak kızın işaret edip sözlerine devam etti." Üçüncüsü hayatım boyunca kimseye askıntı olmadım! Ama eğer olsaydım bu senin gibi sümüklü bir kız çocuğu olmazdı!" diyerek muzipçe göz kırptı. Adamın son sözleri ile Derya istemsizce burnunu silerek yüzünü buruşturdu.

İKİ DELİ BİR SEVDA (DAVA SERİSİ 4)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin