Kraliçe seçildim.

16 1 0
                                    

Fısıldadığı için kulağımdaki çeviri çevirmemişti. Annesi ile önümde durup bana bakıyorlardı . Bense korkmuş bir şekilde onlara. Annesi bir anda bana " sen aradığımız kişisin kraliçe sensin " dedi bende şok geçirdim hemen ve tam o anda bayılmışım.
Uyandığımda yine ikisi başımdaydı. İyice süzülüyordum hem de iğrenç bir derece de. " Ne kadar baygınım" diye sordum Allah tan mikrafon ağzımdaymış da çevirdiydi. " 4 saattir " diye duyduktan sonra tekrar yatağa attım kendimi. Mavili yine konuşmaya başladı " bak ne kadar zor gibi görünse de sen herkesin aradığı kişisin yüzyıllardır bu günü bekliyorduk senin doğmanı ve kraliçe olmanı " derin bir nefes aldı bense doğruldum ve ona " nerden anladın peki" diye sordum o ise yanağımı gösterdi " yanağında ki işaret bu işarete sahip olan kraliçe olması gereken kişi yüzyıllardır beklenen o ulu kraliçe" elime bir ayna uzattı yüzümü inceledim ve yanağımda  bir kayan yıldız şekli vardı. Ne yanağımda aynı onunkiler gibi bir şekil vardı ve bu kadın bana bununla kraliçe olacağımı söylüyordu bir dakka nerenin yoksa buranın mı " ne nerenin kraliçesi ayrıca bu şekiller benim yanağımda ne işi var boyadır ya boya e-evet boya ya o " derken yanağımı silmeye çalışıyordum ama yok olmuyor çıkmıyordu. Aynaya bakarken tam çığlık atmak üzereydim ben ve kraliçelik what the fuck?
" Sana söylemiştim ya buraya boyut deniyor diye işte sadece bir tane boyut yok bir sürü boyut var ve bunların hepsine çoklu boyut deniyor sende bunları yönetecek kraliçesin" ben kıza ne saçmalayon paşam bakışlarımı attım . Tabi anlayacağını sanmıyorum da ayağa kalktım ve dolandım odanın içinde ben ve kraliçelik ha onlara neden inanıyorudum ki ben böyle bişeye uygun değildim hem ben baygınken yüzüme bişey yapmadıklarını nerden bilicektim. " Sizin yüzüme bişey yapmadığınızı nerden bilicem insana benzemiyorsunuz büyücü falansanız ya ya beni kandırıyorsunuz ben iyiyim hadi beni evime gönderin " ikiside hayır anlamında başlarını salladılar " seni evine gönderemeyiz anlayabiliyoruz seni ama maalesef olmaz bunu liderlere bildirmeliyiz lütfen burda otur "
" Ne hayır yapmayın manyak mısınız siz ya ben dünyadan geldim DÜNYADAN daha ismini bilmediğim dünyalar  nasıl yöneteyim" onlar hızlıca ayağa kalktılar ve odadan çıkıcaklardı ki önlerine atladım " bekleyin yanlış düşünüyorsunuz" diyecektim ki eliyle beni uçurdu ve yatağa geri koydu. Çıktıktan sonra da kapıyı kitledi .

Oda da tek başıma oturuyordum  şoktaydım. Beni buraya kitledilerdi eve dönemeyeceğim gibi bir hisse kapıldım ağlıyordum hemde hüngür hüngür . Etrafta dolanıyor deli gibi bağırıyordum beni çıkarın burdan diye yok amına koyim kimse duymuyordu beni zaten o kraliçe bozuntusu kesin emir vermişti asker midir her ne haltımsa bu kızı çıkarmayın diye kesin böyle olmuştu. Harbi çok kötüydüm. Kapıyı tekmeledim ama yok duyan ya da duyup yardıma gelecek yoktu kapıya yaslandım ve daha çok ağlamaya başladım. Bir ara camı kırıp atlasam mı diye düşündüm ama çok yüksekti kesin düşüp bir yerlerimi kırardım. Anca ağladım yapacak başka bişeyim yokru çünkü yarım saat sonra ağlamam kesildi.

Sanki gözüm kurumuştu ayağa kalktım ve kapıdan çekildim yatağa doğru yöneldim ki birden kapı açıldı. Bir sürü bordo çarşaflı varlık bana doğru yaklaştı ve ben daha ne oluyor demeden beni kaptıkları gibi koşmaya başladılar.  Bağırdım ama yok bunlar beni bırakmıyor . Yürüdüler yürüdüler ve en son yine ellerinde benimki gibi makasla delik açıp büyük bir salona geçiş yaptılar. Beni bırakıp etrafa dağıldılar.

Ben ise etrafı incelemeye başladım önümde hakime benzer biri vardı. Diğer herkes gibi o da insana benziyordu - acaba ben mi uzaylıyım diye düşünmeye başlamadım desem yalan olur - beni süzdükten sonra konuşmaya başladı " demek sen o beklenen kraliçesin " " kaç yaşındasın bakalım ?"  Dediğinde ona öldürecek gibi baktım ve " bir siz yanlış anladınız ben o aradığınız kraliçe değilim ikincisi size yaşımı söylemek zorunda değilim ." Dediğimde ayağa kalktı o ayağa kalkınca bende bir tırstım . Yürümeye başladı ve bir kutuyu eline aldı içini açıp " bunu şimdi anlayacağız" dedi  ve kutuyu açtı. İçinde yanağımdaki gibi bir bileklik vardı kalın bişeydi ortada o kayan yıldız mor rengi ile göz kamaştıyordu . Hakime benzettiğim varlık birkaç büyü kelimesi söyledi - yani bilmediğim dilde bişeyler söyledi ama ben büyü yaptğına eminim- sonra bileklikteki yıldız ışıldamaya başladı .

Bir süre ışıldamaya devam etti benimle ne alakası varsa orda büyü kelimesi okuyorsun sonra bunu sen yaptın derse şaşırmazdım . Nerden düşmüştüm buraya. Sonra bir ayna verdiler elime baktım yüzümdeki şekillerde yanıyor. Yanağımı söküp atacaktım artık. Sadace ışıldıyorlardı başka esprisi yoktu yani. Sonra yavaş yavaş sönmeye başladı . Tabi benim yanaklarda sönüverdi. Hakim yaratık " gördün mü seninle bağlantısı olmasa bu bileklik ışıldamazdı ya da yanağındaki sembol". " Peki bu bileklikle kraliçeliğin ne alakası var " Cidden ne alaka bu bileklikle kraliçeliğin. "Bu bilekliğin içinde kimsenin kontrol edmeyeceği kadar büyük bir güç var" . Hakim konuşmaya devam etti. "Çok önceden atalarımızın ataları 1200 lü yılların sonunda bulmuş bu bu güçleri. Hava su ateş toprak tek bir yerde toplanmayı başarmış ve bu güce "Kayıp Yıldızın Ruhu" adı verilmiştir. Kayıp Yıldızın Ruhu sadece birini seçecekmiş -hemen söyleyim bunu anlatırken kollarını saçma sapan sekillere sokuyordu bense gülmemek için alt dudağımı ısırıyordum - Bu ruh seçildikten sonra bu çoklu boyutun kraliçesi olucak ve bizi şanlı bir yükselişe götürecekmiş. Yüzyıllardır bekliyorduk Sevgili Kraliçemizi sonunda sonunda geldi hoş geldiniz yüce sultanımız " bütün salondaki insanlar garip sesler çıkarmaya ve alkışlama başladı . Bense mal mal bakıyordum bu hikayeyi uydurmuş olamazlardı dimi dünyalı bir kıza adını bilmediği ülkeleri - pardon boyutları- mı emanet ediceklerdi. Ve beni yüzyıllardır bekliyorlar mıydı. Ne önemli şahsiyetim be . Düşünmeye ve bu bataklığa sürüklenmeye devam ediyordum . Acaba insan falan mı değildim?

3. Bölüm umarım beğenilir.

Mosoyo Çoklu BoyuttaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin