Korkudan tir tir titriyordum. Sıkıldım artık bütün bunlardan neyi seçeceğimi ben nerden bileyim? İçimde o kadar intikam almak geliyordu ki ama bir yandan ölesiye korkuyordum. Sanırım intikamci tarafım ağır basmaya başlıyordu öfkem artıyor ve onları öldürme isteğim beni yiyiyordu. Ağlıyordum fark edince gözlerimi sildim kafamı kaldırdım ve bütün gücümle "KABUL EDİYORUM" dedim. Sonra o kız başımdan ayrıldı bir anda ruhum bedenimden ayrılmış hissettim sadace etrafı görebiliyordum. Bedenimi hareket ettiremiyordum bir ara ellerime bakabildim simsiyahtı tıpkı o kız gibi. Şuan bedenimi o kullanıyprdu ve Oros'a haddini bildiriyordu. Aşırıya kaçtığını görüyordum birkaç adam üstüne saldırıyor hiç acımadan onları öldürüyordu aslında ben de hiç acımamıştım ilk seferimde komik o kız benden kat ve kat cesur halime benziyordu. Bina komple yıkılmıştı bu savaşta bir ara Mandana ve Barolena'yı gördüm. Oros en sonunda ölmüştü ama Mandana ve Barolena kaçıyordu. Ona seslendim beni duymasını umut ettim "Öldürme onları benim onlarla planım var" onların peşine gidecekken durdu ve Oros'a geri döndü. Mana etrafta gözükmüyordu. Oros'un bütün organlarını sökerken midem bulanmadı değil ama izlemesi hoşuma gidiyordu acı çığlıkları ve affet beni diye bağırması eğlenceliydi bana yaptıklarından sonra ölümünü izlemek beni korkutmuyordu. Oros damarlarına kadar ayrıldı ve kız söz verdiği gibi bedenimi tert etti. Kendime geldiğimde yerde uzanıyordum ayağa kalktım ve ellerime baktım eskisi gibi mosmordu kendi sihrimle o morluğu sakladım. Hans uyanmıştı bana tip tip bakıyordu onu orda bırakıp Mana'yı bulmayı gittim.
(Hans'ın ağzından)
Uyurken birden ayağa fırlamıştım. Benimle aynı odada kalan şu kız simsiyah bir canavara benziyordu. Patronum ise kanlar içindeydi. Okulun ilk gününden beri bu kızı izliyordum. İğrenç biri diyemem ama benim tipim değildi. Saygı duyuyordum ama sinirimi bozuyordu. Saçma samimiyeti tiksindiriyordu bir de bana pezevenk demişti. Onu öldürmeyi çok istiyordum. Seçilmiş olması umrumda değildi Oros'a yardım ettim çünkü ailem, annem , babam , kız kardeşim ve biricik Sandrahım' ı kaçırmıştı. Bana da onları görmek istiyorsan dediğini yapmamı istemişti. Kraliçe olucak bu kızın burada olduğunu bilip neden tekrar esir almamıştı acaba yıllardır okuduğum yerde okuyacağını öğrendiğimde sevinmiştim başka okula gitmek istemiyordum. İzlerken bayağı azimli birine benziyordu bir o kadar da saf. Şuan ise bir canavarı andırıyordu binanın tamamını yıkınca kaçıcak bir yer aradım ama bulamadım bu kızı kurtarmalıydım. Neden böyle düşünüyorum ki? Bana zararı yoktu aslında Oros damarlarına ayrılmıştı derken bu kız simsiyahken mor renge dönmüştü. Bir dünyalı bu kadar renk değiştirebilir mi? Bildiğim kadarıyla güç kullanamazlardı bile . O zaman ona ne olmuştu? Yerdeydi şuan ben ise gidip bişey yapamadım. Yerden yavaşça kalkıyordu elliyle üstündeki mor deriyi kapattı ve ilk gördüğüm zamanki gibi olmuştu. Neden saklıyordu acaba bunu? Ona bakarken birden bakmayı bıraktı ve tek kelime etmeden koşmaya başladı. Arksından koşuyordum ama çok hızlıydı bacaksız. Mana'yı arıyodu koşa koşa bir yandan kaçan Astarya kraliçesi ve kaynanasına baktım onlar bu kızdan korkmuş muydu? Yoksa bina yıkıldı diye mi? Ayrıca burda ne işleri vardı? Enkazın altından Mana'nın sesi geliyordu Mosoyo güçleriyle kızı ordan çıkarmıştı. Ben de nedenini bilmesemde rahatlamıştım.Sonunda Mana'yı bulmuştum. Enkazın altında kalmış kurtardığımda yer yeri kandı. Sırtıma aldım onu ve Hans'a döndüm " burda olanları unutman için ne yapabilirim" dediğimde yüzünde pis bir ifade vardı.
"Benimle yatabilirsin mesela" dediğinin ne demek olduğunu biliyordum çünkü fesat insanım. "Dememi bekliyordun dimi?" Diye ekleyince bir ohh çektim yoksa yumruğu kafasına geçire geçire unutturucaktım. " Unuttum kraliçe önemli değildi. Yarın okulda görüşürüz" tamam anlamında başımı salladım o da çekip gitti. Kaçan Mandana ve Barolena ile sonra ilgilenicektim Mana'yı kaptım ve kanıtları temizlemeye başladım şafak sökerken işim bitmişti. Mana'yı alıp bir ev bulmaya koyuldum o ise kucağımda uyuyordu. Boyut makası bulmuştum enkazın altından onu kullanarak delik açtım ve yeni geldiğimiz bu ülkede bir ev aradım. Kısa zamanda 1+1 bir ev bulmuştum. Hem de parası bizim tl'den de ucuzdu. İçim rahat eve girdim kapıyı iki kez kilitledim hala şaşkındım çünkü emlat işleri sadece yarım saat sürmüştü ayrıca yaşıma bakmadan evi vermişti ben bir ihtimal diye umuyordum ama gerçekten burda çocuklara da ev veriliyormuş. Yüzümü ve kimliğimi değiştirmeyi ihmal etmedim böylece kimse bulamazdı bizi. Mana'yı yere bıraktım biraz dinlendikten sonra Mana hala uyuyordu ben de dışarıya yiyecek bişeyler almaya çıktım.Geri döndüğümde telefonumdan saate baktım. Her şeye rağmen telefonumun sağlam olması beni rahatlatmıştı. Saat 8 buçuktu ve Mana da uyanmıştı. Bana şaşkınlıkla bakarken getirdiklerimi açtım sonra elimdeki suyu güçlerimle ısıttım hazır çorba bulmuştum markette onun içindi. Pişmişti kısa zamanda kaşıkla Mana'nın ağzına tıktım. O soru sormaya çalıştıkça ben ağzına çorbayı tıktım. Bittiğinde pes etmiş oluyordum anında konuşmaya başladı:
-Mosoyo burası neresi?
-Adamın dediğine göre burası Ostargarp
-Hangi adam?
-Bana bu evi satan adam
-Burayı satın mı aldın?
-Evet kiralayamazmış ayrıca benim elimdeki paradan daha ucuzdu burası yani elimde hala para var.
-Neden bunu yaptın ki?
-Mana ben Oros'u öldürdüm. Çokta şaşırmamıştı ama yine de bir şaşkınlık yüzündeydi.
-Eeee
-Çoklu boyut bizi arıyordur şuan o yüzden daha fazla Yobalarda kalamazdık burda kalalım.
-Mosoyo Oros'u aramazlar merak etme
-Neden?
-Oros zaten idam cezalı
-Nasıl?
-Sen gelmeden önce bir kargaşa çıkmıştı ve bu kargaşanın suçlusu Oros'tu ama Oros son bir kez yönetme hakkını kullanmak istiyordu nedenini kimseye söylemedi ama bu hakkı sanırım sensin
-Adiye bak ne pezevenkmiş be
-Küfretmesene ya
-Tamam tamam
-Bu karar kabul edildi ama Oros öldürülürse bunun cezası olarak görüleceği ve kişinin ceza almayacağı söylenmişti.
-Rahatladım ama yine de Yobalarda kalmayalım
-Hm hm öyle yapalım. En iyisi bu sanırım dimi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mosoyo Çoklu Boyutta
Фэнтези"Bir anda nasıl kraliçe olunur ?" Hemde çoklu boyutun Kraliçesi