Nefes alabiliyordum derken delik kapanıverdi. Ayrıca delikten geçerken koruyucu zırhım yırtıldığı için makasta düşüvermişti yani ben bilmediğim bir dünyada kaybolmuştum.
Çok sakin(!) Bir şekilde ilk çığlıklarımdan sonra üstümde ne varsa yırttım - kıyafetler hariç- zaten zırhım yırtıldığı için emindim burası insanlar için uygun olduğu normal bir şekilde nefes alabiliyor vücudumda bir değişiklik yoktu etrafta yürümeye devam ettim birilerini bulma ümidiyle.
Biraz sonra bacaklarım yoruldu ve dinlenmek için oturdum çok yürümüştüm. Ama arkamdan gelen motor sesiyle irkildim ve arkama döndüm. Bir grup motorcu dolaşıyordu - yani bence- bu düşüncem kısa sürede kayboldu çünkü motorcular bana seslenmeye başladı. "Gelsene fıstık yorulmuşundur" böyle diyorlardı ya da buna benzer bişey kelimeleri türkçe gibi algılarsanız bu ortaya çıkıyordu. Arkama bile bakmadan koşmaya başladım böyle birilerini beklemiyordum.Allah'ım doğru düzgün insanlar niye benim karşıma çıkmazdı ki? Koşuyordum hiç olmadığı kadar hızlı korkuyordum hiç olmadığı kadar. Bir anda yere kapaklanıverdim yere düştüğümde gözlerim yavaşça kapanıyordu ama bir iki gölgeyi görmeyi başardım . Beni arkalarına alıp biz seni koruyacağız havaları vardı. O motorcularla kapışmaya başladıklarında kendimden geçmiştim.
Uyandığımda karşımda iki kişi vardı bir anda korkudan üstümde duran battaniyeyi yüzüme kadar çektim bana bakan o kişilerde korkmuş olucaklar ki bir anda ikisi küçük bir çığlık patlattı tabi bende onlarla beraber patlattım. Çığlıklar bittiğinde yüzümden battaniyeyi çektim ve onlara baktım .Biri mavi bir elbise giyinmişti beyaz saçları ve genç bir yüzü ve başında da bir taç vardı benimkinden farklı bir göz yapısı vardı ve yanağında pembe gibi bir renkte baklava deseni vardı. Yanındaki ise pembe bir elbise giyinmişti daha gençti ve sarı saçları vardı. Onun da yanağında kalp desenleri vardı. - yani kadın olduklarını düşünüyorum ama burası başka bir dünya bilmezsin - İkiside hayretle bana bakmaya başladılar.
Mavi giyinimli " iyi misin" diye sordu. Tabi anlamadığım bir dilde sorduğu için herhangi bişey diyemeden mal gibi suratına baktım. İyi misin diye sorduğunda düşünmem bir tahmindi. O da beni anlamış olacak ki bulunduğum odadan bişey alıcam dermiş gibi el kol yapıp gitti .
Tabi genç kızda yanından gitti . Bu sırada derin bir nefes aldım ve bulunduğum yeri incelemeye başaldım . 6 tane yatak vardı birinde de ben tam karşımda cam vardı dışarıda da bu yerin manzarası. Birkaç bina insan - insan olduklarını bilmem ama benziyorlardı - baya baya bizim dünyayı andırıyordu. Normal bir şekilde kendi hayatlarında idiler günlük bir tutumda işlerini hallediyorlardı.
Bulunduğum yer bir revir olması lazımdı çünlü yatağın yanındaki komidinlerde ilaçlar vardı ayrıca sağ tarafta bulunan kapının yanındaki dolapta da ilaçlar vardı. İçime bir korku girdi beni neden rebire almışlardı kimdiler ayrıca benden ne istiyorlardı.
Üstüme bakınca anladım her yerim kan olmuştu . Yere düştüğümde çok çiziğim olmuş olmalıydı. Üstümde battaniye de kan vardı ve benim midem iyice bulanmıştı. Tam ayağa kalkacaktım ki o geri geldi.hemen yerime oturdum ve üstüme battaniyemi örttüm.
Mavi giyinimlinin elinde bir mikrofon vardı ve benim elime uzattı bende elime aldım . Eliyle kulağına göstererek takmamı istiyordu - ben öyle anladım - ve hemen kulağıma taktım sonra tekrar konuştu " iyi misin " bu sefer anlıyordum. Demekki bu bir çeviri aracıydı peki konuştuğum dili nerden anlamıştı. Bense ona karşılık vermek için kafamı salladım. O ise " konuşabilirsin bu mikrafon dediğin şeyi çevirecektir " dedi. Cesaretimi topladım ve ona doğru bakarak " burda ne işim var siz de kimsiniz " diye sordum . "
"Askerlerim seni şans eseri bulmuş çok yaralı olduğun için seni buraya getirmişler ben Mandana bu boyutun kraliçesiyim bu da kızım Mana senin o yerde ne işin vardı " diye sordu döndüm ve " buraya şans eseri geldim evimdeydim ve bir makas buldum merak ettim ve onu kurcalarken bu dünya açıldı içeri girdim ama makası düşürdüm birilerini ararken motorculara rastladım kovalanmaya başladım ve koşerken düştüm .ismim Mosoyo " dedim çok yorgun bir sesle yüzüme baktı ve " peki Mosoyo iyice iyileş yorgunluğun geçtiğinde seni evine göndericez merak etme bu sırada dinlen lütfen " dedi ve odadan çıktı .
Kız yanıma yaklaştı " yüzünü temizlememe izin ver hep kan içinde " dediğin de tamam anlamında başımı salladım " boyut tam olarak nedir orada annen söyledi ama anlamadım " kız biraz duraksadı ve bir yandan yanağımı temizlerken konuşmaya başladı: " bir sürü dünya ya burda boyut denir bir gezegen bir boyut demekti bezen birkaç gezegenden oluşurlar boyutlar aynı senin gibi makasla geçilir birbirlerine ama hava yolu da vardır gerçi tercih eden çok yok " birden kızın yüzü değişti beti benzi atmıştı hemen odadan çıktı .Olduğum yer de kalakalmıştım ne oluyordu ne gördüki de bu kadar şoktaydı. Hemen annesiyle geri döndü ve beni göstererek bişeyler söyledi .
2. Bölüm umarım güzel olmuştur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mosoyo Çoklu Boyutta
Фэнтези"Bir anda nasıl kraliçe olunur ?" Hemde çoklu boyutun Kraliçesi