Kraliçe Mosoyo

2 1 0
                                    

21 Şubat Çarşamba doğum günümdü ama doğum günüm olduğu için heyecanlı değildim. Bugün kraliçe oluyordum daha heyecanlı ne olabilirki sadece ben değil tüm çoklu boyut heyecanlı idi. Benimle ilgili ıvır zıvır pazartesi duyurulmuştu. "Sarayıma" seçkin insanlar -insan dedim anlaşılır ne demek istediğim- geliyordu. Etrafta sevinçten midir salaklıktan mı dönüyordum. Mana'ya çarşınca durdum tam beni azarlayacakken ellerinden tuttum benimle dönmesini sağladım. Herşey hazırdı kalan şey benim ne giyeceğimdi. Ben de farkındaydım elbise giymem lazımdı ama bol pantolon ve elbise arasında fark görmediğimi söyleyip pantolon giymek için direndim. Kaybetmiştim gidip elbise seçmem lazımdı yanıma birini bulmalıydım ama kesinlikle Mana değil.  O beni pembeye boğardı. Ostargarp kraliçesi bana Pam'i önerdi o modadan anlıyormuş. Mana'dan kurtulmak için düğmanımla bile anlaşma yapacak ben kabul ettim. Birlikte alışveriş merkezine gittik. Araba sürüyordu o kıskanmamak elde değil çoklu boyutta ehliyet için 13 yaş lazımmış ben de 13 olduğuma göre -bugün daha yeni girmiş olsamda 13 13'tür- araba almamak için elimde engel yoktu. Sorun şu ki ben araba sevmem motorsiklet daha güzel bir kere. Alışveriş merkezine vardık sonunda içeri girip birkaç mağazaya baktım o eline alıp gösteriyordu ben ise beğenmiyordum. En son çok sıkıldığını belli ederek:
-Kız değil misin sen? Elimdekilerin ne güzel süslemeleri var
-Değilim belki ben öyle çok süslü parlak şeyleri sevmiyorum sade olsun
-Sade de gösterdim "çok dekoltesi var" dedin.
-Bir kere göğsü yere değmiş dedim "dekolte" demedim ayrıca evet sadeydi eyvallahta arkasından kumaş çalmışlar onun
-Dekolte yırtmaç demek zaten yani kıayfetin açık kısımları çok olana denir. Onlar güzeldi işte üstüne hırka çekerdin oldu bitti.
-Hamama gitmiyorum her tarafım açık . kapatıcam üstümü başımı sonra üşüyorum
-Tek derdin üşümek mi?
-Hayır ama o kıyafetler bana yakışmaz sanki
-Sen mi modacısın ben mi amına koyim.
-Öfff ben giyiceksem bana uygun bişey bak
-Yemin ediyorum kız diye 1000 şahit ister
-İsterse istesin sana mı kaldı? Sabır çeker gibi kafasını salladı az ilerde tam bana uygun bişey gördüm oraya koşmaya başlıyordum ki ensemden tuttu beni:
-Bensiz nereye gidiyorsun?
-Neden söyleme zahmetinde bulunayım
-Benim sana kıyafet bulmam lazım beni izle
-Ben kendim buldum gözleri açılmıştı
-Hani nerde? Bileğinden tuttum koşa koşa peşime kattım onu da. Rahatsız değildi sanırım ellerimde rahat bir his vardı ayrıca sıcacıktı elleri. Hoşuma gitmişti dükkanın önüne geldik ve elbiseye bri kez daha aşık oldum. Elbise siyah ama siyahın en güzel tonu kenarları beyaz şeritler falan var ve en önemlisi  ne dekolte ne de taşı var dümdüz mükemmel bir şaheser başımda duruyordu. İçeriye girdim hemen sütümde denedim. Uzunluğu iyiydi dizlerime geliyordu. O da bana bakmış üsütmdekini inceliyordu. Sonra etiketine baktım. 300 pendi içimden bir -büyük bir- ohaaaa çektim saymadığım küfür kalmadı. Normalde bir kıayfet -böyle süssüz falan basit yani en fazla 100 pen üstü için önemli kriterler olması lazımmış (kurşun geçirmez,su geçirmez,gerçek mücevherli vs.)  Elimden bırakmam lazımdı çünkü yanımda o kadar yoktu ayrıca boşu boşuna 300 peni bir elbiseye veremem her ne kadar tl 60 lira olsa bile..
Yerine bırakacakken Pam bileğimden tuttu:
-Onu neden bırakıyorsun?
-300 peni bir elbiseye harcayamam
-Cidden kız mısın sen?
-Ne dedim ben de kız olmadım?
-Başka biri olsa buna ucuz derdi ne bileyim ya da şöyle diyim daha şaşaalı ve parlayan şey seçerdi.
-Ben böyle biriyim gösteriş sevmiyorum
-Beyaz da gösterişsiz bir renk
-Haklısın da beyaz gelinlik gibi durur
-Gelinlik mi sevmiyorsun?
-Komple düğüne alerjim var.
-Uzaylısın sen kızım
-He öyleyim. Neyse bunu bırakayım gidem o dediklerinden alayım bari onlar daha ucuz.
-Hayır elindekini al. Neden direndiğini anlamıyordum. Bu elbiseyi almamdan ona ne ki?
-Pam bir elbiseye 300 pen vermek yerine karnımı doyururum daha iyi.
-Parayı kurul karşılayacak. Onlar söyledi bana bir nevi doğum günü hediyesiymiş.
-Zaten onlardan hediye bekliyordum neyse bedava paraya hayır demeyiz.
Sevinçten zıplamaya başlarken dans ediyordum bir zıplıyor bir dans ediyor bir nevi kafa buluyordum. Mağazadan çıktım Pam bir şey alıp geliceğini söyledi ama aldığı şeye bakmamı istemedi. Çok meraklıydım zaten özeline diye ona söverken geldi yanıma. Yemek yemeğe gittik menüyü karıştırıp en "insanca" olan yemeği seçtim yedikten  sonra Pam ödeme yapmaya kalkıyordu. Kolundan tuttuğum gibi oturttum yerine:
-Hopp ben öderim hesabı otur yerinde.
-Ben öderim kızım saçmalama
-Yooo taş-kağıt-makas yapalım.
-Uzatma kıza hesap ödetmem ben
- O zaman yemeğecektin ben sevmiyorum öyle .
-Kafamı bozma ödemeye gidiyorum.
-Aslında benim için iyi para senden gidiyor. (Sesimi yükselttim) Umrumda değil o zaman bundan sonra buluşursak sen ödersin.
-Öderim tabi. (Bir anlık kendinden şüphe etti ama hemen toparlandı.)

Nihayet alışveriş kısmı bitmiş akşam balo yapılmaya başlanmıştı. Kendim hazırladım diye demiyorum (!) Çok güzel olmuştu. Bir anda kadehimde şarabı görünce bardağı bırakmak için masaya koştum. Pam de masadaydı şarabı içiyordu.
-Üstündeki yakışmış bana bakıyordu
-Olum sen seçtin zaten bunu
-Kızlara iltafat edilir bunu bilmiyor musun? Ayrıca ben seçmedim sen buldun.
-Biliyorum gereksiz bence ayrıca senin iltifat etmen için giymedim veya başkası için sevdiğimden giydim senin iltifatın bir kulağımdan girer diğerinden çıkar.
-Cidden çok uzatıyorsun konuyu "kestirip atmak" diye bişey var.
-Bilmem ben çöp nerde?
-Kusucan mı?
-Yo elimdekini dökücem. Bir an panikledi elimdeki kadehi aldı
-Güzelim şarabı nasıl dökersin insafsız.
-Daha 13'üne yeni girdim bu yaşta alkol falan kullanmam aslında yaşa bakmaksızın kullanmam.
-Demek öyle bak bakalım şu alkol ne kadar güzel. Elindeki bardağımı aldı diğer eliyle ağzımı açtı şarabı içmemi sağladı cidden pislik ya içene kadarda zorladı. En son yuttum artık hepsini. Ağzım bir kötüydü iyi değildim bu ne amk? Kim icat etti bunu ne iğrenç ama bir yandan hoş ne hissetiğimi unuttum ya yüzüne küfretmeliyim diye düşünüp kafamı kaldırdım:
-Bu ne amına koyim? Ne boktan bişey ağzımı sikti resmen olum yedi cettin sikilse böyle iğrenç olamazdı.
-Oha ama o kadar da küfretme
-Sana ne ya yarrağam  ağzımı siktin.
-Sadece şarap içirdim ben
-Bok o bok ne şarabı çek onu başımdan. Doğru düzgün içecek bakınmak için etrafı dolandım. Derken 1 saat geçti seramoni başladı yapmam gereken kırmızı yolda yürüyüp birkaç yemin edip tacı takmam sonra bamm iş bitti. Mandana ve Barolena tarihe karışacak. Bunun hayali ile kasıp kavrulurken kırmızı halı beni çağıroyordu yavaş yavaş yürüdüm ve tahtımın başına vardım yeminler edildi ve taç başıma geçti bir anda her yerde  havai fişekler patlamaya başkadı. Yüzümde bir neşe bir de alacağım imtikamla bu eğlencenin tadını çıkardım. Daha yolun başındayım sanırım.

Mosoyo Çoklu BoyuttaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin