Tekrar tekrar anı yaşıyordum . Neler yaptığını unutamıyordum. Evime kadar biliyordu ve polise gitmenin faydasız olduğunu düşündürğyordu bu. Ama salak değildim gidicektim ve koruma talebi alıcaktım ben kraliçeyim onlar beni korumak zorunda. Kahvaltı hazırladım Mana'yla yerken güzümdeki şişkinliği fark etti.
-Gece ağladın mı sen
-Öyle oldu
-Pam'le olan buluşmandan da dönmedin bişey mi yaptı
-Yo buluştum bir kıyafet gösterdi de bana
Çok güzel yalanlardı bunlar
-neyse Mana okula git sen bugünde işlerim var benim
-Daha saat sekiz kızım ne okulu
-Ben şimdi çıkıyorum sen de okula gidersin
-Tamam görüşürüz
Evden çıktım koştura koştura polisi buldum. Nefes nefese içeri girdim herkes bana bakıyordu -Kraliçe olunca gözler üstünde oluyordu- "Amir nerde ?" Bağırmış olabilirim korkum artıyordu. İşaret ettikleri yere varınca karşısına oturdum. Olayları üstün körü anlattım. O ise uzun süre sessiz kaldı.
-Kraliçem size yardım etmek isterdim ama maalesef
-Ne demek maalesef
-Bahsettiğiniz kişi özel izinler gereği hiçbir memur polis veya koruma ona dokunamaz
-Ne tür izinlermiş bunlar
-Bizde bilmiyoruz ama ona siz de dahil karışamazsınız
-Değiştiremez miyim kuralları
-Maalesef bu kurallar mühürlü ve kraliçeden kraliçeye değişemez yazısı var
-Has siktir ya
-Ama size koruma tutabilirim ne kadar etkili olucağına emin değilim bu kadarını yapayım
-Seri katil listesinde değil mi zaten
-Öyle efendim
-Koruma bir sike yaramaz desene
Nefes alıp verdim
-Neyse siz yine de dediğinizi yapın tekrar teşekkür ederim.
-Ne demek Kraliçem
Odadan çıktım ne yapacağımı bilmiyordum. Geceleri uyumasam ya da işler dışında dışarı adım atmasam iyi olurdu sanırım . kafam çok doluydu.Yöneticiler binasına çıkıp işlerimi bitirmeliyim bunu daha sonra düşünürüm . İşlerimi yarısını hallettim ki öğlen olmuştu . 4 toplantıya bir de devriyeye çıktım Allah belamı verdi zannediyordum ki daha bu ısınmaydı. Başım patlıyordu düşünemiyordum bile . Marz bana sert bir kahve önerisinde bulunmuştu koşa koşa onu almaya gittim. Bir yandan Mana'yı aradım . İlk 5 aramamda açmadı okula gitmeye karar verdim. Dışarda kılıç çalışıyordu. Arkadan bir saldırıya ne diyicek bakalım. Koştum koştum bir tur dönüp ensesine kılıcı geçiriyordum ki arkasını hızlıca döndü ve bana karşılık verdi:
-Vay süslü prensesimiz epey çevikmiş.
-Pasaklı kraliçemiz de öyle Nerden öğrendi böyle kılıç kullanmayı
-Böcekler öğretti . Seninki de herhalde çöplüktendi.
-Ha ha
Gülüyordu.
Tandi ve bizim sınıf yanımıza yaklaştı.
-Ooo kraliçemiz eğilin lan it oğlu itler
Söyleyenin Tandi olmasına mı şaşırsam it oğlu it demesine mi ya da herkesin onun sözünü dinlemesine mi
-Kalkın lan it oğlu itler
Herkes bana gülüyordu bu sefer
-Hoş geldiniz sultanım bu ne şeref Zanrad ağzını kapa sana gelmedim .
-Zanrad o kısmı çoktan geçtik Sahra'm burdaaaaa anında lafı koydu aferin kızıma
-Sahra karışma bana
-Kesin tantanayı sinirli bir şekilde söylüyordu Mana
-Neden geldin? Tandi'nin sorusuyla herksin yüzü bana döndü yine.
-Mana'yı aradım ama açmadı ben de bakmaya geldim.
-Demek beni görmeye gelmedin bana kızan bir Sahra onun kılıç darbelerinden kaçmaya çalışan ben .
-Cidden Sahra haklı . Uzaktan gelen Aysa bağıra bağıra konuştu nasıl duydu ki konuşmamızı.
-Ooooooooooooooo
Herkes köstebeğimizi alkışlıyordu
-Köstebek çıktı sonunda, Zanrad demekki biliyordu böyle dedi.
-He ya öyle oldu Kraliçemiz sadece Mana için gelmiş ne üzücü
-Bir dahakine sizin için gelirim söz
-Tabi geliceksin Moss, Mana bizi dikizliyor gibi hissettim
-Neyse millet öğlen bitmek üzere işlerimin başına dönücem
-Okulu asmana kim izin verdi? Pam'di bu sesi biraz kızgındı sorgulayıcıydı da
-Okul kaçmıyor prensimiz hem sana ne?
Bir affalama çöktü yüzüne benden beklemiyordu. Herkese el sallayıp yönetici binasına geri döndüm. Aynı şekilde toplantılara rapor okumalara ve devriyelere devam ettim. Birden karşımda Toffee duruyordu nefesim kesildi ve aynı anda başım döndükçe dönüyordu neye uğradığımı şaşırmıştım.
-Merhaba güzeller güzeli kraliçemiz
Elleri saçımda gezindi. Eline sertçe vurunca geri çekildi
-Ne yaptığını sanıyorsun?
Sırtımdaki yaralar yeniden açılıyordu sanki şuana kadar unuttum zannetmiştim ama yeniden hatırlıyordum.
-Selam vermek ne zaman suç oldu
-Sizin Şirketinizin katkıda bulunduğu boyutlar arasında olmaktan vaz geçtim bunu söylemeyi unutmuşum iyi hatırlattın.
Sesim titriyordu konuşamıyorum.
-Bizden daha iyi bir seçeneğiniz mi var kraliçem
Haklıydı yoktu. Başka şirket yapmıyordu bu işi yapanlar ise belirsiz bir şekilde ölüyordu. Toffee'nin şirketi enerji sağlıyordu hem de büyü gücü enerjisi çoğu boyutta lazım bir güçtü bu ayrıca makasların çalışması için gerekliydi . Diğer herkesi öldürende büyük ihtimal oydu çünkü böylece bütün boyut yöneticileri bu anlaşmayı imzalayacak ve Toffee'ye muhtaç olucaktı. Daha iyi bir seçeneğim yoktu . Bir süre sessiz kaldım o da anlamıştı ki etrafımda biliyordum havasıyla dolaşmaya ve beni süzmeye başladı.
-Yok olduğunu biliyordum bana muhtaçsınız isterseniz çıkma kararını tekrar düşünün
Fısıldıyordum
-Kalmaya devam edeceğim haklısınız
Sessizce gülüyordu. Bir anda elini boğazımda hissettim havaya kaldırdı beni cama yakınlaştı. Burdaki camdan çoğu boyut gözüküyordu çünkü bina boyutların ötesindeydi.
-Bütün bu boyutlar elimdeki güce muhtaç siz de dahil kraliçe
-Tamam anladım artık indirir misin beni
İndirmedi
-Neden indireyim ki
Şuan daha da yakındım ona daha da daha da derken bana sarılınca içimdeki korku arttı . Elleri yine saçımdaydı . İtince onu geri savruldu
-Artık çıkabilirsiniz bence
Bağırmıştım
-Emredersiniz kraliçem
Sonunda odamdan çıkmıştı ama boynumda elinin izi vardı . Yüzümü yıkadım kıyafetlerimi değiştirdim . İz hala boynumdaydı . Derken akşam olmuştu eve döndüm . Giderken yemek yapmak için malzeme aldım Mana'nın yemek yapmadığını biliyordum. Ama eve gelince ağzım açık kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mosoyo Çoklu Boyutta
Fantasy"Bir anda nasıl kraliçe olunur ?" Hemde çoklu boyutun Kraliçesi