Okul Zamanı

2 1 0
                                    

İkisi de bana sen ne yaptın der gibi bakıyordu. Ben de başımı sıraya gömdüm. Gözlerim dolmuştu. Yakalanıcaktım çok korkuyordum . Hoca ise derse geçti . Benim için biraz  dersleri anlattı bende not aldım her şeyi. 6 ders işleniyormuş  ders süresi yarım saat ve tenefüsler 15 dakika ders saat 9 da başlıyor. Ve 2 buçuk gibi bitiyor öğlen 11.30-13.15  arası yemek vakti ders konuları ise sadece hayatta kullanılabilcek şeyler ayrıntı öğrenmek için o mesleği seçmeniz gerekiyor. Yani tıp okumadıkça fenin sadece zor durumlarda ne yapılmalı ve yapılma sebebini öğreniyorsunuz. Gerisi yok fen matematik Astarca (Manaların konuştuğu dil buymuş) ayrıca türkçe var. Türkçe mi var oha tesadüfe bak lannn aşırı mutluydum. Beden eğitimi ve silah öğrenimi dersi , çoklu boyutun tarihi  bir de isteğe göre seçmeli dersler her gün bu dersleri görüyorsunuz. Bu dersler normal ders saati kadar amaç arkadaşlarla etkileşime geçmek sossyalleşmek diyelim yani. Resim, müzik ,koro eğitimi ve  Ostargapça ( en çok kullanılan 2. Dilmiş ). Eğer başka bir ders eklemek istersek topluluk oluşturup ekleyebilirmişiz. Bu mükemmeldi derken ilk ders bitti ve hoca sınıftan çıktı. Herkesin benimle konuşması yasaktı bundan mutsuz değildim mutlu da değildim. Mana'yı dürttüm. "Konuşamaman bana kantini gösteremeyeceğin anlamına gelmez kalk hadi." O da hemen kalktı Yoba da onunla kalktı. Üçümüz tam sınıftan çıkacaktık biri geldi. Bir erkekti ve benim yaşlardaydı sanırım karşı sınıftandı parmağıyla beni göstererek konuşuyordu:
-Sen çoklu boyutun kraliçesi olacak kişisin dimi?
-hayır ne alaka? Derken yalanıma inanmaısnı bekliyordum. İnanmadı:
-Kolundaki bileklik öyle demiyor ama
- Sorunun cevabı biliyordun madem neden sordun.
-Üzgünüm bir an yalan haber zannettim .
- Ne haberi ?
- Herkes seni konuşuyor kraliçemiz.
-  Neden üstümde farklı bişey mi var ayrıca ismim var var benim ismimi kullan lütfen
- İsminizi bilmiyorum maalesef ayrıca siz kraliçemizsiniz konuşulmanız normal. Sinirleniyordum herkese dönüp söyledim.
- ben sizin kraliçeniz değilim. Öyle bir niyetimde yok bir bileklik yüzüne beni önemli biri zannetmeyin. Sizinle aynı sınıfı paylaşıyorum o kadar hem herkese hem de ona bakıyordum.
- yalan söylemeyin siz kraliçemiz olmalısınız. Derken  önümde eğildi yanına geçip kaldırdım:
- kalk ayağı sevmem öyle şeyleri
- Ama , sözünü kestim
-kalk işte zorlama. O sırada diğer sınıflardan gelenler vardı biri bana sarılmaya çalıştı elimle ittim onu herkese seslendim sinirliydim:
- Beni dinleyin herkes dinlesin hem de BEN KRALİÇE DEĞİLİM OLMAYACAĞIM DA  bağırmıştım umrumda değildi.  BİR BİLEKLİK YÜZÜNE BENİ KRALİÇENİZ ZANNETMEYİN BURAYA SADACE OKUL OKUMAYA GELDİM EĞER BENİMLE İLGİLİ KRALİÇE O GİBİ  ŞEYLER DUYARSAM KÖTÜ OLUR BENİ SADECE ARKADAŞINIZ GÖRÜN DAHA ÜSTÜ DEĞİL ANLAŞILDI MI? Doğru bizim sınıf konuşamıyordu dimi. Mana  evet anlamında kafa salladı.
- Her ne ise konu kapanmıştır umarım bağırdığım için özür dilerim.
-ama kraliçemiz
-Adım Mosoyo kraliçe değil . Sinirden gözleirm parlıyordu anlamış olucakki geri çekildi. Ben de ordan çıktım kantini bulmaya gittim. Mana ve Yoba arkamdaydı. En sonunda buldum meyve suyu ve çikolata kaptım. Zil çalmıştı koşa koşa sınıfa geldim. Onları yedik ve derse girdik. Bu hoca hem bizim sınıf öğretmeniydi hem de tarih hocamız derken derse başladı hemen ne duyduysam not aldım ne bitmek bilmez tarihleri varmış arkadaş . Biraz benim güçlerden de bahsetti ama pek dinleyesim yoktu o yüzden hatırlamıyorum acaba ne dedi.ders bitmişti  hocanın yanına konuşmaya gittim:
- Mosoyo kraliçe sensin dimi
- evet hocam ama ben istemiyorum
- sorun değil kimsenin söylememesini sağlayacağım arkadaşlarında yakın zamanda alışacaklar bu duruma .
- teşekkür ederim hocam
- bişey değil şimdi dersine yetiş hadi
Ben derse yetişirken hoca diğerleri ile konuştu ayrıca şuan herkes benimle konuşabiliyordu. şimdiki ders silah öğretimi ve beden aşağı indik burası kocaman bir yerdi. 30 tane duşakabini olan 30 tane ayrı ayrı dolap ve kızlarla erkekler farklı 30 tane olmasının  sebebi  bir sınıfta 30 dan fazla kişi yoktu. Giyinirken birkaç kişi ile tanıştım  Üstümü değiştirdim bahçeye çıktım karşımızda 30 kişi daha vardı .:
- Mana bunlar kim?
- B sınıfı genelde dersleri 60 kişi işliyoruz.
-neden?
- 15-15 bölünmek yerine hem iki sınıf kaynaşmış oluyor hem de dersler güzel oluyor . Sahra konuşmuştu giyinirken tanıştım onunla baya samimi kızdı. 
- Oooo demek öyle evet hanginiz bana silah tutmasını öğretecek? Bunu çoğu kişi duymuş olucak ki küçük çaplı bir kahkaha oldu.
- Silah tutmayı bilmiyor musun? Yoba bana laf söylüyordu.
- Yoba silahı ağzına sokarım . Dünya da  böyle dersler mi verilir sence? Deli ya herkes yine krize  girmişti.
- pardon haşmetli hükümdarımız sizin mükemmel memleketinize karışmak istemem ama savaş falan yok mu sizde?
- haşmetli kölem bana bir daha hükümdar dersen köpeğim yapıcam seni . Biz barışı bulmuştuk huzura ermiştik o yüzden ne kılıcı. Herkes yarılmıştı gülmekten
- Yoba arsız  değil mi bu yaptığın haşmetli kraliçemiz ne ya saygıdeğer yüce sultan kraliçemiz boyutumuzun sonsuz hükümdarı bunu söyleyeni tanımıyordum ama bir erkekti
- Beni deli etmek için varlar bunlar 2 si yetmiyormuş gibi katlanarak artıyor.
- Aaaa arkadaşımıza ne o öyle kraliçe falan yakışmıyor size -sahra hadi kızım sen olsun düzgün ol- kraliçe olursa hepimizi sürer biliyorsunuz dimi o yüzden özür dileyelim az eğilin lan . Hepsi de eğildi önümde. Sinirlenmiştim Sahra'nın üstüne koştum o da benden kaçıyordu. Herkeste bir gülüşüyordu. Derken hoca gelmişti. Yoklama aldı "Mosoyo" "benim hocam" derken elimi kaldırdım . Tanıştık falan ders başladı herkes çalışıyor herkese 1 eş düşüyordu ben de eşimle tanıştım:

Mosoyo Çoklu BoyuttaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin