İçinde anlamadığım bir dilde yazı vardı anlasaydım şaşardım. Sayfaları çeviryordu Yoba'nın annesi şu kadının ismini öğrenmem lazım . Sessizce okurken heyacandan ölüyordum. "Bileklik şarj olursa kontrolü de o kadar kolay olur." Sonra bana bakmıştı Yoba'nın annesi ben de şaşkındım." Nasıl şarj oluyormuş ki?" Sorduğumda o da okumaya devam etti. "Elementler şarjördür bu güç için kraliçe ise bağlantı noktası" demekki bir şarjdaki kablodan başka bişey değildim. Anladı mı diye diğerlerine baktım anlayan olmadı sanırım "bilekliğin içine onun gücündeki elementleri koyucakmışız diyor!" Alaycı söylediğim için herkes hafif bir sırıtmıştı. "Onun içinde sen lazımsın ama nasıl yapıcaksın" diye soran Mana'ya "bak böyle" diyip bir bardak su aldım tam kolumun üstüne gelicek şekilde ters çevirdim tahminim doğruydu benim bedenim suyu çekiyordu ve bilekliği aktarıyor olmalı ki bileklik parlıyordu. Bunu gören herkesin ağzı açık kaldı. "Nasıl bilebildin böyle olduğunu?" Diye soran Yoba'nın babasına "Tahmin" dedim. Anlamış gibi kafa salladı. "Kolun nasıl" diye soran Yoba'ya " iyi hiç bişey olmamış gibi" dedim. Dediğim şey üzerine biraz daha şoka girdi. En son şaşırtılar bitti ve Yoba'nın annesi " Eğer böyle şarj edebilirsen daha kolay kontrol edebilirsin." Dedi ben pek emin değildim bunun için baya büyük bir miktarda bu 4 elementten lazımdı gezegen yeterdi sanırım çünkü bayağı güçlü ve bunca yıldır şarj edilmemiş olmalı . Benden başkası edemezse nasıl şaej olur zaten mantığa bak, ortaya bir soru sordum bu sefer " kimsenin yaşamadığı bir gezegen var mı?" "Neden der gibi bana bakıyorlardı. "Bence bu bileklik için bir kova su yeterli değil bir gezegen yeter diye düşünüyorum" Mana "haklısın" dediğinde daha da emin gibiydim. Yoba'nın annesi " sanırım var ama emin misin bu uzun sürer bu süre boyunca hareket edebilceğini sanmıyorum." "Sanırım eminim daha kolay kontrol edebilceksem neden olmasın" "yarın seni Yoba ve Mana götürür oraya işin bitince de buruya gelirsin" Yoba " biz de başında bekleyelim yerini öğrenirlerse kötü olur." Aslında o da haklıydı tamam dedim. Yatmak için yatağa gittik. O gece uykum gelmedi. Kötüydüm yine ailem aklıma geliyordu. Doğum günüme 2 hafta gibi bişey kala ölülerini görmek acı veriyordu. Sadace ailem değil bana yakın herkes yoktu artık. Burdaki birine güvenmek istemiyordum ve böyle de olmalıydı ilk adım attığımda saldıraya uğramak sonra eve gidebileceğim yalanı beter olmuştum . Ailem elimden alınmıştı güçleri kontrol edebilirsem bunların intikamını alıcaktım. Çoklu boyut bunun bedelini ödeyecekti kendime söz verdin o gece .
Sabah uyandığımda Yoba kapıya vuruyordu sabah uyumuşum saat 1 olmuş. "Tamam tamam kalktım vurma artık" ayağa kalktım üstümü giyindim . Yoba ile aşağı indim herkes kahvaltı yapmış Mana " kaçta kalkmayı düşünüyordun efendi hazretleri öğlen oldu" güldüm " efendi hazretleri keyfine göre yatar keyfine göre kalkar küçük prenses sana da günaydın ." Prenses dediğime bozuldu sanırım yoo o zaten prenses bu kız kaprislere girdi sanırım. "Prenses demesen" diyince anladım "kraliçenin kızı herhalde uşağım oluyor?" Dedim Yoba gülmeye başladı Mana suratına yastığı geçirdi. Bu sefer ben güldüm "otur da kahvaltı et Yoba'nın ailesiyle ettik biz seni bekleseydik akşama anca ediyorduk. Ayrıca bir kraliçeye bu geç saatte kalkmak yakışıyor mu?" Oturdum ve ekmeğe bal sürerken "Mana o kraliçeye söyle söyleyeceğini karşında üst sınıf bir kütük duruyor yatarım uyku benim değil mi?" Dediğimde ikiside kahkaha attı. Bense ballı ekmeğimi yedim ooo yumurta varmış hızlıca onu da gömdüm nasıl da güzel görmemişler gibi yiyiyordum. Bitirdim ve ayağa kalktım . "Kalkın lan gidek" bir dakika unuttuğum bişey vardı sabah çeviri aletini takmamıştım. Bunlar nasıl beni anladı. "Siz beni nasıl anladınız çeviriciyi takmamıştım kulağıma." " Sana kalsa pantolon da giymezsin biz taktık farkındaysan." O an fatk ettim " iyi iyi afferim köle" dediğimde güle güle ayakkabılarımı giydim dışarı çıkıp makasla açılan boyuta gittin . Evin içinden geçemiyoruz illa dışarda. Geldiğimiz yer bayağı ıssızdı ama baya baya . Umursamadım elimi toprağa daldırdım ve aynı şeyi yapmayı denedim oluyordu bileklik ışıldıyordu ve toprağın eksildiğini hissediyordum oturdum ve bilekliğin dolmasını bekledim herhalde hissederdim ya da sönmeyi bırakırdı iyice kablo ettim kendimi. Mana ve Yoba da yanıma oturdu. Konuşmaya başladık "eee dökülün bakalım şu zamana kadar neler oldu nelere şahit oldunuz okul nasıldı?" İlk iki soru doldurma soruydu üçüncüyü sorsam yeriydi sanki. Mana " zor bir hayat oldu diyelim buranında zorlukları var okul ise tam baş belası yakında liseye geçicez Tanrıya şükür lise nasıl olucak acaba." Yoba " Mana'yla aynı okula gidiyoruz benimde aynı o yüzden liseye geçmek güzel olucak. " Hmm şuan kaçıncı sınıfsınız peki " bilekliğe güç mü yüklüyorum dedikodu mu yapıyorum belli değil . " 8. Sınıf bu yıl orta öğretim son oluyor yılın sonunda sınava giricez kazandığımız yere de lise okuyacağız." Aşırı mutluydım benimle aynı sınıftaydılar. " Mosoyo sen kaçıncı sınıfsın" "aynı 8. Sınıfım bu yul mezun olucaktım aynı sizin gibi sınava giricektim ama okula gidemem artık" biraz yüzüm düşmüştü . Mana omzunu bana koydu. "Merak etme bizimle okursun ne güzel olur ama önce kraliçe ol sonra kimse sana karışamaz." Biraz moralim düzelmişti. "Sağ ol ama kraliçe olursam yapacağım birkaç iş var okula biraz geç başlayacam o değilde siz neden okula gitmediniz dün onu demeyi unuttum." Yoba konuştu şimdi de " seni bırakmak istemedik okul kaçmıyor." "Benim için okulu ekmenize gerek yoktu." İkiside aynı anda "ekmek mi?" "Yani okuldan kaçmanıza gerek yoktu." Alaya alarak konuştu Yoba "senin için olduğunu kim söyledi kurtulmak için kaçtım." Gülümsedim "sağ ol" dedim "bana okul sisteminizden bahsetsenize " o sırada Mana sözümü kesti " seni bekleticem çünkü su almaya gidicem Yoba sen bişey istiyor musun?" Yoba "yok su alsan yeter" "bana yok mu ben de susadım " "sen zaten alıyorsun ya " biraz kızgın geldi sesi aynı zamanda alaycıydı. " Paranı sömürmek için elimden geleni yaparım" bana baktı " sömürmek?" Elimle kafama vurdum "paranı bitirmek için elimden geleni yaparım sırf sen zararlı çık diye o anlamda söyledim" "ne kadar nankörsün ya" derken gülüyordum "şakasına söyledim hadi yürü dikilme orda" döndü tersine tiripli tiripli gitti.
![](https://img.wattpad.com/cover/254650043-288-k643427.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mosoyo Çoklu Boyutta
Fantasy"Bir anda nasıl kraliçe olunur ?" Hemde çoklu boyutun Kraliçesi